banner564

Yine Temmuz ve yine kritik günler

   Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füzelerinin Ankara’ya taşınması sıcak Temmuz ayının ortasına denk geldi…
   Bazı parçalar nakliye uçaklarıyla taşınırken, büyük olanların gemi ile gönderileceği açıklandı…
   S-400’lerin taşınması döneminde, Türkiye’yi ve doğal olarak KKTC’yi önemli ölçüde etkileyecek olan 3 önemli gelişme yine Temmuz ayında gerçekleşecek…
   Bir tanesi, ABD’nin 1987 yılından beri Güney Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunun kaldırılmasını öngören yasanın Temsilciler Meclisi’nde kabul edilmesidir…
   Meclisin kabul ettiği yasanın uygulaması için Başkan Trump’ın imzası gerekiyor…
   Ve bu yasanın içeriğinde sadece Rumlara yönelik silah ambargosu bulunmuyor…
   ABD’nin Doğu Akdeniz’deki gücünün artırılmasını, buna karşın Rusya’ya kapıların tamamen kapanmasını öngörüyor…
   ABD’den beklenen ikinci haber ise F-35 uçaklarının Türkiye’ye teslim edilmemesiyle ilgilidir…
    ABD Senatosu’nda alınan kararın uygulamaya konması halinde Türkiye F-35 projesinden de çıkarılacak…
   Kuşkusuz; böylesi bir karar Türk Hava Kuvvetleri’nin gücü açısından son derece önemlidir…

AB Dışişleri Bakanları karar alacak

   Üçüncü önemli gelişme ise Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin Dışişleri Bakanları’nın, Türkiye’ye yönelik önlemler paketini görüşecek olmasıdır…
   Alt komitelerde oybirliği ile karar alındığı için Dışişleri Bakanları’nın, Türkiye’ye yaptırım kararlarına onay vereceği iddia ediliyor…
   Böylesi bir durumda Türkiye’ye yönelik fonlar kaldırılacak, ilk etapta 145 milyon Euro’luk yardım kararı iptal edilecek…
   Rum-Yunan ikilisinin teşvikleriyle alınan bu kararın, Yavuz gemisinin Karpaz açıklarında sondaj yapmasını engellemeye yönelik olduğu biliniyor…
   Yani Avrupa Birliği açık bir şekilde Türkiye’ye “Senin Doğu Akdeniz’de hakkın yok ama Rumların vardır” diyor…
   Nereden bakarsak bakalım AB’nin bu tavrı Kıbrıs üzerindeki haklarımızın görmezden gelinmesi, dikkate alınmamasıdır…
   Dolayısıyla kabul edilemezdir…
   AB üyesi ülkelerin yapması gereken; Türkiye’ye karşı yaptırım kararı almak yerine, Rum tarafını doğal gaz konusunda Kıbrıslı Türklerle işbirliğine zorlamaktı…
   Cumhurbaşkanı Akıncı’nın dün Rum tarafına yapmış olduğu son teklifin kabul edilmesi halinde Türkiye, Yavuz ve Fatih gemilerini geri çekmeye hazırdır…
   Ne var ki; Rum tarafı ve Yunanistan bunu da kabul etmiyor ve olumsuz bir tavır izliyor…
   Kıbrıs’ın tek sahibi oldukları iddiasıyla hem bizi, hem de garantör 3 ülkeden biri olan Türkiye’yi doğal zenginliklerden dışlamaya çalışıyor…
   Türkiye ve KKTC ise bu yaklaşımı kabul etmiyor…
   İşin özeti; ağır yaptırımlarla bizleri hizaya getirmeyi amaçlıyorlar…
   Bu noktada her türlü gelişmeye karşı hazırlıklı olmalı, iç cephede kavgacı değil; birleştirici, bütünleştirici bir tavır almalıyız…
   İyi pazarlar…


 

YORUM EKLE
YORUMLAR
KEMAL
KEMAL - 5 yıl Önce

zor dostum zor... herkes maaş geçinme derdince bilhassa da hiç doymayan memurlar !

banner471

banner473