banner564

“Temsilciler Meclisi Kararı”

Güney Kıbrıs’ta, “Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi “ oy çokluğu ile Garantiler konusunda bir meclis kararı aldı. Ancak bu karar, özünde yok hükmündedir. 
Çünkü karar,  “Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına” aykırıdır. Bugünkü yapısı ile zaten her şey  Anayasaya aykırıdır diyerek olayı genellemeci bir mantıkla önemsiz görebilirsiniz. Ancak olay öyle değildir. 
Evet, 186 sayılı 1964 BM kararı ile “Zorunluluk doktirini” çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı temelinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki toplumlu yapısı, fiili olarak tek taraflı işlevsiz kılındı. Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası, deyim yerinde ise buz dolabına kaldırıldı. Ama, temel maddeleri değiştirilemedi. 
Anayasanın temel maddeleri...
Bunun için Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının 182. Maddesine bakmak gerekir. Bunun 1. Fıkrasında “Bu Anayasanın 11 Şubat 1959 tarihli Zürih Antlaşmasından ithal edilmiş bulunan ve EK 3’ünde gösterilen maddeleri veya maddelerin kısımları, bu Anayasanın temel maddeleri olup hiçbir suretle gerek değiştirme, gerek ilave veya gerekse kaldırma suretile tadil edilemezler” demektedir.
İşte bu yüzden, 1964 yılından beridir Anayasanın temel maddelerinin hiçbiri, gasp edilmiş KC Temsilciler Meclisinde tek yanlı çoğunluk olmasına karşın değiştirilemedi.
Euro’ya geçene kadar, Kıbrıs Lirası üzerinde bu yüzden Türkçe yazı vardı. Pasaportlar ve Kimlik Kartları üzerinde, bu yüzden Türkçe hala devam etmektedir. Çünkü Anayasanın 3. Maddesinin birinci ve ikinci fıkraları Cumhuriyetin resmi dillerinin Türkçe ve Elence olduğunu ve ikinci fıkrasında “Tecrii, icrai, idari muamele ve vesikalar her iki resmi dilde yazılır” demektedir. 
Bu Anayasa maddesi de, 182. Madde de ifade  edilen ve Anayasaya EK üç olarak ilave edilen Temel Maddeleri arasındadır.  Bu yüzden bu değiştirilemez hükmündedir. Bundan dolayı Türkçe, o  resmi evraklarda hep var oldu. 
Bu bağlamda, Anayasanın 181. Maddesinde Garantilerle ilgili olarak ifade edilen de aynen şudur.  “Suretleri Ek 1 ve 2 olarak bu Anayasaya eklenmiş bulunan Cumhuriyetin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve Anayasasını  teminat altına alan ve Cumhuriyet, Yunanistan Krallığı, Türkiye Cumhuriyeti ve Büyük Britanya ve Şimali İrlanda  Birleşik Krallığı arasında akdedilen Antlaşma ve Cumhuriyet, Yunanistan Krallığı ve Türkiye Cumhuriyeti arasında aktedilen Askeri İttifak Antlaşması Anayasa hükmüne haizdir.”
Bu yüzden, 1964’ten beri tek başlarına yer aldıkları temsilciler meclisine bunun değiştirilmesini teklif olarak dahi götüremediler. Şimdi oy çokluğu ile kabul edilen Garantilerin kaldırılması kararı, tek taraflı “temenniden” öte bir anlam taşımaz. Olay İki yüzlülüktür.  Çünkü,  Garantilerle ilgili Anayasa Maddesi hükmüne haiz olan 181. Madde yerinde duruyor. Üstelik bu madde,  Anayasanın 182. Maddesinde EK 3 olarak Anayasaya ilave edilen ve değiştirilemez denen Anayasa maddeleri arasındadır. 
İşte bu yüzdendir ki Türkçenin resmi dillerden biri olmasını düzenleyen Anayasa maddesi gibi, Garanti ve İttifak Antlaşmalarını hep reddeden Güneyin siyasi elitleri, 1964’ten beri, ”et de bıçakta” ellerinde olmasına karşın, bu  Anayasa maddesini değiştiremediler. Bu günde o kararla, bunu yine yapamadılar.
Üstelik Cenevre’de ilk kez yapılan iki 5’li Konferans ile zaten ilgili tüm taraflar bunun  değiştirilmesi ile ilgili zeminin, BM nezaretinde yapılacak olan görüşmeler olduğunu da kabul etmişlerdir. Bu yüzden olay ilkesiz bir iki yüzlülüktür. Bu adımla da esas niyetin, Federal çözümü darbelemek olduğu açıktır. 
Bunun için olaya geniş açıdan yaklaşmalıyız. Hidrokarbonlar ile ilgili hak talebini ve cebimizdeki pasaport ve kimlikleri taşımaktaki hak ve olayı da Kıbrıs Cumhuriyeti kuruculuğuna dayandırmaktayız. 
Dolayısı ile Güneyde alınan temsilciler meclisi kararını, Kuzeyde iç politikanın bir hamaset unsuru haline döndürürseniz; Güneyin, 1964’ten beri yapmaktan kaçındığı, ama şimdi, Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeni ile iç siyasi hesaplarla attığı yanlış adımın aynısını yaparsınız. 
Bunu açığa çıkartmak esas görev olmalıdır. Bu yüzden başta Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı olmak üzere herkes, olayın Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına ters bu yanını evrensel alana taşımalıdır.
YORUM EKLE

banner608

banner473