banner564

YSK ve değer bulmayan değer

Kamuoyunun kimlerin aday adayı olacağını daha fazla konuştuğu bir seçim öncesindeyiz. Bir müddet sonra aday adayı yarışlarının dedikoduları ile yoğunlaşan bir gündem olacak.
Yani, dünyada büyük alt üstlüklerin yaşandığı , ekonomide çok büyük kırılganlıkların işaretlerinin oluştuğu ve adına yeni dönem denen bu seçim öncesi, bu temel sorunlara dair bir tartışma yok.
Bir müddet sonra seçim kampanyası içinde bu konularda söylenecek olanlar ise, “vatan hainleri” ile “hırsızlar” çatışması içinde “davulcu yellenmesine“ dönecek. Ancak her şeye karşın bu seçim dönemi gelecek siyasi yaşama etki yapacak olan bazı yeni temellerin de atılmasına yol açacak. 
Kurultaylar...
Bir kere yeni siyasi partiler ve seçim, halk oylaması yasaları geleceğin siyasi yaşamını etkileyecektir. Partiler artık merkez organlarının kararları ile aday saptayamayacak. Parti merkezlerinin ve başkanlarının sınırlı sayıda kontenjan adayı saptama yetkisi var. Tüm adaylar artık ilçe kongrelerinde de değil, Parti Kurultaylarında tüm üye veya delegelerin oyları ile belirlenecek.
Bunun yanı sıra, yeni siyasi partiler yasasına göre tüm partiler, üye listelerini Yüksek Seçim Kuruluna bildirmek zorundadır. YSK, bu üye listelerini inceleyecek. Başka partiye üye mi değil mi? Gerçekten üye yapıldı mı, yoksa Kurultay için naylon üye mi yapıldı ? Bunlar netlik kazanacak. Bu arada YSK partilerin adaylarını seçecekleri Kurultaylarını baştan sona hakimlerle denetleyecek.
Siyasi partiler yasasında yapılan bu değişiklikler çok önemlidir. 2015’te gerçekleşen bu değişiklikler, siyasi yaşamın geleceği açısından çok önemli yeniliktir. Düşünün ki bu konu, Türkiye’de hala sorundur. Adayların tespiti partilerin merkez organlarının ya da parti başkanlarının iki dudağı arasındadır. Ama bizde yapılan bu önemli demokratik değişim, maalesef kamu oyu indinde  değerini bulmadı.
Havuzdan çıkıp denize girmek...
Bunun yanı sıra tüm adaylar ve partiler, yeni seçim yasası ve sistemine göre tek liste çerçevesinde ada çapında seçmenlerin karşısına çıkacak. Bunu aday tespitlerinin , Parti Kurultaylarında tüm üyeler veya delegeler tarafından yapılacak seçimle gerçekleşeceği adımı ile bütünleştiği zaman, bunun çok ciddi bir demokratik değişiklik olduğu ortaya çıkar.
Bundan sonra milletvekili, yalnız kendi ilçesine karşı sorumlu değildir. İlçe Başkanları da yalnızca kendi ilçe sınırları ile yetinemez. Parti merkezleri de artık tüm ilçelerle ilgilenmek zorundadır. 
YSK ve hukuk...
YSK artık, siyasetin hukuksal temelinin yerine oturması ve demokratik hukuk devleti ilkelerine göre şekillenmesi için daha etkin olacak. Yani siyasi parti başkan ve merkez organları, partilerini “hükmü karaguşi “ kurallarla yönetemeyecek. Hukuka uymak zorunda olacaklar. 
Ayrıca siyasetçi de ilçe sınırları içine gömülemeyecek. Tüm kesimler, sektörler ile genel üzerinden olsa dahi ilgilenmek zorundadır. Kısacası artık milletvekili yalnız kendi ilçe başkanına, ilçe başkanı da yalnız o ilçedeki milletvekili ile ilgilenmek sınırı ile kendini daraltamaz. 
Böylesi önemli bir değişimi, maalesef temel meselelerin hemen hemen hiç ele alınmadığı bir sığ ortam içinde yaşıyoruz. Ama olsun, daima ilkler his edilmese dahi geleceğin güzelliğini içinde taşır. 
Yeter ki bu yeni sistemle seçilecek olan sığ bakış açısına sahip olanlar, gelecek seçime kadar bu yasayı değiştirmesin. Bunun da değerini şimdiden içselleştirmek gerekir.
YORUM EKLE

banner471

banner474