banner564

Bir çığ geliyor ama ne zaman?

 Apaçık olan, her zaman, en az anlaşılandır.
 Bu sözler Avrupa’nın gelmiş geçmiş en ünlü diplomatlarından Prens Metternich’e (1773-1859) aittir. Ve onun zamanında  olduğu gibi bugün de doğrudur.
 KKTC’de apaçık olan ama anlaşılamayan, birbirine  bağlı iki gerçek var. İki yeni gerçek.
 Birinci anlaşılmayan gerçek cumhurbaşkanlığı seçiminin işaret ettiği yöndür.
 Bu seçimde oyların büyük kısmı klasik partilerle ilişkili olmayan adaylara, Mustafa Akıncı’ya ve Kudret Özersay’a, gitti.
 Seçmen bu tercihleri yaparak artık yeni yüzler görmek ve yeni düşünceler duymak istediğinin işaretini veriyordu.
 Üç büyük partiden hiçbiri bu işareti görmedi.
 Veya gördü de önemsemedi.
 CTP denenmiş ve kenara çekilmiş Talat’ı geri getirdi. UBP hiç bir şey yapmadı. DP’ de, Serdar Denktaş, ne amaca hizmet ettiği belli olmayan bir manevrayla, hükümetten ayrıldı ama partinin başına kaldı. 
 Talat DP’yi koalisyondan attı ve yerine UBP’yi aldı.
 Siyasi intiharın birçok çeşidi var. Bunlardan biri vurdumduymazlıkla edilir.
 CTP - UBP ortaklığından benim anladığım bu iki partinin değişmediği ve değişmeye niyeti olmadığıdır. Bunların bir araya gelmesi seçmene “Sen ne dersen de, ben bildiğimi yaparım. Benim önceliğim sen veya seçim değil kongredir,” demektir.
 Yeni, genç, gözleri değişik ufuklar arayan bir nesil var.  Bunlar ‘gahve’ye  değil ‘cafe’ye gitmek, tavla değil tablet bilgisayarla oynamak istiyorlar.
 Klasik kadronun daha bunlardan haberi yok.
 
*
 Gelelim ikinci anlaşılmayana.
 O da şudur:
 Yakın zamanda, Kıbrıs Türk halkının çözüm konusundaki düşüncelerinde köklü değişiklikler meydana geldi. Bunu nereden biliyorsun derseniz söyleyeyim: Son yapılan, daha yayınlanmamış kamuoyu araştırmalarından.
 Bunlardan birkaçını gördüm. Üç yıl öncesine oranla, Kıbrıslı Türklerde çözüm olacağına inananların ve bunu isteyenlerin sayısında büyük bir artış var.  (Akıncı’yı – ve Özersay’ı – yükselten bunların yarattığı dalga idi.)  Rumlarda da.
 Türk tarafındaki eğilimler halkın içinde bulunduğu durumdan bıktığını ve bunu değiştirmek için ödün vermeye hazır olduğunu gösteriyor.
 
*
Tarihi değişim çığa benzer.  Çığın başlangıç noktası karla kaplı, yekpare bir dağyamacıdır. Çığı yaratacak bütün değişimler karın altında meydana gelir ve gözle görülmez. Ama bir şey gelmektedir. İmkânsız olan, ne zaman geleceğini bilmektir.
Bu sözler ünlü İngiliz tarihçi Norman Davies’e aittir.
Durumumuzu – hatta bütün Kıbrıs’ın durumunu – çok iyi tarif ediyor.
YORUM EKLE

banner471

banner474