Kâinatta başka dünyalar var. Ama o başka dünyalarda hayat var mı?
Samanyolu Galaksisi’nde altı milyar civarında dünya benzeri gezegen var, ama haklarında hemen hemen hiçbir şey bilinmiyor.
Önümüzdeki Aralık’ta NASA uzaya bugüne kadar yapılmış en büyük ve güçlü teleskopu fırlatacak. Teleskop çalışmaya başlayınca diğer dünyalara dair bilgisizliğimiz azalmaya başlayacak.
Uzaya bugüne kadar fırlatılan teleskoplar galakside dönen gezegenleri tespit edebiliyor ama özellikleri hakkında bilgi toplayacak kadar güçlü değiller.
NASA’nın on milyar dolara mal ettiği James Webb Uzay Teleskopu (JWUT) exoplanet olarak bilinen bu küçük, kayalık yerlerdeki canlı varlığının emarelerini yakalayabilecek güce sahip olacak.
JWUT bugüne kadar kâinata dair elde edilen görüntülerin ve bilgilerin en önemli kaynağı olan Hubble teleskopundan 10,000 kere daha güçlü olacak. Özelliği, tenis kortu büyüklüğünde bir güneşliğe sahip olması. Bu güneşliğin görevi, teleskopun aletlerini ve altın kaplı aynalarını güneş ve dünyadan yayılan ısıdan korumaktır.
Bu sayede gölgede kalan teleskop exoplanetlerden yayılan ışınları algılayabilecek.
Astronomların özellikle üzerinde duracağı iki husus olacak: Gezegenlerde atmosfer var mı? Faaliyet hâlinde olan volkanlar var mı?
Yeni teleskop aracılığıyla bu soruların cevabını bulmaya çalışacak olan Heidelberg’deki Max Planck Astronomi Enstitüsü gök bilimcilerinden Laura Kreidberg’in hayıflanması ile “Kâinat son derece ıssız bir yer gibi görünüyor.” Yabancı canlılar keşfetmenin “acayip bir biçimde rahatlatıcı olacağını düşünüyorum.”
Bilimciler atmosfere sahip olmayan bir yerde hayat olmasının mümkün olmadığını düşündükleri için atmosfer keşfetmek “başka yerde hayat var mı?” sorusunun cevabını bulmanın ilk adımlarından biri olacak.
Bugüne kadar keşfedilen exoplanetler arasında büyük farklılıklar var. Kimisi küçük, kimisi dev. Ait oldukları yıldızlara olağanüstü yakın olanlar var. O kadar yakın ki güneşe bakan yüzleri lav hâline geliyor. İki güneşin çevresinde dolaşanlar var.
Bu gezegenler hakkında hâlen bilinenlerin çoğu kitle, çap ve dolaşım sürelerinden çıkartılanlardır. Bunların ötesindekiler… Örneğin havası nasıl, atmosferinde neler var, hayata müsait mi? Bunların öğrenilmesine yeni teleskopun faaliyete geçmesi ile başlanacak.
Konuyu biraz değiştirip sorabilir miyim: İnsan kainattaki en garip yaratık olabilir mi?
Acayip rahatsız edici bir biçimde yeryüzündeki canlıları tüketir, kendi yaşam alanını yaşanmaz hâle getirirken uzayda yabancı canlı bulmaya uğraşıyor.
Farz et ki buldu. O bilgi ile ne yapacak?
“Heey! Her şeyi ile dünyanın ikizi olan bir gezegen bulduk. Koşun! Gidip orasını da yok edelim.
“Ama… Hay Allah! Koşamayız. Kırk ışık yılı uzaklıkta.”
Kâinat aptal olmadığı için hayat olan yerleri insan gibi zararlılardan korumak amacıyla ışık yıllarından bir cordon sanitaire yarattı.
Bu hali ile insan için başka dünyalara yol yok. Aklımızı başımıza toplamazsak dinozorların yanından başka bir yere gidemeyiz.
Daha ayrıntılı bilgi: https://www.quantamagazine.org/with-a-new-space-telescope-laura-kreidberg-will-probe-exoplanet-skies-20211012/
Ali Veli 3 Yıl Önce
İki ihtimal var. Uzayda yalnızız ya da değiliz. İkisi de aynı derecede korkunç. (Arthur C. Clarke)
iki ara 3 Yıl Önce
Yalnız olmak mı sahip olmak mı? mesele bu sanırım.
uğur sezgin 3 Yıl Önce
Adam dün yorum yapmış, küresel ısınmaya inanmıyorum diyor. Biraz daha zaman geçsin, bak o zaman inanıyormusun göreceksin.
