banner564

Yollarımızdaki ölüm kokusu!

Gelenektendir, her sene başında devletin vatandaşa uygulamakta olduğu harçlara tepeden tırnağa artışlar getirilir. Paranın değer kaybını hesaplayacak olursak, bu yıl kantarın topuzu kaçmakla birlikte, yapılan bu artışlar olağan sayılmalıdır. 
Buna karşın vatandaşın da devletten beklediği görevler var. 
Örneğin, çarşı murakabe bunların başında gelmektedir. Bunun yanında hayati konumda olan ve bir an evvel el atılması gereken, ülkedeki kazalara adeta davetiye çıkaran yollar vatandaşın baş belasıdır.
Yapısal bozukluklar, tamir ve bakıma muhtaç durumdaki yolların aydınlatılmalarındaki yetersizlikler sürücülerin korkulu rüyasıdır.
Senenin başlamasıyla birlikte kazalardaki yükselme hızı bu yıl rekora koşacağımızı gösteriyor. Yılın ilk yirmi gününde 3 ölümlü kaza, sadece yaralanma ve hasarla sonuçlanan kazaları da hesaba kattığımızda rekora koşacağımız kesin.
Kıbrıs şartlarında ‘uzun’ diye değerlendirebileceğimiz Lefkoşa-Gazimağusa yolu başlı başına bir tehlike yumağıdır. Güzelyurt –Lefkoşa yolu, Değirmenlik ‘Dağ’ yolu, Gazimağusa-Karpaz yolu, Girne- Karpaz yolu uzunca sayılan bu yolların tamamı sürücüler için tuzaklarla doludur. Bilhassa akşamları yetersiz aydınlatma nedeni ile çok dikkatli olunması gereken tuzaklarla dolu yollar.
Çok sık olmamakla birlikte Lefkoşa dan Gazimağusa’ya gitmek durumunda kalanlardanım. Dönüş saatlerinin akşama sarkmasıyla birlikte her seferinde adeta işkenceye dönüşen bir yolculuk yaşarım.
Hele iş veya eğitim için Lefkoşa dan Gazimağusa’ya gitmek zorunda kalan çalışanların ya da öğrencilerin durumunu bir düşünün.
Araba farları ne denli güçlü olursa olsun zifiri karanlığın içine dalmış meçhule yol alır konumda bir araç. İşin içine dikkatsizlik, hele, hele az miktarda da olsa alkol karıştı mı, kaza kaçınılmaz olmaktadır.
Sürücünün pozisyonu ne olursa olsun suçlu konumundaki sadece aracı kullanan mı? 
Alt yapıyı, kullanılabilir yol konumunu sağlayabilmek zorunda olan devletin yaşanan kazalarda hiç mi suçu yok? 
Cezalar yağdırılırken böylesi önemli bir faktörün dikkate alınmayışı kolaycılığa, işin içinde sıyrılmaya yönelik değil de nedir?
Dövizin önü alınamaz yükselişi, dünyada yaşanmakta olan ekonomik olumsuzluklar ülkedeki alt yapıların ele alınmasını olumsuz yönde etkilediği bilinen bir gerçektir.
Ne var ki her başımız zora girdiğinde yanı başımızda bulduğumuz anavatan Türkiye her dönemde ülkemizin önemli konumdaki ulaşımına katkı koymuş, koymaya da devam etmektedir. İlgili makamlara inandırıcı projelerle gidildiği takdirde ülkede yaşamakta olan ve vatandaşın güvenliğinde çok önemli konumdaki yolların bakımı ve aydınlatılmasına olumlu yaklaşımlar içinde olacaklarından kimseler kuşku duymasın!
Sadece ciddiyet ve iyi niyet bununda üstesinden gelebilecek, yollarımızdaki ölüm kokusunu yok edecek inancındayım!
 

YORUM EKLE

banner608

banner473