banner564

Bin yıl yaşayacak ilk insan aramızda mı?

Geçenlerde bir dergide, Amerikalı bazı zengin işadamlarının ölümü yenme araştırmalarına yüz milyonlarca dolar yatırdığını okudum.
Bunlardan biri Oracle şirketinin kurucu ortaklarından Larry Ellison’dur. Ellison, ölüme sessizce boyun eğilmesini “akıl almaz” bulduğu için yaşlanma önleyici araştırmalara 430 milyon dolar yatırmış.
Google’ın korucu ortağı Larry Page, amacı insan ömrünü bir yüzyıl uzatacak buluşlar yapmak için Calico adlı bir biyoteknoloji şirketi kurmuş.
Uzun ömür denince akla ilk gelen isimlerden biri olan Ray Kurzweil, bu konuda dünyanın en iyimser insanı olmalı. 2040 yaşına kadar yaşamayı becerenlerin “Ebediyen yaşayabilecek kadar uzun yaşayabileceğini,” düşünüyor.
PayPal kurucularından Peter Thiel de ölümsüzlüğe yatırım yapanlardan. Thiel, Aubrey de Grey adlı bilim adamının araştırmalarına 3,5 milyon dolar vermiş.
De Grey’in yaşlanmayı önleme stratejisi basit. Yaşlanmak, basit tarifi ile hücrelerin zamanın akışı içinde olumsuz değişikliklere uğraması ve bu değişikliklerin hastalık ve ölüm ortamı yaratmasıdır.
 
Hücrelerin programını olumsuz değişikliklere uğramalarını önleyecek şekilde değiştirmek, ölümsüzlüğü bulmaktır, diyor de Grey.
De Grey’e göre, ölümsüzlüğü yakalayacak ilk nesil bugün hayatta olan nesildir. “Bin yıl yaşayacak ilk insan bugün aramızdadır.”
İnsanın sürebileceği en uzun ömür 125 yıl civarındadır. Bilim adamlarına göre bu rakam geçtiğimiz 100 bin yıl içerisinde sabit kaldı.
Değişen, hayat beklentisidir. Birçok salgın hastalığın elimine edilmesi, daha sağlıklı yaşam koşulları, aşı ve antibiyotik gibi buluşlar, özellikle Batı ülkelerinde, ortalama insan ömrünü uzattı.
Geçen yüzyılda ortalama yaşam süresi 27 yıl uzadı.
Yaşlanmak bir hastalık değildir.
Ve yaşlılıkta ölüme neden olan kanser, kalp ve felç gibi hastalıkların tedavisinin bulunması insanı ölümsüz yapmaz. En çok ortalama ömrü 15 yıl uzatır.
“Yaşlanma Süreci ve Yaşam Beklentisini Uzatma Amaçlı Potansiyel Müdahaleler” adlı makaleye göre, “Bugün, insanlardaki yaşlanma sürecini yavaşlatacak, durduracak veya geri çevirecek hiçbir müdahale yoktur.”
Yaşlanmak, hala karmaşık ve esrarengiz bir olgu olarak bilim insanlarının önünde duruyor.
Hücrelerin yaşlanma nedenleri hala tamamen açıklanabilmiş değildir. Bu konuda 300 civarında teori vardır.
 
*
Acaba bir gün ölüm önlenebilir mi?
Sanmıyorum.
Fizik kuralları buna engeldir.
Termodinamiğin ikinci yasasına göre her şey bozulur. Sıcak soğur, hızlı yavaşlar, aydınlık karanlık olur, yeni eskir.
Ve doğal süreçler geri döndürülemez.
İnsan ömrü dünyadaki ömürlerden biridir. Bazı böceklerin ömrü birkaç gündür. İki yüz yıla yakın yaşayan kaplumbağalar biliniyor. Bin yıldan fazla yaşayan ağaçlar, tohumlar var.
Doğanın dengesi içinde, hayatlar ne kadar uzun olması gerekiyorsa o kadar uzundur.
İnsan bu dengeye karşı çıkan, onu bozan, başka canlıların hakkını gasp eden tek canlıdır.
Daha fazla yaşamak hatta hiç ölmemek için harcadığı çabanın başarılı olması, bu dengenin daha da bozulmasına neden olacaktır.
 
Daha uzun yaşamak yerine dünyayı daha yaşanabilir hale getirmek belki daha akıllıca bir hedef olurdu.
 
*
Belki bir de bunu düşünmek lazım: Ebedi bir ömre tahammül edilebilir mi?
 
•   Clinical Interventions Into Ageing dergisi: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2685272/
•   Yazımdaki bilgilerin çoğu bu makaleden alınmıştır.
YORUM EKLE

banner471

banner474