banner564

“Boynumuzun borcu”

10 yılı aşkın süredir hafta içi her gün bu köşede sizlerle buluşuyorum. Ve 10 yıldır kendi düşüncelerimi çemkirmeden, gizlenmeden apaçık bir şekilde paylaşıyorum. 
3 konulu yazı, 15 kişiye mesaj, günün fotoğrafı ve günün polemiği olacağını düşündüğümüz sözü size aktarmaya çalışıyorum. Beğeniyorsunuz ki biz 10 yıldır yazmaya devam ediyoruz. Üstelik araştırma şirketlerine göre de “En çok okunan 10 yazar” arasında gösteriliyoruz.
Elbette bu köşede bazen hatalar, yanlışlar istemeyerek olsa da yer bulabiliyor. Eğer yanlış bir haberi köşemize konu etmiş isek ertesi gün özür dilemesini de biliyoruz. 
Ve yine bu köşede birilerini hedef almış isek o kişinin cevap hakkına da aynı özeni gösteriyor ve köşemizde yer veriyoruz. İşimize geleni değil, işimizi yapıyoruz anlayacağınız.
Buraya kadar anlattığım bizim ile ilgili kısmı. Birde bizden ayrı uğraşanlar, bu sayfaya emek verenler var. Biz yazılarımızı yazdıktan sonra gazetede önce editör kontrolünden geçiyor. Sonra redaktör arkadaşlar olası yazılım hatalarını düzeltiyor. Sonra sayfacı arkadaşlar bu yazıları görsel bir şekle dönüştürüyorlar. Ve en sonunda matbaadaki ustalar sayfalarımızı tek tek kontrol ediyorlar ve dağıtımcıların gazeteyi size ulaştırması ile sizler bu köşeyi her gün okuyabiliyorsunuz.
Geçen hafta bu köşede yayınladığımız bir yazıda “asgari ücret” ifadesini sehven hata yaparak “askeri ücret” olarak yazmışız. Bunu da bir başka gazeteci arkadaşım fark etmiş ve sosyal medya hesabından deşifre etmiş.
Benzer hatalar geçen hafta başka bir gazetemizin başına da geldi. Hatta onlarınki daha vahimdi, zira bir bakanımızla ölen bir sivil toplum örgütü liderini karıştırmışlardı sayfalarında. 
Ama bu genç kardeşimiz onları değil, bizi kamuoyuna deşifre etmeye çalıştı. Çünkü derin bir hazımsızlık hali var maalesef onda da. Bu kardeşimizin paylaşımının altına yorum bırakanlara bir baktım. Üç tanesi gerçekten çok ilginçti. 

BİR tanesi eski bir sendikacı. Yazının içeriğinde emek var? Emeğin savunucularına ağır bir gönderme var. Hiç oralı değil! Yazının içeriği ile değil şekli ile ilgileniyor bu sendikacı ağabey. Ülkenin bu durumda olmasının net görüntüsü aslında. Ötekileştirme üzerine uzmanlaşmak.

İKİNCİSİ bir TAK çalışanı. Devletin resmi haber ajansında yıllarca gazetecilik yapmış, sol değerleri kendine benimsemiş, sonra bir müdürlük için gidip sağ partinin önüne kendini atmış birisi.
Biz bu arkadaşı TAK müdürü olduğu için köşemizden eleştirdik, “Sağ bir partinin atayacağı isim bu solcu geçinen arkadaş olmamalıydı” dedik. Belli ki içinde dert edinmiş bu eleştiriyi. O gündür bugündür içinde derin bir acı olarak kalmış bu eleştiri ve sırf asgari diyecek yerde askeri dediğimiz için hemen içindekini kusmaya kalkmış. Sanki benzer hatalar kendisinin müdürlükte yaptığı dönemde TAK’ta hiç olmamış gibi….

