banner564

Aşı pasaportu ve seyahat özgürlüğü istiyorum 

Geçen hafta Lefkoşa’ya gittim ve eski tren istasyonunun bulunduğu yere yakın bir klinikte Covid-19 aşısı oldum. 
Randevum saat 3.30’da idi. 
Gazete haberlerinden etkilenerek kalabalık ve kaos beklentisi ile 45 dakika erken gittim ama düzen ve tenhalık buldum. 
Danışmadan sıra numarası aldım ve oturup aşının yapıldığı odaya çağrılmayı bekledim. Sıram randevu saatinden önce geldi.
İğneden sonra elime Sağlık Bakanlığı’nın Aşı Kartı 
verildi ve on beş dakika beklemem istendi. 
Covid-19 aşılarının genellikle sert yan etkisi yoktur ama olacaksa kendini on beş dakika içinde göstereceği için konmuştu bu kural. Olumsuz bir etki durumunda orada hemen müdahale edilebilmesi için.
Aşı Kartı’nda kimlik bilgileri, aşının markası, aşı yapılma tarihi ve ikinci dozun yapılacağı tarih yazılıyor, ki bu ilkinden üç hafta sonradır.
Ertesi gün, sabaha doğru ter içinde ve mide bulantısı ile uyandım. Tişörtümü çıkartıp pencereyi açtım. Altı yedi kuru öğürme spazmı geçirdim. 
Daha sonra bir doktordan öğrendiğime göre bu olağan bir aşı tepkisi imiş. 
Üstüme temiz bir tişört geçirip uykuma devam ettim ve ondan sonra… bu yazıyı aşıdan altı gün sonra yazıyorum… Herhangi bir olumsuz etki yaşamadım.
 
Piyasaya çıkmaya başladıktan sonra güvenilir olarak tanımlayabileceğim yabancı gazetelerden aşılarla ilgili haberleri dikkatle izliyorum.
İlaç şirketleri denekler üzerinde aşıların etkilerini sürekli olarak takip etmekte ve sağlık kurumlarından izleme bilgileri alınmaktadır.
Öğrendiğim, özel sağlık durumları dışında aşı olmanın zararı değil yararı olduğudur. 
İçinde yaşadığımız özgürlük kısıtlayıcı ve ekonomi boğucu durumdan kalıcı olarak çıkabilmemizin tek yolu herkesin aşılanmasıdır. 
Bu hem yerel olarak hem de dünya çapında geçerli olan gerçektir.
Açık konuşmam gerekirse, aşı olmaya pek acele etmiyordum ama sıram gelince oldum çünkü seyahat etmek istiyorum. Ümidim, aşıdan sonra KKTC’den kısıtlama olmadan çıkıp Türkiye’ye gitmek ve kısıtsız dönmektir. Bir aşılı olarak karantinaya girmemektir.
Bu nedenle aşı pasaportu istiyorum.  
Hem kendim hem de aşılı olan herkes için. 
Ekonomiyi kurtaracak en önemli olgu aşı ve aşı pasaportudur. 
Böyle bir pasaporta sahip olan kişilerin turizm ve öğrenim amacıyla adaya girmeleri karantinasız, serbest olmalıdır. 
Bunun için de herkesin aşı olması beklenmemelidir. 
Aşılı gelenler negatif sonuçlu PCR testi getirmelidir. Ve diğer bütün aşılı ve aşısızlargibi maske takmalı, mesafeye dikkat etmeli, sık sık el yıkamalıdır.
 
Aşı pasaportu benim fikrim değildir. Konu Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Birliği’nde tartışılırken Danimarka ve İsveç dijital aşı pasaportu çıkaracaklarını açıkladılar. 
İlk aşamada yurt dışına seyahat için kullanılacak "Covid-19 Pasaportları"ndan daha sonra futbol maçları, sergi ve konser gibi spor ve kültür olaylarına katılmak için de faydalanılabilecek. 
Danimarka, ayrıca, kimlerin aşılı olduğunun öğrenilebileceği bir aşı sicili yaratacak.
Kısıtlamaları kaldırmak ve ekonomiye hayatiyet vermek için bundan daha tedrici, sağlam ve uygun yol yoktur. 
Ha gayret KKTC! Bu konuda nal toplayanlardan değil ilklerin arasında olalım.  

YORUM EKLE
YORUMLAR
ali özdemir
ali özdemir - 3 yıl Önce

teknolojiyle neler yaptıklarını anlattılar ama aşı ile teknolojiyi birlikte kullanmak bukadar zormu

Şakir Katman
Şakir Katman - 3 yıl Önce

Özel bir işiniz yoksa oturun olduğunuz yerde derim.Ben İstanbul'dayım, Aralık ve ocak aylarını da Avrupa'da geçirdim. İnanın hiçbir yerin tadı tuzu yok.Yorulunca oturup bir kahve içecek yer bile yok.

ruh ikizi
ruh ikizi - 3 yıl Önce

Şifa olsun Metin bey. Umarım dünya eski günlerine döner.

Piraye
Piraye - 3 yıl Önce

Aşı pasaportumuz, negatif PCR test sonucumuz, maskemiz, sosyal mesafemiz ve el hijyenimiz olsun da, oturduğumuz yerde oturmayalım. Bu durum genele yayıldığında, gideceğimiz yerlerde illa ki buluruz tat, tuz.

banner608

banner473