banner564

Zirvedekiler ve dondurucuya konan ekmekler

   Ana iyi durumda değilse, yavrunun da sancılı olması çok doğaldır...

   Türkiye; son 15 yılda çok ciddi olaylarla yüzleşti...
   Ergenekon, Balyoz, PKK, PYD, IŞİD, FETÖ, 15 Temmuz Darbesi, en üst düzeydeki generallerin ve subayların, gazetecilerin, bazı iş adamları ve on binlerce kamu görevlisinin tutuklanması...
   Rus uçağının düşürülmesi...
   Rusya ile ilişkilerin gerilmesi, bu ülkeye iracatın durması, turist sayısının azalması ve  yüzlerce otelin iflas noktasına gelmesi...
   Suriye savaşı, 4 milyonu aşkın mültecinin Türkiye’ye sığınması...
   Afrn harekatı, Özgü Suriye Ordusu ile işbirliği...
   Anayasa değişikliği, Başkanlık Sistemine geçiş...
   Bazı belediye başkanlarının zorunlu istifası...
   Ve şimdi de erken seçimler...
   Tüm bu olaylar bir başka ülkede yaşanmış olsaydı; o devlet ayakta duramaz, çok kötü olaylar meydana gelirdi...
   Ancak Türk halkı; her şeye rağmen direnmesini, devletine sahip çıkmasını bilen ve sabır gösteren bir millettir...
   Yaşanan olaylarda dış güçlerin ne kadar etkili olduğunu görebilmektedir...
   Ne var ki; özellikle son üç ayda dövizde yaşanan artışlar, bir kuruşluk kar ile çalışan küçük işletmelerin sonunu getiriyor...
   Ve bu olumsuzluklar sadece anayı değil, yavruyu da etkiliyor...
   KKTC’de mahkemlrin gündeminde 10 bini aşkın alacak-verecek davasının bulunması tehlikenin boyutlarını anlamak için yeterlidir...
   Ev kiralarından, okul harçlarına kadar herşeyin dövize endeksli olduğu KKTC’de, orta direk yok olmuş durumdadır...
   Artık denetimsiz kazanç elde eden zengiler ve maaşa bağlı fakirler vardır...
   Bunun somut örneklerini sokakta dolaşınca veya  markete gidince görebiliyorsunuz...
   Eğr bir aile normalde 1.5 lira olan ekmeği, bir markette 75 kuruşa bulunca 35 adet alıp, bozdolabının dondurucu bölümünde saklamaya yöneliyorsa, bunun tek nedeni gelecek kaygısıdır...
   İnsanlar “ucuza bulmuş iken alalım” diyorlar...
   Ve ekmeği dondurucuda saklayıp, ihtiyaç oldukça tüketmeyi alışkanlık haline getiriyorsa, burada durmak ve ciddi değerlendirmeler yapmak zorundayız...

Şimdi karar zamanı

   Bugünkü durumda ülkemizde 4 partili bir koalisyon hükümeti vardır...
   Bunların 2 tanesi, işçi-köylü-emekçi edebiatıyla oy topluyor...
   Bir diğerinin lideri fakirliğin ne olduğunu çok iyi biliyor...
   Öyleyse; geçmiş itidarların dar ve sabir gelirli insanları rahatlatma konusunda yapmadıklarını, şimdiki hükümet yapabilmelidir...
   Hiç olmazsa ekmek, süt ve et fiyatlarını aşağılarda tutabilmek için bu sektörleri desteklemeli, sıkı denetim yapmalı ve fakir insanlarıdilenme noktasına gelmekten kurtarmalıdır...
   Kaynak sıkıntıı olduğu iddialarına katılmak mümkün değildir...
   Kaynak sıkıntısı çeken bir hükümet; diğer yandan çoğu özel amaçlı kullanılan 5 bine yakın hizmet aracı bulunduramaz...
   Bunların tümü derhal satılmalı ve devletin sırtındaki büyük bir yük kaldırılmalı, elde edilecek gelir ana tüketim maddeleleriin desteklenmesi fonunda kullanılmalıdır...
   Cumhurbaşkanı ve 4 koalisyon ortağına verilen örtülü ödeneklerin toplamı 3 milyon 300 bin liradır...
   Toplam bütçe içinde küçük bir rakam olarak görülebilir...
   Ne var ki; bu para ile KKTC genelinde her eve günde 2 tane bedava ekmek vereblirsiniz...
   Kısacası, zor günlerde vatandaşların sıkıntılarını hafifletmek için çare vardır...
   Ama belirli kesimlere bal-kaymak dağıtarak bunu başaramazsınız...
   Hala çok sayıda kişinin vergi kaydı yoktur...
   Ülkenin en zengin insanları, bordro mahkumu olan bizlerin çok altında vergi ödüyor...
   Ve bu gerçeği tüm siyasiler biliyor...
   Öyleyse; azınlık kesimin etkisinden kurtulup, doğru yolu bulmak zorundayız...
   Acı verici olayları önlemek için bugünden tezi yok gerekli adımlar atılmalıdır...
   Yapıcı uyarılara da ‘maksatlı yayın’ gözüyle bakılmamalıdır...
   Mutsuzlar; mutluların kat kat üzeinde olursa, oralarda hayatın anlamı kalmaz...
   Güzelliklerin yerini çirkin görüntüler alır... 
   Bizden uyarması... 

YORUM EKLE

banner608

banner474