banner564

Yerel Olan Çıkmazda...

Hükümet ilk kararlarını aldı. Aldığı kararlardan biri, yerel yönetimlerin borçlarının ödenmesi için devlet katkılarından bir program doğrultusunda kesinti yapılmasını ön gören ve son süreyi 2018 olarak koyan yasanın uygulama süresini, 2020 yılına kadar uzatması oldu.
Bu aşamada hükümetin aldığı  karar yerinde, doğru bir adımdır. 
Ancak bunun ciddi bir aması var. Bu amaya biraz da geriden bakıp ellemek gerekir.
Bugün görevde olan Belediye Başkanlarının çoğu, Belediyelerin devlete ve sosyal güvenlik fonlarına dönük borçlarının doğrudan sorumlusu değildir. 
Bunlar bu borçları, göreve geldiklerinde kucaklarında buldular. Ancak bundan kaçamazlar. Bu yüzden oluşmasına katkıları yoksa da temizlenmesine dönük sorumlulukları ve zorunlulukları var.
Yasanın hikayesi
Bakanlar Kurulu’nda süresi uzatılan yasa, CTP döneminde Meclise sunuldu. İlk halinde süre de yoktu. Ancak Komitedeki görüşmeler sırasında Belediyeler Birliği’nin konu üzerindeki görüş ve düşünceleri alınarak, hükümetle ve o dönem ki Maliye Bakanı Sayın Birikim  Özgür ile de istişare edilerek, CTP, UBP, DP‘ye  mensup milletvekillerinin ve bağımsız olan bazı vekllerin de katkı ve çalışması ile iki önemli değişiklik yapıldı.
Bunlardan biri, süreyi 2018'e kadar uzatmak, ikincisi ise ilgili Belediyeler ile İçişleri ve Maliye Bakanlıklarının konu üzerinde çalışıp, bunun bir takvimle programlanmasının yapılması idi. 
CTP-UBP Hükümeti bu yasa çıktıktan kısa bir süre sonra yıkıldı. Ancak ne acıdır ki Maliye’nin girişimlerine karşın, İçişleri Bakanlığı, Belediyeleri bu konuda ortak çalışmaya sevk edemedi.
Bu konunun çıkmaza gireceği 2017 yılından itibaren belli idi. 
Artık süre gelmiş ve iş tıkanacaktı. İşte o aşamada o dönem erkte olanlar, Belediyelere, “Korkmayın süre bittikten sonra, uzatma gelecek, telaşa gerek yok” dedi. Ancak evdeki bulgur hesaba uymadı. 
Erken seçim geldi ve kriz patladı. İşte seçim sonrası kurulan CTP, HP, TDP, DP hükümeti, bu krizi kucağında buldu. Kucağında bulduğuna da haklı olarak uzatma kararı vermek durumunda kaldı.
Şimdi işte bu bakımdan  zaman çok önemlidir. Eğer bu konu doğru dürüst ele alınmazsa, bilin ki 2020’de uzatma kararı tekrarlanabilir. 
Ama borçlar, faiz ve cezalarla daha da artar. Üstelik yerel yönetimlerde ciddi bir mali disiplin ve verimlilik de gelişmez.
Aynı toprak aynı maya..
Ancak bu işin bir başka sıkıntısı daha var. Çünkü, Haziran ayında Yerel Seçimler yapılacak. Popülizmin tavan yaptığı günümüz siyasi anlayışında kim etkin tedbir alabilir? Üstelik böyle bir atmosferde, muhalefette olanlar başlayacak bu borçların devletçe yüklenmesi söylemine. 
Erkte olanların bu popülizme direnme şansı son derece zayıftır. Bu nedenle bu borç batağından çıkış ve sağlıklı yerel yönetim için ihtiyaç olan Yerel Yönetim Reformu üzerinde esaslı yoğunlaşma gelişemeyecektir. 
Belediyelerin birleştirilmesi ve diğer hususlar ciddi bir şekilde ele alınamayacaktır.
Bunun benzer örneği geçen yıl Güneyde yaşandı. Hükümet Belediye sayısının azaltılması için, birleştirmeyi öngören yasa değişikliğini, “Temsilciler  Meclisine”  kadar getirdi. Ancak  Yerel Seçimler nedeni ile bunu geri çekmek zorunda kaldı. Çünkü arkasından da Başkanlık seçimleri gelecekti.
 CTP, HP, TDP ve DP Hükümetin aldığı süreyi 2020'ye kadar uzatma kararı doğrudur. Ayrıca  yerel yönetimlerin bu borçlarının, faiz ve cezalarının kamu tarafından yüklenilmesi ile yükün hafifletilmesi de gerekir. 
Ama burada kullanılacak kaynak, insanların ekmeğinden ve emeğinden alınan vergilerle olacak. Kısacası tüm halkın alın teri ile bu iş yapılabilir. Bu nedenle bu kamu kaynağı, eğer kullanılacaksa, bu aynı zamanda Yerel Yönetimlerde ciddi ve radikal reform ile birlikte ele alınmalıdır. Çünkü bu borçların hafifletilmesi ancak etkin ve verimli yerel yönetim yapısının oluşması ile taçlanırsa o kaynak bir anlam ifade eder. Yoksa devlet ödesin, ama oy için istihdam ve savurganlık devam etsin. Olamaz.
Evet, Yerel Seçimler de geliyor. Yerel Yönetim Reformu, Belediyelerin birleşmesi ve benzeri çetrefilli konular tartışılacak mı? Unutmayalım etkin ve verimli yerel yönetim, yerinden yönetimin ve demokratik kurumsallaşmanın en önemli geçitlerinden biridir.
YORUM EKLE

banner608

banner474