Müşavirlik konusu sistemin paslanmış küflenmiş sorunlarından bir tanesidir.
Sokağa çıkın, halkla sohbet edin bu uygulamayı doğru bulan tasvip eden tek bir kişi bulamazsınız.
Ama yine de sorun oradadır.
Kişiler değişti, partiler, hükümetler değişti ama müşavirlik sorunu yıllar içinde büyüyerek devam etti.
Aydınlık Yarınlar Hareketi olarak 2009-2011 yılları arasında yaklaşık iki yıl yoğun bir şekilde Üçlü Kararname Kapsamının daraltılması ve Müşavir uygulamasına son verilmesine yönelik çalışmalarımız olmuştur.
Bu doğrultuda müşavirlik konusunu 2011 yılında Ombudsmana taşımış ve Kamu Hizmeti Komisyonu, Başsavcılık, Sayıştay Başkanlığı ve Başbakanlığın görüşlerinin yer almış olduğu önemli bir dosyanın hazırlanmasına vesile olmuştuk.
Üçlü kararname kapsamının Özel Kalem Müdürü ve Müsteşarla sınırlı olması ve teknik daire müdürlerinin Kamu Hizmeti Komisyonu aracılığı ile liyakata göre atanmalarının kamunun verimliliği, sistemi ve devamlılığı açısından en doğrusu olacağına inanıyorum.
Pro- rata sistemi uygulanmalıdır
Sadece üçlü kararname sisteminin daraltılması da yeterli değildir.
Aynı zamanda yirmi yıl memur olarak çalışan birisinin, beş yıl üst kademe yöneticisi görevini yürütmesi durumunda, yirmi yıl memuriyet görevi artı beş yıl üst kademe yöneticiliğinden emekliye çıkılması gerekmektedir.
Yani 'Pro- Rata' olarak hizmetlerin birleştirilmesinin doğru olduğunun altını çizmek isterim.
Her hangi bir kişiye yürütmemiş oldu görev yılları için yani yukarıda vermiş olduğum örnekte anlattığım üzere, yirmi beş yıl üst kademe yöneticisi görevi yürütmüş gibi maaş ve emekli ikramiyesi ödenmemelidir.
Bugün toplumsal kanayan bir yara konumunda ve insanlarımızın tepkisine neden olan mevcut uygulama ile kamuya milyonlarca liralık ek külfet binmektedir.
KKTC’nin koşulları bu denli keyfi ve yüksek maliyet yaratan uygulamaları kaldırabilecek pozisyonda değildir.
Müşavirlerin de ses vermelerini bekliyorum
Hükümet kamu reformuyla birlikte bu uygulamayı ortadan kaldıracağını deklere etmiştir.
Ancak bu taahhüt edilenlerin yerine getirilmesi sürecinde sıkıntılar söz konusudur.
Eğer niyet reform ise, varsın meclis haftada iki değil beş gün toplansın bir an önce bu reformları gerçekleştirmek için efor sarf edilsin.
Halkın beklentisi bu noktadadır.
Özellikle kamu reformu çalışmalarıyla birlikte müşavirlik uygulamasının daha normal bir statüye oturtulması da sorunu tamamı ile ortadan kaldırmayacaktır.
Bu doğrultuda mevcut müşavirlerin de ses vermesi ve inisiyatif üstlenmesi gerekir.
Kelime anlamı ‘Danışman’ olan müşavirlere devletin görev vermesi ve bu doğrultuda bu insanlarımızın kamu yararına değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu yüz yılda siyasi erk değişimi nedeni ile insanların görevlerinden alınması ve her hangi bir görevlendirme yapılmaksızın evlerinde oturarak maaş almaları yönteminin devam ettirilmesi doğru değildir.
Bu uygulama sadece siyasal kültürümüzün çapı ile alakalı değil, aynı zamanda her türlü ekonomik, sosyal,siyasal aklın reddedeceği anlaşılması ve kabul edilmesi mümkün olmayan bir mantıktır