ChatGPT konusunda o kadar çok şey okudum ki onunla yüz yüze gelme zamanının geldiğine karar verdim.
Espasito ChatGPT’yi bilgisayarına indirmişti. Açmasını rica ettim ve sohbete başladım.
Eminim biliyorsunuz ama ben gene de söyleyeyim: Yapay Zekâ (YZ) ile kelimelerle konuşuyorsunuz. Sorunuzu yazıyorsunuz, birkaç saniye içinde size cevap veriyor. ChatGPT ile sohbetim İngilizce oldu, çeviriyi ben yaptım.
Sohbetimiz cevabını ondan daha iyi bildiğimi sandığım bir soru ile başladı.
Metin Münir kimdir?
ChatGPT, “Metin Münir Türk bir gazeteci ve köşe yazarıdır,” diye başladı ama bundan sonraki tespitlerinin yarısı, İstanbul’da 1952’de doğduğumdan başlayarak, yanlıştı. "Sultanın Gözüyle İstanbul" ve "Köşe Kapmaca" adlı “birkaç” kitabı yazdığım da doğru değildi meselâ.
“Cevabınızda birçok hata var. Bu da bende güvenilmez olduğunuz izlenimi uyandırdı,” diye yazdım.
Cevabı: “Cevabım eğer doğru olmayan bilgiler içerdi ise bundan dolayı özür dilerim,” oldu.
Cevaplarını üzerinde çalıştırıldığı veriler tayin ediyormuş. Bu nedenle “bazen” hata yapabiliyormuş.
“Metin Münir 1944’te Kıbrıs’ta doğdu,” diye yazdım. “Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun ICIJ sitesine girebilmiş olsaydınız onun hakkında doğru bilgi sahibi olabilirdiniz. Buraya girmek neden sizin için mümkün değildi?”
Cevap: “Bir AI dil modeli olarak Eğitim Veri Tabanıma girilen verilere güvenmek durumundayım ve bunlar da her zaman en yeni ve en tam bilgiler olmayabiliyor. ICIJ dahil, dış veri tabanlarına erişimim yoktur. Bilgim, üzerinde eğitildiğim verilerle ile kısıtlıdır.”
“Metin Münir kimdir gibi basit sorulara hangi zaman doğru cevap verebileceksiniz?” diye sorunca ChatGPT benzer bir cevap verdi.
“Geniş bir metin verisi ile beslenmiş olmama rağmen cevaplarım her zaman mükemmel olmayabilir ve yanlış bilgiler ve hatalar içerebilir. Ama veri tabanıma eklemeler yapıldıkça sürekli olarak öğreniyorum ve daha iyi oluyorum.”
Ben: Veri tabanın ne zaman tamam olacaktır?
Chat GPT: “Veri tabanımın ne zaman ‘tamam’ addedileceğini söylemek zordur, çünkü sürekli olarak yeni bilgi üretilmektedir ve her zaman verilerime eklenecek yeni gelişmeler ve buluşlar olacaktır. Open AI’deki yaratıcılarım performansımın daha iyi olması ve veri tabanımın genişlemesi konusunda sürekli olarak çalışmaktadırlar ama bu olagelmekte, ongoing, olan bir süreçtir ve bu süreç muhtemelen öngörülen gelecek boyunca devam edecektir.”
Ben: Yaratıcılarınız tarafından size yüklenen bilgilerin doğru mu yanlış mı olduğunu bilme şansınız var mı?
Cevap: Hayır.
“Ancak OpenAI’deki yaratıcılarım üzerinde çalıştırıldığım verilerin yüksek kalitede ve doğrulukta olmasını sağlamak için gayret içindedirler.”
Ben: Cevaplarınızı şu şekilde özetleyebilir miyim: Yaratıcılarınız, en doğru ve en güncel bilgileri hafızanıza yüklemeye çalışıyor olsa bile bunda başarılı olamayabilirler veya hata yapabilirler. Bu da sizin yanlış bilgi dağıtmanıza neden olur.
Cevap: “Evet bu size vermiş olduğum cevapların âdil, fair, bir özetidir.”
Ben: Yapay Zekâ’nın insanlığı yok edeceğine dair korkular gerçekçi mi?
ChatGPT: “Uygunsuz bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması hâlinde YZ’nın zararlı olma potansiyeli bulunduğu muhakkak doğru ise de, Yapay Zekâ’nın insanlık için mutlaka varoluşsal bir tehdit teşkil ettiğine dair kanıt yoktur.
“Şuna dikkat çekmek isterim: YZ insanlar tarafından yaratılan ve kontrol edilen bir araçtır ve davranışlarını nihayette insanların amaçları ve değerleri tayin eder. Bir başka anlatımla, YZ’nın davranışları doğal olarak şer veya hayırlı değildir ama onu dizayn eden ve kullananların niyetlerinden ve değerlerinden etkilenmektedir.
“Etraflı olarak, YZ’nın insanlığı yok etme korkusu mutlak olarak gerçekçi olmasa da, YZ’nın geliştirilmesi ve kullanımında rol oynayan kuruluşların riskleri en aza indirmek ve YZ’nın insanlığın yararına kullanılacağından emin olunmasını temin etmek için sorumlu ve ahlâki hareket tarzı içinde bulunmaları gerekir.”
Amin.
Bana sorsanız kim olduğunuzu; "YZ, Chat GPT, vb konulu yazılarıyla, kendisi, çevresi, bahçesi, doğa ve yaşam hakkındaki güzel yazılarını özleten gazeteci" derdim.
Bence tam tersine bütün dünya bu teknoloji ile çalkalanırken bizde ise kimse burnundan ötesini göremediği için başını kuma sokmuş deve kuşu misali gidiyoruz ve kimsenin ne dünyadan haberi var, ne ilgileniyor ne de umurunda. Metin bey ise bu konuyu ele alan ender yazarlandan biridir.