Diyalog Gazetesi
2018-04-29 09:52:30

Federal çözüm barışın bozulmasına sebep olacak

Dr. Orhan AYDENİZ

29 Nisan 2018, 09:52

Kıbrıs Türk halkı olarak bize biçilen kefeni giymekten başka çaremiz olmadığını kabul etmek yerine, somut gerekçeleri ve örnekleri kanıt olarak göstermemiz ve federasyonun isabetli, kalıcı, çözüm şekli olmadığını, aksine adamız ve dünya barışı için de tehlikeli olacağını anlatmamız daha mantıklı değil mi?
Federatif yapı gibi olan 1960 ortaklık cumhuriyetinin başarılı olamamasına ve kanlı olaylara sebep olmasına rağmen, neden Kıbrıs Türk halkına federal çözüm dayatılmaktadır?
Yaklaşık yarım asırdan beri, sürdürülen görüşmelerin çözümle sonuçlandırılmaması, tek çözüm seçeneği olarak Federasyon üzerinde durulmasından kaynaklanmıyor mu? 
Federe çözüm görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığına göre, başka çözüm seçeneklerin gündeme getirilmesi daha mantıklı değil mi?
Aşırı derecede birleşmeyi savunan Sayın Talat’ın; büyük çabasına, iyimserliğine, ‘açılımlarına’, hatta tek egemenlik, tek vatandaşlık ve Türklerin kendi temsilcisini seçme hakkından feragat etmesine rağmen, üstelik güneyde dostu Hristofyas’ın başkan olduğu dönemde, Federasyon ve birleşmeyi sağlayabilecek çözümü gerçekleştirememesi, Rum’un egemenliğini kuzeye yaymak umudu ile oyalama taktiği içinde olduğunu kanıtlamıyor mu? 
C.Montana da Enosis’in önünü açabilecek ödünler vermemize karşın, Rum tarafının federal çözüme yanaşmaması bizimle yetki paylaşımından yana olmadığını göstermiyor mu? 
Rum tarafının, KKTC’deki çatlak seslerden umutlanarak, zamanla istedikleri şekilde bir çözüme razı olabileceğimiz umudu ile görüşmeleri ucu açık bir şekilde uzun süre sürdürmek amacında olduğu anlaşıldığına göre, neden onların oyununa alet oluyoruz?
Büyük önderimiz Atatürk, çok daha kötü koşullarda, halen uluslararası toplum olarak nitelendirilen emperyalistlere boyun eğmeyerek, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğuna göre,
yanı başımızda Türkiye gibi güçlü bir anavatanımız var iken biz neden, varlığımızı ve barışı riske sokacak, Federasyonu tartışmayı kabul ediyoruz?
1990’lı yıllardan sonra dünyanın hiçbir yerinde federasyon ve konfederasyonların bozulması, bu birleşme şekillerinin başarılı olmadığının kabul edildiğini göstermiyor mu?
Bize federasyon dayatan batılı ülkeler, kendileri neden Avrupa Birliği çatısı altında federasyon veya konfederasyon değil de devletlerarasında birleşmeyi tercih ettiler?
1974’den sonra iki halkın ayrı bölgelerde kendi yönetimleri altında yan yana yaşamalarının adaya barış ve refah getirmesine rağmen, neden yeniden iki bölgelilik sulandırılmak ve bozulmak isteniyor?
Barikatların açılmasından sonra güneye giden birçok Türk’e Rumların saldırması, iki halkın iç içe yaşamaya hazır olmadığını kanıtlamıyor mu?
Rumların kendi aralarında ve yabancılarla yaptıkları futbol karşılaşmalarında bile Türk aleyhtarı sloganlar atmaları ve bayrağımızı yakmaları, iki bölgeliliğin sulandırılması durumunda güvenliğimizi risk altına sokacağını ve barışın bozulacağını göstermiyor mu? 
Ekonomik bakımdan daha güçlü ve aşırı ulusalcı olan Rum çoğunlukla ile federasyon çatışı altında birleşmemiz durumunda, ekonomik hegemonyası altına gireceğimiz aşikâr değil mi?
Tüm federasyonlarda federal devletlerin ayrılma hakkına sahip olmasına, üstelik 1960 ortaklığının Rumlar tarafından bozulması deneyimine rağmen neden Kıbrıs’ta olası anlaşmada ayrılma hakkı olmaması öngörülmektedir? Olası federasyonu Rum tarafının bozması durumunda Türk halkı olarak yine devletsiz kalmayacak mıyız?

Geçmişten günümüze yaşanan deneyimler, kalıcı barış ve her iki halkın mutluluğu adadaki iki devletin Avrupa Birliği çatısı altında birleşmesinin, en isabetli çözüm seçeneği olduğunu gösterir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.