Diyalog Gazetesi
2015-02-01 08:59:00

Ala hastalığı tedavisi

01 Şubat 2015, 08:59

Ala hastalığı, tedavi edilmediği takdirde, kozmetik problemler dışında ciddi herhangi bir sıkıntı yaratmayan bir hastalıktır. Tıptaki adı vitiligo olan bu hastalıkta tedaviye başlama kararını verirken ve tedavi tipini seçerken hastayla karşılıklı iletişim çok önemlidir. Hastanın hastalığından ne kadar rahatsızlık duyduğu, psikososyal açıdan etkilenme derecesi ve tedavi talebi açık bir şekilde anlaşılmalıdır. Gerekli görüldüğü durumlarda, hastaların psikolojik destek almaları da sağlanmalıdır.
Ala hastalığı tanısı koyulan hastaların, yine bağışıklık sisteminin bozulması sonucu oluştuğu düşünülen bazı tiroit hastalıkları ve erken başlangıçlı diyabet hastalığına yakalanma riskleri artmıştır. Bu nedenle tüm ala hastalığı hastalarının bu hastalıklar açısından sorgulanması ve şüpheli görülen durumlarda kan testleriyle desteklenmesi önerilmektedir. 
Ala hastalığı kozmetik problemler dışında ciddi bir sıkıntı yaratmayan bir hastalık olmasına karşın, özellikle ten rengi koyu olan kişilerde çok belirgin görsel bozukluğa sebep olabilir. Ala hastalığı tedavisinde pek çok seçenek bulunmaktadır. Ne yazık ki, hiç bir tedavi seçeneğinin hastalığı yüzde yüz ve geri dönüşümsüz olarak engelleme gücü yoktur. Yine de uygun hasta grubundan uygun tedaviler kullanıldığında, başarılı sonuçlar alınabilmektedir. 
Tedavi kararı verildikten sonra, tedavi seçiminde en önemli iki faktör hastanın yaşı ve Ala hastalığının tipidir. Eğer ki ala hastalığından etkilenen deri yüzey alanı, tüm vücudun %20’sinden azsa, çoğunlukla krem ve merhemler tedavide yeterli olacaktır. Daha geniş alanların etkilendiği yaygın hastalık durumunda ise ağız yoluyla alınan kortizon tedavisi veya ışık tedavileri gerekmektedir. Güneş ışığına benzer dalga boylarında ışığın, kontrollü olarak, özel kabinlerde verildiği bu tedavilerle deri renginin eski haline döndürülmesi hedeflenir. Sürme krem ve merhemlerle iyileşmeyen ancak ilerleme de göstermeyen hastalık durumunda, cerrahi tedavi de düşünülebilir. Vücudun hemen hepsinin hastalıktan etkilendiği ve sadece sınırlı alanlarda normal derinin kaldığı durumlarda ise, normal derinin rengi kimyasal ajanlarla açılarak, kozmetik olarak kabul edilebilir, homojen bir görünüm elde edilmesi sağlanabilir.
Yaştan ve hastalığın yaygınlığından bağımsız olarak, tüm hastaların güneşten etkili bir şekilde korunmaları çok önemlidir. Sadece yazın değil, yıl boyu koruma önerilir ve hastaların kullandığı güneş koruyucuların ultraviyole A ve B ışınlarının ikisine de etkili olması önemlidir. Güneş hem hastalığın ilerlemesine neden olabilir, hem de kişinin hastalıktan etkilenmemiş normal deri alanlarının rengini koyulaştırarak, kozmetik olarak ala hastalığı bulunan alanların daha belirgin hale gelmesine sebep olur. Genel sağlık ve beslenme durumunun iyileştirilmesinin de hastalığın ilerlemesini önlemede rol oynadığı düşünülmektedir.
Hastalığın yayılma ve tüm deriyi kaplama ihtimali ve tedavilerin etkisinin her zaman istenen düzeyde olmaması, hastalarda belirgin stres ve endişe yaratır ve tıp dışı, alternatif tedavi arayışlarına yönlendirebilir. Bu da hekim olmayan kişiler tarafına ciddi ve sağlığı tehlikeye sokan suiistimallere yol açabilir. Bu gibi durumlardan kaçınmak için, ala hastalığı hastalarının yalnızca ve mutlaka deri ve zührevi hastalıklar uzmanları tarafından tedavi edilmeleri oldukça önemlidir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.