ÜÇÜNCÜSÜ bir sosyal medya kahramanı. Hayatı boyunca hiçbir ticari başarı elde etmemiş. Sosyal medya kahramanlığından öteye hiç geçememiş. Tek başarısı sosyal medyaya kendine yer edindiği alan. Sanal bir dünyada yaşıyor kendisi…
Sevgili okurlar, bu arkadaşların hiçbiri, bir canlı yayında bunları sizin yüzünüze söyleyemezler. Bunların hiçbirinin bir başarı öyküsü yoktur. Sadece çemkirme, ötekileştirme ve kendi dünya görüşlerinin dışında bir dünya görüşü de yoktur. 
Bu köşenin yazarı olarak bu gerçekleri bir kez daha sizlerle paylaşma gereği hissettim. Elbette “En çok okunan” bir köşe yazarı olarak çok daha dikkatli, çok daha özenli olmak bizim boynumuzun borcu. Onlar eleştiriyor diye değil, siz her gün bu gazeteyi alıp bu köşeyi okumak istiyorsunuz ve bunun için de bir ücret ödüyorsunuz ya. Bunun sorumluğunda hareket etmek bizim en büyük görevimiz, daha güzel daha doyurucu haber ve yorumlarda buluşmaya devam edeceğiz. 
MESAJLAR
Mustafa AKINCI: Rum mevkidaşınıza bir sorun bakalım geçen gün Rum polis helikopteri sizin Saray’ın üstünde ne arıyordu? Belki de yılbaşı gecesi size yukarıdan hediye atacakta ondan mı Saray’ın üstüne kadar geldi? 
Mehmet Ali TALAT: Sizin döneminizde de Ticaret Odasından birileri listelere alınmıştı. Acaba diyoruz Tufan Hoca da mı sizi taklit ediyor? O zaman bu yolu kendisine siz mi gösterdiniz? 
Dr. Derviş EROĞLU: UBP içinde listelerde kendine iyi yer bulamayanlar neden olarak sizi gösteriyor. Ne diyeceksiniz bu arkadaşlara, ayakları taşa takılsa sizden bilecekler değil mi? 
Tufan ERHÜRMAN: Seçim startını Elye’den vermişsiniz ve 200 kişiye döner dağıtmışsınız. Eskiden Elye’de ateş yakılır seçim startı öyle verilirdi. Anlaşılan şimdi döner ateşi yakılıyor Elye’de. 
Serdar DENKTAŞ: Aday sıralamaya beklediğiniz sayıda üye gelince moraliniz hayli yerine gelmiş ve herkese DP’nin baraj sorunu olmadığını herkese göstermiş oldunuz. 
Fikri ATAOĞLU: DP içinde yapılan ön seçimde en çok oyu siz alarak bir kez daha üyenin en sevdiği bakan olma unvanını elde ettiniz. Bu arada bazı isimler sizin bu başarınızı fena kıskandı haberiniz olsun. 
Bulut AKACAN: Cumartesi günü Girne’de bir mekanda öyle isimler ile bir araya gelmişsiniz ki o isimlerin desteğini aldığıysanız, sırtınız Girne’de yere gelmez artık demektir. 
Önder SENNAROĞLU: Bölge ziyaretlerini tamamlayıp hafta sonu Girne ve Lefkoşa’da gözükmüşsünüz. Bu arada Gazimağusa’dan çok güçlü bir grup sizi seçimlerde destekleme kararı almış. 
Hüseyin REİS: Pek muhterem babanız Hakk’ın rahmetine kavuşmuş. Merhuma Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 
Hasan UZUN: İlk yağışlarda sizin istasyonun önü gene göle dönmüş. Ve protesto için dün istasyonun önünde su kayağı yapmışsınız. Yine önlem alınmazsa bu sefer su balesi mi yapacaksınız? 
Hüseyin Mert COŞKUN: MDP Genel Başkan Yardımcısı olarak siyasete bir girdiniz pir girdiniz adeta. Özellikle yıllardır kutlanmayan Başbuğ Türkeş’in doğum gününü görkemli bir şekilde kutladınız. 
Selcan AKYEL: Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Başkanlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Bakalım yüksek bina ve alt yapı tartışmalarına siz ne zaman müdahil olacaksınız? 
Ercan TURHAN: İsrailli turistlere Rumlar tarafından yapılan haksızlık karşısında daha gür bir sesle tepki vermek için birlik olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz. Bu konuda bir yol haritası var mı? 
Cengiz GÜLMEZ: Büyük av sonunda sizde tavşanla tanışmışsınız. Artık hafta içi bir yahni partisi verirsiniz değil mi? 
 
POLEMİX
"Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kişi başına gelir 13 bin dolara ulaşmış durumda. Biz bunu 25 bin dolara ulaştıracağız. Bütün mesele bu. Orası çok daha iyi yaşanan bir ülke olduğu zaman, sorun büyük oranda çözülmüş olacak."
TC Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ
YORUM EKLE

banner608

banner473