banner564

Beşparmak Dağı

  Yıllardan beri STÖ’lerin, medyanın ve duyarlı vatandaşlarımızın yapıcı şikayetlerine rağmen, maalesef mecliste temsil edilen ve tümü de iktidar olan siyasi partilerimizin, biricik dağımıza sahip çıkmadığı görülmektedir.
    Tüm siyasilerin ilgisizliği ve duyarsızlığı sonucu biricik dağımız, geri dönüşümsüz olarak her geçen gün biraz daha yok edilmektedir.  
    Oysa son yıllarda inşaat kesimindeki durgunluk nedeniyle taş ocaklarının kapasiteleri eskiye göre azalmıştır. Bu nedenle istenmesi durumunda sorunun çözümü mümkün olabilecektir.
Kuşkusuz, taş ocakları, inşaat sektörü ve ekonomimiz büyük öneme sahiptir.
Ancak, üretimin çevreye, yaban yaşama ve insanlara zarar vermeyecek teknoloji ile yapılması gerekiyor.
Halen Beşparmaklarda faaliyet gösteren taş ocakları, büyük bir görsel kirliliğe ve ciddi çevre felaketine sebep oluyor.
Bu nedenle şimdiki şekilde üretime devam edilmesi geri dönüşümü olmayan tahribata sebep olduğu için, sürdürülebilir bir uygulama değildir.
     Her şeyden önce taş ocaklarının göze batacak yerlerde ve çok geniş bir alana yayılmış olması tahribat ve kirliliğin de çok ciddi boyutlarda olmasına yol açıyor. 
Bugün ortaya çıkan olumsuz sonuç, Beşparmaklar üzerinde boydan boya taş ocağı izni verilmesinin ilerisi düşünülmeden yapılan çok büyük bir hata olduğunu gösteriyor.
Kayaların patlatılması esnasında çıkan toz, ormanlardaki ağaçların yapraklarını örterek, gelişmesini durduruyor.
     Kayaların patlatılmasında çıkan şiddetli gürültü yaban yaşamı korkutuyor, olumsuz yönde etkiliyor ve yok ediyor.
    Beşparmaklarda her geçen gün biraz daha büyüyen oyukların oluşturduğu görsel kirlilik, herkesi rahatsız ediyor ve tek zenginliğimiz olan doğamızın güzelliği bozuyor.
Kuşkusuz, inşaat sektöründeki ve ekonomideki önemi nedeniyle taş ocaklarının faaliyetlerinin durdurulması istenemez.
Fakat hiç olmazsa zararın,  dar bir alana sınırlandırılması ve en az düzeyde olması sağlanmalı.
Sivil Toplum örgütleri, medya ve halkımızın tepkileri sonucu, son yıllarda uygulanması sağlanan bazı iyileştirici yöntemler, sadece zararın bir miktar azaltılmasını sağlamıştır.
    Buna rağmen, görsel çirkinlik ve çevresel tahribat yine de kabul edilebilir sınırların çok üzerindedir.
Çünkü patlatma esnasında çıkan toz ve gürültü yaban yaşamı yok etmeye devam ediyor ve görsel kirlilik her geçen gün biraz daha artıyor.
Yakın geçmişte, İzmir’in Belkahve bölgesindeki taş ocakları sorununun çözümünde uygulanan uygulama ve yeni teknoloji, görsel ve çevresel kirliliğe sebep olmadan da taş ocağı işletmeciliği yapılabileceğini göstermiştir.
Bu nedenle, buradaki model ve teknolojinin ülkemizde de uygulanması ve yıllardan beri gündeminde bulunan taş ocağı sorununun artık çözümlenmesi gerekiyor.
    Belkahve’de,  taş ocakları görsel kirliliğe sebep olmayacak; uygun ve dar bir alanda toplanarak, kırma işlemi kapalı alanlarda yapılmaktadır. Böylece kirlilik sorunu ortadan kaldırılmıştır.
Ayni ekolojik koşullara sahip olan Güneyde, taş ocakları çevresel ve topografik bakımdan uygun yerlerde konumlandırıldığı için böyle bir sorun yoktur.
Belkahve örneği,  taş ocağı sorununun çözümünde geçerli hiç bir mazeret ortaya atılamayacağını gösteriyor.
Bu nedenle Beşparmaklardaki tahribatın durdurulmaması, tüm siyasileri, altından kalkamayacakları çok büyük bir sorumluluk altına sokacaktır. 

YORUM EKLE

banner608

banner474