banner564

Yeni yılda yeni bir heyecan olmalı

Kıbrıs’ta yaşayan iki ayrı ırk ve iki farklı din vardır...
Bir kısım insan “biz Kıbrıslıyız, birbirimizden farkımız yok” dese bile gerçek o değildir...
Avrupa Birliği’nin geçmişte yaptırmış olduğu kamuoyu araştırmasının sonuçları da bunu gösteriyor...
Bir tarafın insanları “biz Yunan kültürüne bağlıyız” diyor, diğer taraf da Türk kültürüne bağlı olduğunu söylüyor...
Bugüne kadar pek irdelenmemiş bir başka farklılığı daha var Kıbrıslıların...
Çok ince bir nokta ama çok önemli...
Yardımlaşma ve dayanışma anlayışlarımız çok farklı...
Bundan 49 yıl önce, Kıbrıslı Türkler arasında zengin insan sayısı çok azdı...
Bir insanın on bin Sterlin biriktirebilmesi mucizeydi...
Şimdi; binlerce insanın banka hesaplarında veya yastık altında çok daha fazla parası vardır...
Bir de Sterlin cinsinden emlak milyonerlerini düşünün...
Bunların kaç tanesinin, bu ülkedeki eksikliklerin giderilmesine yardımcı olduğunu bilen var mıdır?..
Bir örnek verelim:
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Başsavcısı Kriton Tornaridis, aynı zamanda KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın ustasıydı...
Tornaridis hayatta değildir...
Oğlu Yorgo, 90’a merdiven dayamış emekli bir avukattır...
Merhum Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ı gençlik yıllarından beri tanıyor...
Yorgo’nun oğlu Nikos Tornaridis, DİSİ’den milletvekili...
Kormacit’te, Sadrazamköy’de, Kayalar’da çok sayıda arazisi ve evi vardır...
Güney Kıbrıs’ın değişik bölgelerinde de paha biçilmez arazilerinin olduğu söyleniyor...
Yorgo’nun iki tutkusu vardır:
Kediler ve deniz kabuğu koleksiyonu...
May Cats adlı kitabı, Kıbrıs dışındaki ülkelerde de satılıyor ve büyük ilgi görüyor...
Deniz kabuğu koleksiyonu o kadar bir genişledi ki; birisi Larnaka’da, 2 tanesi de Ayia Napa’da olmak üzere üç tane müze kurmak zorunda kaldı...
Müzeleri kuran Yorgo, işleten ve sahipliğini üstlenen ise devlet...
Bu basit bir örnektir...
Her şeyi devletten beklemek yerine, kazanan ve becerebilen insanların; gerektiğinde olanaklarının bir kısmını devletiyle, insanlarıyla paylaşabilmeleri çok önemlidir...
Güney’de yüzlerce Yorgo vardır...
Kültür ve sanat etkinliklerine, propaganda faaliyetlerine, yardıma muhtaç çocukların eğitimlerine büyük katkı sağlıyorlar...

Dünyanın önde gelen hastanesini kurdu

Çok sayıda Kıbrıslı Türk’e böbrek nakli yapan Parasgevayidis Vakfı’na bağlı hastane bir başka örnektir...
Zengin bir doktorun kurduğu böbrek hastanesi, bugün dünyanın en başarılı hastanelerinden biridir...
Bizde ihale alamayanların, güneye teslim olma yönünde mesaj verdiklerini duyduğunuz zaman, Rumların kendi ulusal davalarına karşı bağlılıkları karşısında üzülmez misiniz?..
Tekrar ediyorum; 1974 öncesinde banka hesabında 10 bin Sterlini bulunan Kıbrıslı Türk sayısı yok denecek kadar azdı...
Şimdi milyonlardan söz ediyoruz...
Ve Kıbrıslı Türk sterlin milyonerlerinin, geçmişle, bugün arasında ciddi bir mukayese yaparak, kazandıklarının ufak bir kısmını olsun kendi insanlarıyla, kendi devletleriyle paylaştıklarını görmek istiyoruz...
“Çok şükür kazandırana” diyerek, okul ve sağlık ocağı yapımlarına, gençlerin eğitimine, kültür ve sanat etkinliklerinin gelişmesine, yeşil park yapımlarına, müze yapımlarına katkı sağlamalarını özlüyoruz...
Yorgo’nun güneydeki 3 müzesine karşılık, kuzeyde bir tane açabilen çıkarsa, onu ayakta alkışlamaya varız...
Güzel günlere varabilmenin yolu dayanışmadır...
Birlikte kazanmak, birlikte ilerlemektir... 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 4 ay Önce

