KKTC Devleti var mıdır?
Soru kritik, bir cevap verirsin kendini milliyetçi sananların saldırısına uğrarsın, diğer türlü cevap verirsin, sen bile verdiğin cevaba güler geçersin…
Neyse!
Devletin varlığına ilişkin birkaç örnek vermek istiyorum bugünkü makalemizde…
Bir haftada iki farklı örnek gördük, Diyalog Tv’de haber yaptık, sosyal medyada tıklanma rekoru kırdı haberlerimiz…
Neydi bu haberler peki?
İki farklı kişinin iki farklı noktada devletten ümidini kesip, eline çimentoyu, küreği, malayı alıp yoldaki çukurları kapatma girişimi!
Çok mu basit görünüyor?
Okuyunca gülüyorsunuz değil mi?
Evet, işi gücü bıraktı artık yurttaş, devletin yapmadığını kendisi yapıyor!
Asfalt bulmak da kolay değil tabi… Ne yapıyor yurttaş; çimento hazırlayıp yoldaki çukurları kapatmaya çalışıyor!
Peki kimin görevi bu?
Karayolları Dairesi… Dairenin sorumlusu Ulaştırma Bakanlığı, bağlı olduğu nokta Başbakanlık yani CTP-UBP REFORM (sözümona) hükümeti!
Bu REFORM Hükümeti’nin Ulaştırma Bakanı duymuyor mu yurttaşın çığlığını?
Karayolları Dairesi Müdürü’nün işi ne, vatandaşın şikayetlerini dinliyor mu?
Çığlık çığlığa bağıran insanların vergileriyle oluşan Maliye’nin kasasından her ayın 1’inde sizlere yüklü maaşlar çıkıyor, banka hesaplarınıza yatıyor…
Bir şikayetimiz yok, aman yanlış anlaşılmasın sakın, gözümüz yok!
Sizden beklediğimiz sadece işiniz yapmanız! İşinizi yapın, o yüklü maaşı hak edin en azından!
Lefkoşa’ya giriş yolundaki Kıbrıs gazetesinin önündeki ışıklarda yol resmen çöktü, bir yıldır böyle… Kimin umurunda!
Haşim Volkan isimli bir genç çıkıyor ve gece yarısı sırf tepkisini ortaya koymak için çimento ile buradaki çukurları kapatmaya çalışıyor…
Bir genç olarak devlete, yetkililere ver yansın ediyor…
Ama o sırada siz değerli yöneticilerimiz, viskilerinizi yudumluyorsunuz büyük ihtimalle güzel bir meyhanede…
Yok bir şikayetimiz, yanlış anlaşılmasın.. Afiyet bal şeker olsun…
Sonra Gaziköy’den geliyor yeni bir görüntü… Bu kez gündüz vakti çekilmiş… Rahattasınız, ofiste klimanın altında bilgisayar önünde solitaire oynuyorsunuzdur muhtemelen o an… Yoldaki dev çukurdan dolayı kaza oluyor, iki araç yüz yüze çarpışıyor ve köylüler ağır yaralanıyorlar…
Devlet gelip suçu sürücülere kesiyor… Halbuki kazaya neden olan çukur yıllardır orada! Köylü şikayet ediyor ama bizim bakanlar, müdürler, müsteşarlar kulak tıkıyorlar…
Paşaköylü Cengiz Özer daha fazla dayanamıyor, alıyor eline küreği hazırladığı çimentoyla çukuru dolduruyor!
Bizim bakanlar, müsteşarlar, müdürler mı? Onlar ofislerinde klimanın altında solitaire oynamaya ve ayın 1’inin gelmesini beklemeye devam ediyorlar…
Artık yurttaş uyandı! Sizler gibi müdürleri de müsteşarları da bakanları da milletvekillerini de görmek istemiyor! İstemiyor; çünkü umursuzsunuz, sorun çözmek değil sadece makamları kullanma derdinde olduğunuzu biliyorlar!
Ayın 1’i gelsin maaş hesaba düşsün de, dünya yansa umurunuzda olmadığını fark ediyorlar…
Yoldaki bir çukuru kapatamayan bir devlet, yurttaşına zulümden başka ne verebilir ki?
Başarıyorsunuz… Bu toplum “nasıl bir çözüm olursa olsun yeter ki bu basiretsiz insanlardan kurtulalım” diye feryat ediyor…
Ümidi kestiği için yurttaş, sorunlarının çözümünü Kıbrıs sorununa bağlıyor…
Çünkü ağrınıza gidecek belki ama söyleyeceğim; BE–CE-RİK – SİZ – Sİ – NİZ!
Başarıyorsunuz… Başarısızlığınızla devlete olan güveni de sıfırladınız…
Tebrikler!
