banner564

Akıncı tek tokmakla davul çalıyor

KKTC Cumhurbaşkanı’nın tek önemli görevi Kıbrıs sorununu halletmek için Rum tarafı ile görüşmektir.
Böyle olduğuna göre, önümüzdeki Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu görüşmeleri sonuca götürme şansı en yüksek olan adaya oy verilmesi beklenir.
Bu kişinin hâlen Cumhurbaşkanı olan ve ikinci bir dönem için adaylığını koyan Mustafa Akıncı olmadığı kesindir.
Akıncı beş yıl önce “Bu sorunu ben çözerim,” kampanyası ile seçildi ama başarısız oldu.
İki yıl Rum lider Anastasiadis ile görüştü ama hiçbir önemli konuda mutabakat sağlayamadı.
Buna rağmen Türkiye’yi İsviçre’de Rum Yönetimi ve Yunanistan ile masaya oturmaya zorladı.
Kendi inisiyatifi ile Güzelyurt bölgesini Rumlara iade etmek dahil, toprak tavizlerinde bulundu. Ama görüşmelerin tepetaklak gitmesini önleyemedi.
O zamandan beri üç yıldır boş oturuyor.
 
Akıncı’nın bir ikinci defosu daha var:
Erdoğan ile kavga ederek hiç kimsenin telefonuna çıkmayacağı kadar hükûmet ile arasını açmak.
Erdoğan-Akıncı ilişkisinin karşılıklı nefret olduğunu söylersem sanırım abartmış olmam.
Hiçbir Cumhurbaşkanı’nın KKTC’nin tek destekçisi ve finansörü olan Türkiye ile kavga etme lüksü yoktur.
Akıncı bunu benden daha iyi biliyor ama fırsat buldukça çatışmayı körüklemekten geri kalmıyor. Amacı özellikle sol kesimde sayıları az olmayan Erdoğan düşmanlarının oyunu almaktır.
Türkiye’nin Akıncı’nın seçilmesini istemediği sır değildir. Bu isteksizlik o kadar derindir ki Akıncı’nın seçilmesi ve toplumlararası görüşmelerin yeniden başlaması hâlinde Ankara masada onun yanında oturmayacak.
Akıncı, Ankara ile çatışma yolunu seçerek seçimleri bir meydan okumaya çevirdi. Seçilirse Kıbrıs’tan Erdoğan’a gidecek olan mesaj açıktır: “Sen istemiyorsun ama biz gene de Akıncı’yı seçtik. Hadi bakalım, ne yapacaksın…”
 
İsviçre’de sadece Akıncı ile Anastasiadis arasındaki görüşmeler sona ermedi. Türklerle Rumların yarım yüzyıllık federasyon çatısı altında birleşme projesi de mezarlık oldu.
Rumlar iki bölgeli, iki toplumlu, eşitlik üzerine kurulu bir formülü kabul etmeyeceklerini, başka çarelerin düşünülmesi gerektiğini açıkladılar.
Birleşmiş Milletler ve Ankara da aynı inancı paylaşıyor.
Akıncı ise federasyon davulunu çalmaya devam ediyor. Ama tek tokmakla. Çünkü ne kendisinde ne de ekibinde yeni bir arayış için gerekli birikim ve enerji var.
Yetmişini aşmış olan Akıncı’yı ikinci defa seçmek ona rahat bir emeklilik ortamı yaratmaktan başka bir anlam taşımaz.
Bu arada, Kıbrıs sorunu bir beş yıl daha çözümsüz kalır ve TC-KKTC ilişkileri bu güne kadar görülmedik bir kriz içine girer.
Bundan hangi tarafın zarar göreceğini söylemeye gerek yok. 
Cumhurbaşkanı olmaya can atan birçok aday var. 
 
Bunların içinde Kıbrıs sorununun çözümünde fark yaratacak deneyime, entelektüel birikime ve enerjiye sahip tek kişi Kudret Özersay’dır. 
Ama Kıbrıslı bunu kavrayabilecek mi, emin değilim. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Öz
Öz - 4 yıl Önce

AKıncı için ortaya koyduğunuz sizce olumsuz tüm argümanlar, K/Türklerce olumlu olarak görülmektedir.Kudret Özersay ise, maalesef yaptıkları ile içten pazarlıkçı biri olarak siyasette yerini almıştır.K/Türkler, AKP ve Erdoğan'ın valisini değil, liderini seçeceklerdir

Cafer Aygün
Cafer Aygün - 4 yıl Önce

Akıncı için yaptığınız tespitlere sonuna kadar katılıyorum. Hatta kendisine gecen defa oy vermiş birisi olarak bu defa kesinlikle oy vermeyeceğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Ama Özersay için yaptığınız tespite katılmak mümkün değil. Özersay ekip kurmakta beceriksiz olduğu gibi etrafındaki mevcut ekibi de kibiri ve güven vermeyen davranışları ile zayıflatmıştır. Kendisine inanmıyor ve güvenmiyoruz.

Ugur Terzioğlu
Ugur Terzioğlu - 4 yıl Önce

İlk kez bir kardeş cumhur başkanı hem eysevzorla sandalyayavyapoşannbunadamınn ikimsylıl ömrünksldı .?kendi hükümetim hem de ana vatanla kavgslı vatanınTürkn devletiyle kavgalı. Kendi düşen ağlamaz !? NBeyinsizin biri,

banner471

banner473