banner564

Arı kuşları nerede?

Bu yaz hiç arı kuşu görmedim. 
Her yaz bu göçmen kuşlar günde birkaç defa bahçeme uğrar, elektrik tellerinin üzerinde dinlenir, öterdi. Seslerine, renklerine ve narin, acelesiz uçuşlarına bayılırdım. Geldiklerini duyunca bahçeye çıkar, onları seyrederdim.
Bir gün gelmeyeceklerini biliyordum. Bir gün hiçbir göçmen kuş göçmeyecekti, yok olacaklar veya sayıları göçmeyi lüzumsuz kılacak kadar azalacaktı. Ya da bulundukları yer o kadar ısınacaktı ki daha sıcak bir yere göçmek gerekmeyecekti. Arı kuşlarının bir gün gelmeyeceklerini biliyordum ama bunun bu kadar çabuk olacağını düşünmüyordum. Ben öldükten sonra, diye düşünüyordum. Daha birkaç yıl gidip gelirler zannediyordum. Bir zamanlar ara sıra bahçemde keklikler öterdi. Sanırım yaratıklar için sürekli doldurduğum taş kaplardan taze su içmeye gelirlerdi. Orman yürüyüşlerimde muhakkak keklik sesini duyardım. Birkaç defa bir anne ile yavrularının sıra hâlinde yürüdüğünü görme mutluluğunu yaşadım. Kimi zaman yakınımdan gürültülü kanat çırpışlarıyla kalktılar ve ödümü patlattılar.
Artık ne bahçeme geliyorlar ne de ormanda seslerini duyuyorum. Ormanda başka kuş sesi de yok. Ara sıra bir üveyik belki, ama o kadar.
Kuş seslerinin yokluğu ormanın özelliği hâline geldi.
Sabahları yüzerken bazen batıya doğru uçan göçmen kuş sürüleri görüyorum. O sürüler de küçülmüş gibi geliyor. Eskiden bana büyük zevk veren bu göçlerde, şimdi bir daha geri dönmeyecek birini uğurlamanın hüznünü hissediyorum.
Ronald Reagan’ın (1911-2004) Başkan seçildikten sonra İçişleri Bakanlığı’na atadığı James G. Watt’ın ilk işlerinden biri, görevi insan sağlığı nedeniyle ortamı sessizleştirmek olan Gürültüyü Azaltma Dairesi’ni kapatmak olmuş.
Neden diye sorulduğunda “Gürültü güçtür,” demiş. “Toplum olarak ne kadar gürültücü olursak başkalarına o kadar güçlü görünürüz.”
Politikacıların çok aptal lafını dinledim ama James Watt’ınki kadar geri zekâlısına rastlamak kolay değil.Ama belki insanların çoğu Watt gibi düşünüyordur. O zaman ne kuşa ne de kuş ötüşüne ihtiyaç var. Ne de önlerine engel çıkmasa şarkıları bulundukları yerden dünyanın etrafını dolaşıp yedi saatte onlara geri dönecek balinalara ve balina şarkılarına.
 BirdLife International adlı kuruluşa göre 11,000 kuş çeşidinin yüzde kırkının sayıları azalmakta. Her sekiz cinsten biri yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
Yok oluşlarının bütün nedenleri insan kaynaklıdır ve avcılık bunların başında gelmektedir.
Bu arada, Kıbrıslı Türk avcılar bir kalabalık hâlinde Başbakanlığa yürüyüp ava açılacak sahaların genişletilmesini, hatta narenciye bahçelerini de içine almasını istemişler. Avcılık onlara babalarından ve dedelerinden intikal eden bir gelenekmiş ve önlenemezmiş.
Ne dünyadan habersiz, ne duyarsız, ne bencilce ve cahilce laflar.
 Öldürme değil yaşatma çağıdır çocuklar.
Aksi takdirde torunlarınıza tüfekleriniz miras kalacak, ama kuşlar değil.
 
*
 Arı kuşları yok olmuş olamaz, değil mi? 
Gelmişlerdir de bana uğramamışlardır…

YORUM EKLE

banner608

banner473