banner564

Bahçenin sesleri

Ormanda yürüyorum ve arı vızıltıları da benimle yürüyor. 


Altıntop, adaçayı, ebedenölmez, beyaz ve pembe dağ gülü, adını bilmediğim otlar… Hep birlikte çiçek açınca arılar ormana üşüştü. 


Çiçeklerin arılara, arıların çiçeklere ihtiyacı var. 


Arılar çiçeklerin nektar ve poleni ile beslenir. Nektar arıların gıdasıdır. Polen ise kovandaki larvaları, bebek arıları, doyurmak için kullanılır. 


Çiçeğin kârı döllenmektir. Arı bunları toplarken çiçeğin stamenine, erkeklik organına, değer ve bir başka çiçeğe gittiğinde üstüne yapışan bu polenleri çiçeğin stigmasına, dişilik organına, sürter. Bu şekilde yürüyerek buluşmaları mümkün olmayan çiçekler çiftleşmiş olurlar.

 
Kim bilir hangi kovanlardan geldiler buraya arılar...


Arının koku alma duyusu insanınkinden yüz misli daha hassastır. Benim çiçeklerin açtığını görebilmem için buraya gelmem gerekti, ama onlar birkaç kilometre uzaklıktan çiçeğin kokusunu aldılar. Bombus arıları çiçekleri kokularından bile ayırt edebiliyorlar. 


Arılar rutin olarak kovanlarından üç kilometre kadar uzağa uçup polen ve nektar kaynağı ararlar. 


Zengin bir kaynak bulduğunda arı bir tür dans yaparak bunu kovandaşlarına haber verir. “Round” dansı yakınlarda zengin bir polen kaynağı olduğunu haber vermek içindir. “Waggle” dansı ise kaynağın tamı tamına nerede olduğuna, oraya varmak için ne kadar mesafe kat edilmesi gerektiğine ve hangi yöne uçulacağına işaret eder.


Her bahçenin kendi sesi vardır. 


Bu günlerde benim bahçenin belirgin sesi, güneş doğmadan önce ve batarken diğer bütün sesleri bastıran arı vızıltılarıdır. 


Arjantin pampalarından buraya göç eden ombu ağacı çiçek açtı. Yatak odamın penceresinden uzansam neredeyse tutacağım ağacın dallarında yüzlerce çiçek var. Sadece çekirdeği olan üzüm salkımlarını andırıyor bu çiçekler ve keşfedemediğim bir nedenle muazzam arı çekiyor.


Sabahleyin güneş doğmadan yarı karanlıkta geliyorlar. Uğultu müthiş. Sanki ağaç arıların ayaklanma hâlinde olduğu bir kovan. Veya arılardan oluşan bir motor. 


Güneş doğarken ombu sessizliğine kavuşuyor. Gün boyu uğrayan tek tük arı var artık. Akşam üzeri güneşin batımına yakın ve battıktan hemen sonra kovan kovan arı gene ombuya boşalıyor. Karanlık bastırınca sesler kesiliyor.


Üzerlerinde yüzlerce çiçek olsa da bahçemdeki narenciye ağaçları veya diğer çiçekli ağaçlar bu denli yoğun arı çekmiyor.


Ne var bu salkımlarda arıların bu kadar sevdiği, bulamadım. Özsuyu ve çiçekleri dahil, her şeyi zehirli olan bu ağacın çiçeklerinde arıların bulduğu tat nedir?


Belki bir gün bir arı kulağıma fısıldar. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Nick
Nick - 12 ay Önce

Teşekkürler Metin Bey.

Gönül C•A•
Gönül C•A• - 12 ay Önce

TuklşhPower; çok saygısız ; hala o pis çukrunda debelenmekten usanmadı ; hayret

m.şakir
m.şakir - 12 ay Önce

Ağaacınız evin gölgesinde olabilir mi ?

Turkish power
Turkish power - 12 ay Önce

Eeee sürekli yenilen hayal kırıklıklarıyla melankoliye girenlerin siyasetten bikmasi halkı anlamayıp bidon kafalı muamelesi çekenlerin toplumsal duyarsizliktan dem vurması normaldir size 80 öncesi sol örgüt raconundan hatırlatmalar yapalim:OZELESTIRINIZI YAPIN

Mehmet B
Mehmet B @Turkish power - 12 ay Önce

Burada, kendini "yerli ve milli" zannederek, bit aklınla karalamaya çalıştığın adamın, elde silah, iki sene mücahitlik yaptığını biliyor muydun?

banner471

banner473