Yağmalayıp SATTIĞIMIZ Rum Mülklerinden çok Sterlin milyoneri olanlarımız oldu çok doğru da ‘ Gelecek ne olacağı Bilinmeyen KKTCde Torbayı dolduranların milyonlarca Sterlin’lerini İsviçre ve Londra Bankalarna göndermeleri normal değilmidir yani ? Dünyadan kopmuş Güven olmayan KKTCde her an bir çözüm olabilir düşüncesiyle Rum Mülkleri zenginlerimiz niye Servetlerini KKTCde tutsun ki ?
Ceplerinde her an için ONE WAY Uçak biletleri Yurt dışındaki Paraları ve Konutları ile Neden KKTC için dayanışma ve uğraş versinler ? Gerçekçi olalım bugün Milyonlarca Sterlin zenginlerimiz Servetlerini ne olmayan Üretim ve ne de dökülen Ülkemizde yerle bir ettiğimiz Turizmden Zengin olmuşlardır , Rum Mülklerini Yağmalayıp SATAN’lardan başka daha zenginimiz mi var yani ? Yardım ve dayanışmaya çağırdığımız zenginlerimizi Çözüm ile Uluslararası Hukukun KKTCye girdiği gün KKTC’de bulamayacağımızı bilmeyenimiz mi var ? ‘ Her Koyun Kendi Bacağından Asılır ‘ diye bir Atasözümüz vardır !
Torbayı doldurabilen Gitsin güzel de ‘ Geriye kalanlarımız mı ne olacak ?? Onların Akıbetini ise KKTCnin varsa Yüce meclisine Soralım ??

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 4 ay Önce

KKTCnin Asgari ücreti 27bin TL olacakmış ?
Varsın 57bin - 107bin TL olsun ne olmuş yani ?
Petrol zengini KKTC ateşe niye Benzin dökmesin ki ? Ek mesaileri , İhaleleri ve Halkımızı Enflasyona mı ezdireceğiz yani ? İhracatımız yerle bir olmuş kimin umurumda Türkiye’den KKTCye protokol diye akan Milyarlar var iken !
Varsın Asgari Ücretimiz tavan yapsın Varsın Enflasyonumuz ve Pahalılık artarak devam etsin varsın Bakımsızlıktan Parasızlıktan Sağlık Sistemimiz , Yollarımız ve Çevremiz dökülsün
Egemen ayrı devletimiz için Az bile değilmidir yani ???
FOR ever TRNC

Öz
Öz - 4 ay Önce

1963 Aralık sonrası K/Türkler 103 köyden göç ettirildiler. Göç etmek zorunda kalanlara yapılan göçmen evleri ‘Yardımlaşma ve Dayanışma.’ nın bir örneği. Yine cemaattan aylık almayanların, daha aldıkları ücretlerin zarfını bile açmadan, teşkilata verdikleri paralar da öyle. İlk başta mücahitlere dikilen kıyafet şapka da öyle. Korku da vardı ama, yardımlaşma ve dayanışma daha fazla öne çıkmaktaydı. Sonra 1974 oldu. Ganimet olayı başlayana kadar yardımlaşma ve dayanışma devam etti. Ganimet ile başlayan haksız mal edinme ve kazanç, bu toplumun ahlakını bozdu. Adaletli bir yapı oluşturulamaması neticesinde, devlet olanaklarını, kişiler kendi özel çıkarları için, kullanılmalar, sıradan olaylara döndü. Zaten kurulan yapı, mevcut durumu düzeltmeye yönelik de değil. Mevcut şartlarda ‘ Kap da, nasıl kaparsan kap.’ geçer akçe oldu. Düzelmez m? Elbet düzelir. Ancak birinci şart nüfus net olarak bilinmeli. Hane halkı gelir kaynağı, harcamaları, verdiği vergi, edindiği serveti nereden bulduğu bilinir, ülkeye giren ve çıkanlar kontrol altına alınırsa, devlet olanakları kişilerin özel çıkarları için kullanılmazsa, devlet şeffaf olup herkese eşit davranırsa, demokrasi yerleşirse, hukukun üstünlüğü olursa, dayanışma ve yardımlaşma da olur. Uluslararası gelişmişlik standartları ülkenin sosyal yapısını da belirler. Bu standartlar ancak ve ancak çözüm ve AB mümkündür.

Muhammed bekman
Muhammed bekman - 4 ay Önce

Bizim zenginlerden bir bok olmaz.Hepsi bencil

banner471

banner473