banner564

‘Yüreklerin kulakları sağır’ bu ülkede

Acısıyla, tatlısıyla koca bir yılı daha geride bıraktık...
Eğlenceler, kutlamalar, umut dolu yeni yıl mesajları ‘ömrünü’ doldurdu...
Hayatın gerçekleriyle yeniden baş başa kaldık...
Nazım Hikmet;
‘Hava kurşun gibi ağır! 
Bağır, bağır, bağır, bağırıyorum. 
Koşun, kurşun eritmeğe çağırıyorum… 
O diyor ki bana: 
Sen kendi sesinle kül olursun ey! 
Kerem gibi yana yana… 
Deeeert çok, hemdert yok 
Yüreklerin kulakları sağır… 
Hava kurşun gibi ağır… 
Ben diyorum ki ona: 
Kül olayım Kerem gibi yana yana. 
Ben yanmasam, 
Sen yanmasan, 
Biz yanmasak, 
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...’
Diyor dizelerinde... 
Bugün sokağa çıkıp ‘Nasılsın’ diye sorduğunuz kişilerden yeniden şikayetler yükselecektir... 
Çünkü Kuzey Kıbrıs’ta sorunlar gerçekten de kurşun gibi ağır...
Felekten çalınan bir gece ile unutulacak, eriyecek türden değil... 
Mutluluğun ve kurtuluşun reçetesi de sadece bir kesimin değil ülkedeki her tabakanın yanmasından geçiyor... 
Kuzey Kıbrıs’ta maalesef hep sıkıntılar, sorunlar seslendiriliyor...
Çözüm noktasında kimse özveride bulunmak istemiyor... 
‘Kazanılmış’ haklardan ödün verilmiyor... 
Herkeste bir ‘bananecilik’ hâkim oldu... 
Kimse geleceğin daha aydınlık olması için rahatından feragat etmiyor... 
Hep sorumluluk başkalarına atılıyor... 
‘Niye geçmişin faturası bana kesilsin’ diye soruluyor... 
Haklılık payı yok mu? 
Elbette var... 
Ama bu haklılık sorunların çözümüne katkı yapmıyor... 
Aynı ‘bananecilik’ ülkedeki siyasi irade de var... 
Halka kemer sıkma tavsiyesinde bulunan siyasiler...
Sıra kendilerine gelince oralı bile olmuyorlar...
Atılacak küçücük adımlardan bile kaçıyorlar...
Örneğin; “Bu ülkede 2015 yılında Resmi Hizmet ve makam araçlarının kullanımına, izaz ikramlara kısıtlama getirdik... Elde edilecek tasarrufla da ülke gençliğini esir alan uyuşturucu ile mücadele başlatıyoruz” diyemiyorlar...
Neden?
Yanmak istemiyorlar...
Onlar yanmaya başlarsa statükonun kül olacağından, 40 yıldır devam eden saltanatın yıkılacağından korkuyorlar...
Çünkü ‘Yüreklerin kulakları sağır’ bu ülkede...
En güzel yeni yıl hediyesi...
Diyalog ailesi olarak yoğun ve yorucu bir yılı geride bıraktık...
Gazetecilik ve yöneticilikteki tecrübeleriyle bir marka olan Reşat Akar’ın önderliğinde, özverili bir ekiple çıktığımız yolda önemli başarılara imza attık...
Okuyucularımızdan gördüğümüz kabul, bizi Kuzey Kıbrıs’ta en çok okunan ikinci gazete konumuna getirdi...
Yakalanan başarı karşısında şımarmadık, okuyucuya daha güzelini sunmak için tüm ekip olarak daha iyisini üretmek için çaba gösterdik...
Siz değerli okurlarımız, 2015’in ilk günü bize en güzel yeni yıl hediyesini verdiniz...
1 Ocak’ta bayilere dağıtılan 4 bin Diyalog, günün ilk saatlerinde yok sattı...
Bu rakama, 1 Ocak günü Kuzey Kıbrıs’ta erişen ikinci bir gazete olmadı...
Diyalog ailesine bu mutluluğu yaşatan tüm okurlarımıza yürekten teşekkürler...
Sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz...
YORUM EKLE

banner471

banner473