banner564

Belediyeler (Değişiklik) Yasa tasarısı üzerine görüşler

Tüm sorunların çözümü, öncelikle sebeplerinin doğru bir şekilde saptanmasına bağlıdır.
Belediyeler (Değişiklik) Yasa tasarısında, mevcut belediye sayısının azaltılmasının öngörülmesi isabetlidir. Çünkü faaliyetlerin ve hizmetlerin bir mali bedeli vardır. Bu nedenle az nüfuslu yerlerde ayrı belediye bulunması ekonomik değildir. 
Ancak belediyelerin mali sıkıntı içinde bulunmasının ve hizmetlerde gereken düzeyde başarılı olmamasının başlıca nedeni, aşırı istihdamlardır. Halen bazı müstesnalar dışında belediyeler gelirlerinin tümüne yakınını maaşlar için harcamaktadır. Bazı belediyeler ise maaşları ödemekte zorlanmaktadır.
Şimdiye kadar yaşanan acı deneyimler nedeniyle, son hazırlanan ve halen halkın görüşüne sunulan Belediyeler (Değişiklik) Yasa tasarısında, öncelikle bu soruna çare bulunması gerekirdi. Fakat tüm sıkıntıların kökeni olan bu sorun, yeni yasa tasarısında dikkate alınmadı.
Üstüne üstlük, yasa tasarısında kamu görevlilerine uygulanan temsil ödeneklerine uygun olarak, aynı hakkın belediye başkanlarına da tanınması öngörülmektedir.
Kişisel görüşüme göre belediye başkanlığı gelir kaynağı görülmemeli. Geçici bir süre için halka hizmet etmek amaçlı bir görev kabul edilmeli.
Belediyelerin başkan ve Meclis üyeleri halk tarafından seçilerek göreve getirilir ve özerk kuruluşlardır. Fakat halkın hizmet etmeleri için işbaşına getirdiği kişiler, halktan elde ettikleri gelirleri, halkın yararına harcamakla yükümlüdür. Bu nedenle her olasılığa karşı, görevini kötüye kullanan ve halkın zararına sebep olan Belediye başkanları görevden alınabilmeli, yerine Kayyum atanabilmeli, hakkında yasal işlem yapabilmeli ve yargılanabilmelidir.   
 Herkes, belediyelerin, iyilik yapmak ve istihdam alanı olmadığını ve halktan alınan vergilerle halka hizmet etmek amaçlı kuruluşlar olduğunu dikkate almalıdır. 
Maalesef geçmişten günümüze, bazı müstesnalar dışında belediyeler, genellikle ihtiyacın çok üzerinde istihdam yapmaktadır. Personele mali güçleri üzerinde özlük hakları tanımaktadır.
Üstüne üstlük bir de istihdamlar, işçi yerine daha çok idari kadrolara yapılmaktadır. Oysa belediyelerin hizmet alanı daha çok, el gücü gerektirir.
   Bu nedenle yeni yasada, belediyelerin elde ettiği toplam gelirin % kaçını istihdamlarda kullanabileceği, ayrıca idari kadro ve el emeği ile hizmet edecek personelin oranı açıkça ve rakamlarla yeni yasada sınırlanmalıdır.
Gereksiz ve aşırı istihdamları caydırıcı önlem alınmaması durumunda, vergi, harç, ruhsatlar, cezalar ve devlet yardımları ne kadar artırılırsa artırılsın, mali sıkıntılar devam edecek. 
Artan gelire paralel olarak, daha fazla istihdam yapılacak. Ayrıca personele sağlanan haklar artırılacaktır. 
Halen anavatandan önemli harcamalarla deniz altından borularla getirilen suyun, belediye depolarına 2.3 TL’ye mal edilmesine karşın, halka 2-3 misli fiyattan satılması bu gerçeği kanıtlamaktadır.
Herkesin zam ve pahalılıktan şikayetçi olduğu, geçim sıkıntısı içinde bulunduğu bir dönemde, Reform adı altında hazırlanan yasa tasarısında yeni zamlar yapılmasına olanak sağlanması, isabetli değildir. Büyük tepkilere, hatta toplumsal patlamalara ve eylemlere neden olacak. 
 Belediyelere ek gelir sağlanmak isteniyorsa: Yeni yasada birçok ülkede olduğu gibi, yerleşim yerlerindeki trafik hizmetlerinin sorumluluğu ve trafik cezalardan elde edilecek gelir belediyelere bırakılmalı.
Ayrıca, emlak ve inşaat ruhsatı vergilerinin, devletin belirleyeceği bir fona yatırılması ve elde edilen gelirin, nüfus oranları dikkate alınarak, tüm belediyelere dağıtılması, daha adilane olacaktır.
 Çünkü bazı belediyeler Emlak vergisi ve inşaat ruhsatlarından olağanüstü çok gelir elde emekte, bazıları ise dikkate alınmayacak miktarda az gelir elde etmektedir. 

YORUM EKLE

banner471

banner473