Sarp Ege 3 Yıl Önce
Bizim zamanınızda Lise son sınıf Fen bölümlerinde Astronomi dersi vardı. Işık hızı saniyede 300 bin kilometre olduğu için bu tür gezegenlere ulaşmaya insanın ömrü yetmez. İnsansız uzay aracına yakıtta yetmez. NASA bu nedenle dünyaya yakın Ay ve Mars'a araç gönderiyor. Uzay ile ilgili değişik bir konuya değinilmiş.
Ali Veli 3 Yıl Önce
Katılmıyorum. İlle de canlı insan göndermemiz gerkmez bence. Mesela çok gelişmiş robotlar ürettiğimizi düşünün. Bu robotları bir uzay gemisine yükleyip insan vücudunun dayanamayacağı uzaklıktaki gezegenlere gönderebiliriz ve bu robotlar bizi gittikleri yerde oradaki ham maddeleri kullanarak tekrar monte edebilir/ canlandırabilirler. Veya başka bir olasılık; Bugün birçok bilim insanları bilincimizin bile dijitalize edilip bir makineye yükleyebileceğimizi düşünüyorlar. Düşünün insan bilinci yüklü bir robot nerelere gider neler keşfedebilir. Bu biyolojik vücudumuzun kısıtlamalarından kendimizi kurtarmamız bence sadece zaman meselesi. Kimbilir teknoloji bizi nerelere götürecek. Yani sadece BUGÜNKÜ teknolojilere bakarak veya bugünkü bilgimizle sizin dedikleriniz doğru olabilir, insan biyolojisi uzayda uzun mesafeler kaydetmemize bir engel olabilir , ama daha teknolojik gelişmemizin henüz başındayız ve ilerde neler keşfedebileceğimiz ve neler yapabilezeğimiz konusunda bu kadar pesimist olmayın derim.
Ali Veli 3 Yıl Önce
Yorum 2 : Yukardaki yroumum yarım kalmış ekleme yapıyorum. Yorumunuzda aynı zamanda 'İnsansız araca yakıt yetmez' demişsiniz, fakat bugün yıldızların ışığından enerji toplayarak nerdeyse bir yelkenli gemi gibi yıldızların ışığında seyrede bilecek uzay araçları geliştiriliyor. Yani yakıtı ille de yanınızda götürmeniz gerekmiyor. Lafım yine aynı şeye geliyor, gelecek hakkında yapacağımız tahminleri SADECE BUGÜNKÜ TEKNOLOJİLERE bakarak değil de olabildiğince ilerde bunda 100 yıl 500 yıl hatta onbinlerce yüzbinlerce sene sonra teknolojinin nerede olacağını göz önüne bulundurarak tahmin etmeye çalişmak lazım bence. Çünkü eğer uzay bu kadar büyükse ve içinde bu kadar çok uygarlık varsa o uygarlıktan bazıları zaten bizden onbinlerce veya yüzbinlerce ileri derece gelişmiş olabilirler zaten. Onlar bizim BUGUÜNKÜ TEKNOLOJİMİZLE aşamayacağımız bu bahsettiğiniz engelleri çoktan aşmış olabilirler yani.
Faruk ERCAN 3 Yıl Önce
Paylaşımlarınız için teşekkürler MM.
m.şakir 3 Yıl Önce
Hubble'dan 10.000 kere güçlü ! İnanılmaz bir şey, kimbilir neler ile karşılaşacağız.
m.şakir 3 Yıl Önce
Çok naziksiniz ! Adamın adı yok herhalde, yazıııık :))
Ruh İkizi 3 Yıl Önce
Her zamanki gibi zevkle okudum. Teşekkürler sayın Üstadım. Ancak ben bugün nar toplarken, iki metreden düştüm. Böyle bir kaza geçirmiş birilerinin fikirlerine ihtiyacım var. Teşekkürler
Ruh İkizi @ Ali Veli 3 Yıl Önce
Sayın Ali Veli, Bugün yıldızlarda gördüğümüz ışığın, beş milyon yol önce yola çıktıklarını biliyoruz...
Ali Veli 3 Yıl Önce
Sayiın Ruh ikizi, Hem evet hem hayır. Yani baktığımız yıldızın uzaklığına bağlı. Eğer yıldız bizden 5 milyon ışık yılı uzaklıktaysa o zaman dediğiniz doğru o ışık bize beş milyon yılda ulaşmış demektir. Yani baktiğimizda 5 milyon yıl geçmişe bakıyoruz demektir. Fakat örneğin baktığımız yıldız bizden 10 milyon ışık yılı uzaklıktaysa o zaman o ışık bize 10 milyon yılda ulaşmış demektir yani on milyon yıl öncesine bakıyoruz demektir. Yani yıldızın bizden uzaklığı ne kadar fazlaysa, veya başka bir değişle UZAYDA NE KADAR UZAĞA BAKARSAK o kadar geçmişe bakıyoruz demektir. Mesela makalede geçen TRAPPIST sistemi sadece 40 ışık yılı uzaklıktadır. Yani teleskoptan baktığımızda o gezegnlerin bundan 40 yıl önceki hallerini gözlemliyoruz demektir.
