banner564

Yollarda can güvenliği istiyoruz

  Trafik kazalarının artması, diğer birçok meselede olduğu gibi bir kültür sorunudur...
  Kültür sorunu arttıkça, trafik kazalarının artması ve üzücü olayların yaşanması da kaçınılmazdır...
  Öyleyse ne yapmalı?..
  Bizim gibi küçük ülkelerde en etkili yöntemlerden biri daha çok denetim ve daha caydırıcı cezalardır...
  Belediyeler, hükümet ve polisin işbirliği yapması halinde, trafik suçlarında ciddi azalmaların yaşanması olasıdır...
  Lefkoşa’dan örnek verecek olursak; bilemediniz 20-30 tane trafik ışığı vardır...
  En yoğun bölge ise Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’dır...
  Lefkoşa-Güzelyurt-Gazimağusa-Girne’ye bağlantı, kent içine ve sanayi bölgesine, ayrıca YDÜ’ye gidişler ve dönüşler bu yolun üzerinde yoğunlaşıyor...
  Ve Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda aylardır, yıllardır bir tane görevli polis görülmüyor... 
  Devletin kendisi ortada olmayınca, kırmızı ışıkta yoluna devam etme kültürüne sahip sürücüler tehlike saçarak ilerliyor...
  Hatta öndeki sürücü kırmızıda duruyorsa ona ya korna çalıyor, ya da küfür ediyor...
  Şimdi bu tür sürücüleri 10 gün süreyle ceza yağmuruna tutar, bir de gazete ve TV’lerde teşhir ederseniz bunun etkisi olmaz mı?..
 Bal gibi de olur...

Personel eksikliği var

 Ama denetime çıkacak yeterli sayıda polis olmayınca ve devlet yönettiğini iddia edenler boş kadroları doldurmayınca denetim yapılamıyor...
  Yine devlet yönettiğini iddia edenler; eskimiş, yetersiz yasaları düzeltmeyince yargının ceza takdiri pek caydırıcı olamıyor...
  İngiltere’de bu yıl içinde parlamentoya sunulan bir tasarı, direksiyon başında cep telefonu ile konuşurken veya mesajlaşırken kaza yapan ve ölüme sebebiyet verenlere ömür boyu hapislik cezası öngörüyor...
  Böylesi bir caydırıcılık karşısında direksiyon başındaki insan elini cep telefonuna sürer mi hiç?..
  Zaten yeni İngiliz yasasında, araç içinde otururken dahi cep telefonuna dokunmak da suç kabul ediliyor ve bu suç için hapislik öngörülüyor...
  İşte devlet ciddiyeti budur...
  Hiçbir günahı ve suçu olmayan insanları tehlikeden korumak budur...
  Kültürsüzleri yola getirmek budur...
 
Rüşvetli ehliyetler

  Uzun yıllardan beri üzerinde durduğumuz bir diğer önemli konu ise KKTC’de ehliyet alımının çok kolay olmasıdır...
  Elini direksiyona koymamış gençlere ilk defasından ehliyet verilebiliyor...
  Hatta sınava hiç girmeyenlerin dahi geçmişte rüşvetle ehliyet alabildiği yönünde iddialar vardır...
  Ve bu şekilde ehliyet alan sürücülerin önemli bir kısmı trafik kurallarını bilmiyor...
  Sağa, sola dönüşlerde ikaz işareti vermiyor...
  Hemen her 10 sürücüden 6 tanesi direksiyon başında cep telefonu ile konuşuyor veya mesajlaşıyor...
  Öyleyse; bu korkunç tehlike karşısında çok ciddi önlemlerin alınması kaçınılmazdır...
  Bunca yıl alınmadı...
  Yönetim kadroları değişmez ve iş yapacak kadrolar oluşturulmazsa aynı tehlikeler bu ülkede devam edecek...
  Dayanılmaz noktaya gelirse göçler başlayacak...
  O nedenle tek çare; iyi kadroların iş başına getirilmesi ve gerekli adımların çok hızlı bir şekilde atılmasıdır...
  Gerekirse ehliyet sınavları yenilenmelidir... 
  Yollarda can güvenliği istiyoruz...

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

KKTC deki Yollarımız ve Trafik Ülkemizin bugün geldiği noktada tam bir uyum içerisinde, Bakımsız ışıksız elektriksiz yollarımızda ise Can güvenliğimiz Tüm KKTC genelindedir ! Kasası boş Devletimiz ise dökülen Ülkemize sadece seyirci kalmaktadır! ne Yollardaki güvenliği, ne Ülkemizi Zehirleyen Teknecik için ve ne de altyapı yetersizliğinden pislik içinde olan Ülkemiz için yatırım ve onarım yapabilmektedir ! Yollardaki , Hastahanelerdeki ve güvensiz İş yerlerinde kaybettiğimiz insanlarımızın sorumlusu ise Devlet edenlerdir,! Siyaseti ve Ekonomiyi çökerttiğimiz ülkemizde bizleri daha da zor günler bekleyecektir !
Her geçen gün Fakirleşen Toplumumuzun cebindeki TL ler yine önümüzdeki hafta yüzde kaç eriyecek acaba !!!

Ali Veli
Ali Veli - 3 yıl Önce

Sayın Akar, bu yazdıklarınıza yüzde yüz katılıyorum. Trafik ülkemizde o kadar tehlikeli bir hale geldi ki artık yola çıkmaya korkuyoruz. Yani siz istediğiniz kadar dikkatli usulüne göre araba kullansanız bile karşıdan gelen doğru dürüst ehliyeti olmayan, veya kurallara uymayan acemi aşırı hız yapan vesayre bir sürücü sizi veya arabadaki eşiniz dostunuzu, veya çocuklarınızı öldürebilir.

Abartmasız her yola çıkışımızda mutlaka telefonda konuşanlar aşırı hız yapanlar kurallara uymayanlar ya da kuralların ne olduğunu bile bilmeyenlerle karşılaşıyoruz. Sinyal vermek zaten çok ender görülen birşey. Sürücülerin ''ÇOĞU!!'' sinyal vermiyor, abartmıyorum. Telefon da aynen öyle, yani telefonda konuşanları değil KONUŞMAYAN sürücüleri bulmak çok zor.

Bunlar bir yana alt yapı da dökülüyor. Hele geceleyin heryer karanlık yollarda ışıklandırma yok, 'Gorilla's in the mist' misali sadece on metre önümüzü görebiliyoruz. Bir bakmışsın tam karşıdan senin gittiğin şeritten gelen bir ışık . Bu ne diye düşünürken yanınızdan geçiyor meğer motosikletmiş ve o an ters şeritten gitmeye karar vermişmiş. Resmen intihar komandosu gibi motosikletçiler.

Burada sabah kadar yazabilirim ama siz en güzel bir şekilde özetlediniz zaten. Temelde bir kültür , eğitim meselesi ve tabi diğer bütün müesseselerimizde olduğu gibi , kültürümüzüm bir parçası olan YOLSUZLUKLAR . Sorun hep aynı aslında.

banner471

banner473