banner564

Yeniden Zirve Yolu...

New York buluşması Cenevre Zirvesinin ana yolunu açtı. Ancak ana yol açılsa bile zirve tepesine çıkma, yani masaya oturma daha kesinleşmedi.
Fakat ana yolun açılması önemli. Şimdi BM, Garantörlerle de görüşerek Cenevre Zirvesinin gününü saptamaya çalışacak.
Ancak New York buluşmasında Cenevre için netleşen bir şey var. 
Liderler Kıbrıs'ta Zirve öncesi sıkıntılı olan konuları görüşmeyecek. 
Hatırlardadır, Cenevre zirvesi ertelenirken devamı için Konferansın katılımcılarının teknik düzeyde görüşmeler yapması kararlaştırılmıştı. Ayrıca liderlerde "iç konularla " ilgili sıkıntıları aşmak için görüşeceklerdi. Ama bu kesintiye uğradı.
Çünkü krizler çıktı. Bunlar ve Cenevre Zirvesi askıya alındı.
Şimdi New York zirvesinde çıkan sonuca göre zirve öncesi bu ön görüşmeler yapılmayacak. Katılımcı taraflar her şeyi Cenevre'de görüşecek. Buda paralel olacak.
Neden yeniden zirve? Sonuç ne olacak?
Şimdi en büyük beklenti bu Zirveden sonuç çıkması üzerinedir. 
Ancak sonuç çıkar mı? 
İşte bunca yıldan ve kaçan onca çözüm treninden sonra insanlar buna dönük umutlanmaktan korkuyor. 
Çünkü insanlar yeniden hayal kırıklığı yaşamak istemiyor.
Ama bu nokta sorunun çözümünü arzulamayanların için bir avantajıdır. Çünkü kamuoyu duyarlılığında bu yüzden çözüm motivasyonu için zaafiyet oluşmaktadır.
Bu yüzden buna cevap ararken öncelikle yakın tarihte yaşadığımız gergin krizlerden sonra yeniden Cenevre Zirvesi yolunu açan etkenler üzerinde düşünmek lazımdır. 
Çünkü bunlar, hem Zirve yolunun neden açıldığını görmemize, hem de Cenevre'deki gelişmenin olumlu sonuçlanmasını da etkileyecek özellikler taşımaktadırlar.
Bir kere bu konuda açık olan birinci etken bence şudur. 
Kıbrıs'ın hem Kuzeyini, hem de Güneyini ve doğrudan taraf olan Türkiye ve Yunanistan'ı Cenevre için olumlu olmaya iten en önemli etken; hiçbir tarafın uluslararası alanda sürecin bitmesinin sorumlusu olmak istememesidir. 
Krizlerden sonra Cenevre yolunun açılmasını sağlayan ana etken bu olmuştur. 
Dolayısı ile bu etken aynı zamanda, Cenevre'de sürecin olumlu gelişmesinin motivasyonu ve sonucun olumlu olmasını etkileyecek olan noktadır da.
Bir diğer etken ise gözden kaçandır. 
Buda Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun son Kıbrıs ziyaretinde Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı ile düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamadır. Sayın Çavuşoğlu, Türkiye'nin yeni koşullarda Garantiler konusunda açılım getirme kararlılığında olduğunu tüm dünya kamuoyu önünde açıklıkla yeniden ifade etmişti. Bu Cenevre yolunu açan diğer önemli etkendir. Çünkü Sayın Anastasiadis bu açıklamadan sonra bu girişimden kaçamazdı.
Nitekim, "Kıbrıs Cumhuriyeti" Başkanı Sayın Nikos Anastasadis, New York buluşmasından sonra yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bu açılımına işaret ederek, Cenevre Zirvesi için Güneyden kendine dönük eleştirilere cevap olarak, "görelim bakalım" vurgusu ile bunu Zirveyi kabul gerekçesi olarak açıkladı İşte burada Güney'e ve AB'ye ayrıca bir başka büyük sorumluluk daha düşmektedir. Madem bu konuda Türkiye'nin açılımını ve tutumunu önemsemektedirler. O zaman bu açılımı daha da rahatlatacak diğer adımları da düşünmeleri gerekir. 
Buda Türkiye'nin AB üyelik süreci ile ilgili hem Güneyin, hemde AB 'nin koyduğu kısıtlamaları, blokajları esnetmeye dönük niyetleri de göstermeleri gerekir.
Çünkü Kıbrıs'ta Federal çözüm dinamiğini zayıflatan faktörlerden biri de Türkiye'nin AB üyelik sürecinin zaafiyet içine girmesidir. Bu önemlidir.
Bunu Güney, AB ve BM' de değerlendirmelidir. Çünkü bu konuda oluşabilecek kımıldamalar veya niyetler, Cenevre'de tarafları daha da verimli olmaya dönük teşvik edecek olan önemli unsurlardan biridir. 
İşte bu noktalar bence Cenevre yolunu açan hususlardır.
Madem taraflar hala çözümsüzlüğün sorumlusu olmak istemiyorlar. Bu ki bu çok açıktır. O zaman iç dinamikler de her iki tarafta bu noktanın önemine bağlı olarak sıkıntıları aşmakla ilgili olarak taraflar arasında ortak noktaları ilerletmeye dönük katkı, teşvik ve yapıcı önerileri ile liderleri ilerlemeye zorlamalıdır.
Cenevre Zirvesinin yolunu açtıkları için BM, Sayın Akıncı, Sayın Anastasiadis ve Türkiye ile Yunanistan Hükümetlerine destek olmak gerekir. Şimdi esas olan bundan Federal çözüm için olumlu sonuç çıkmasını sağlama motivasyonu olmalıdır.
Ne umut taciri, ne umut celladı olmadan yapıcı katkıları ortaya koymak gerekir. 
YORUM EKLE

banner471

banner473