Ali Veli 3 Yıl Önce
Sayın Ruh İkizi, Aman dikkat. Yaşınızı bilmiyorum ama benim bir akrabam (60 yaş civarı) aynı şekilde ağaçtan meyve toplayım derken düştü ve kalçasını kırdı neler çektiğini gördüm kimseye tavsiye etmem.:( Umarım kırık falan yoktur da erken atlatırsınız. Geçmiş olsun.
Ruh İkizi @ Ali Veli 3 Yıl Önce
Sayın Ali Bey, Teşekkür ederim. Yaş 65. Malum ortam hastahaneye gitmedim. Google’la baktım. Nefes alma, baş denmesi, kusma gibi belirtiler tehlikeli. Bunlar olmayınca 112’ yi aramadım. Uzanıp dinlendim. Aslında bayağı riskli düştüm. Sol omuz üzerine. Sonra başım yere çarptı. Şu anda 8 saat geçti. Ağrı çok. Sayılan belirtiler olmadı. Tekrar teşekkürler.
Hasan Nuri 3 Yıl Önce
Uzaylılarla en yakın temasta olan Ülke KKTC dir Uzaylıların bizi net bir şekilde görebilmesi için Dünyanın en büyük Bayrağını Beşparmak dağlarına yapıp ışıklandırdık Dünya bizi tanımasa bile Uzaylıların KKTC yi görüp tanıyacakları kesindir !
Alı Velı 3 Yıl Önce
Sayın Ruh İkizi, Evet, madem ki üzerinden 8 saat geçmiş herhalde şimdiye kadar önemli birşey olmamışssa bundan sonra da olmaz. Yine de ciddi bir travmaya benziyor. Bu geceyi yalnız geçirmeyin, mümkünse yanınızda hiç olmazsa hemen ulaşabileceğiniz size göz kulak olabilecek birisi olması iyi olur diye düşünüyorum. Ağrılar herhalde bir süre sürecek hatta yarın travma bölgelerinde daha da şiddetlenebilir bile. Yine de şanslısınız kırık falan yok. Tekrar geçmiş olsun.
Ege’de Bir Sahil Kasabası 3 Yıl Önce
Sn. Ruh İkizi; çok geçmiş olsun. Umarım daha iyisinizdir.
Yakup Dümdül 3 Yıl Önce
Keşfedilecek ilk gezegenle ilgili şimdiden çalışma başlatılmalı, stratejiler belirlenmeli. Üzerindeki tüm otoyollar, köprüler ve gereksiz kanallar ihale yapılmadan malum şirketler tarafından inşa edilmeli, kanalın etrafı villalarla donatılmalı, üzerine en az 30 köprü yapılmalı. Kraterlerin üzeri de betonla kapatılmalı. Ama önce, bunları yapmamızı engelleyecek olan gılıjdara sandıklarda gerekli cevabı vermeliyiz.
mustafa yüksel 3 Yıl Önce
Katılıyorum, İnsan evrenin en ilginç en garip yaratığı olabilir. Bunu kendimden biliyorum. Bizim galakside yaşam yoksa bile ötekilerde kesin vardır. Teleskopların gücü zaman içinde artacaksa ileride Andromeda’yı da araştıracak yeni nesil teleskopların çıkması sürpriz olmaz sanırım.
mustafa yüksel 3 Yıl Önce
Kesin aşıya da karşıdır.
mustafa yüksel 3 Yıl Önce
Uzaylılar KKTC’yi tanırsa başkalarının tanımasına gerek kalmaz. Kıskançlıktan çatlasınlar !
m.Şakir 3 Yıl Önce
Adamın cevabı : Önce 2 tane çin aşısı sonra da 2 tane Bionteck aşısı oldum. Aptal olduğumu kim söyledi size ?
ece aksoy 3 Yıl Önce
dinazorlarla yaşamak ne olabilir ki bu günü yhaşadığımız yaratıkların ismi ne
m.Şakir 3 Yıl Önce
Kendinizi amma abartıyorsunuz. Yalnız olsanız ne olur, olmasanız ne olur ?
tarık korkut 3 Yıl Önce
sayın ruh ikizi, nasıl oldunuz, bir sorun yoktur inşAllah.