banner564

Çocuk ve bahçe

Batı’da ortalama bir çocuk bir haftada, maksimum güvenlikli hapishanelerdeki mahkûmlardan daha az dışarıda vakit geçiriyor.
Bizde veya TC’de bu korkunç istatistik nedir veya var mıdır bilmiyorum. Ama buralarda da, özellikle üst gelir gruplarında, çocukların dışarıda vakit geçireceklerine evde oturup ekranlarla vakit geçirme eğiliminin baskın olduğu kesindir. 
Oysa çocuğun doğal eğilimi dışarıda olmak, çevresini araştırmak ve oralarda bir şeyler yapmaktır.  
Doğuştan gelen bu temayül bastırılmakta, çocuk ona iyi gelecek bir şeyden mahrum bırakılmaktadır. 
Bunun bir eksiklik olduğuna, çocuğa zarar verdiğine uyanan ana baba sayısı fazla değildir. 
Anne ve babalar genellikle çocuklarının ev içinde oyalanmasından memnundur, çünkü çocukları “güven içindedir.” Kendilerinden fazla bir şey istemeden oyalanmaktadır.  
İki, üç yaşındaki bebeklerin eline bile cep telefonu, tablet tutuşturulmakta; çocuğun bunları kullanmasını çarçabuk öğrenmesi elektronik çağa erken giriş yapması olarak sevinçle karşılanmaktadır. 
Bu aygıtların önceden programlanmış oyunları çocuğu meşgul ederken onda bağımlılık yaratır. Hayal gücünün gelişmesine, rüya görmesine engel olur. Yaratıcılığının ilerlemesine de mâni olur.
Gözlerini ekrandan ayıramayan, sosyal ilişkilerini yüz yüze değil aletler aracılığıyla gerçekleştiren çocuklar, onları besleyecek başka şeylerden yoksun büyürler.  
Ekranlarla vakit geçirmek hayattan çekilmek sonucunu doğurur. Çocuğu dışarıda, bir bahçede, parkta veya koruda olmanın faydalarından uzaklaştırır.
On Yedinci Yüzyıl’da yaşayan Thomas Fuller (1608 – 1661) “Bahçede hiçbir zaman oraya ekilmemiş birçok şey yetişir,” diye yazdı. Bahçeye salınan çocuk bunlardan biridir. 
Doğada büyüyen çocuğun kendini beğenmesi, yani özsaygısı yüksek olur. 
Ekran ve bilgisayar, anksiyete ve depresyon eğilimini artırırken doğayla karşılıklı etkileşmenin sakinleştirici bir etkisi vardır. 
Bir şey büyütmek yapıcı bir şey başarmaktır. Ama bahçede veya başka bir yeşil alanda olmayı bırakın, bugünün çocukları dışarı bile çıkmıyor.
 
Gene bizde muhtemelen bulunmayan bir istatistik vereceğim. Ortalama Amerikalı vaktinin yüzde 93’ünü içeride veya kapalı bir aracın içinde geçirir. Bunun sağlıklı bir yaşam tarzı olduğunu söylemek mümkün değildir.
Şehirler insan için yenidir. Büyük, yoğun bina ve insan varlığı olan şehirlerle tecrübemiz kısadır. En çok altı nesil falan. 
Buna karşılık, çevre bilimcisi Jules Pretty’nin hesaplamasına göre insan 350,000 nesil doğa ile iç içe yaşadı. “İnsanın tarihini Pazartesi’nden başlayan bir haftaya sığdıracak olursak, modern dünya Pazar gece yarısına üç saniye kala ortaya çıkar,” diyor Pretty.
Aslında fazla bir şey söylemeye gerek yok. İlk insan olan Adem ile Havva’nın kovuluncaya kadar yaşadığı, cennet diye bildiğimiz yer bir bahçe idi. 
Bahçıvanlık, insanın kendi bahçesini yaratması, farkında olmasak da, o cennete dönme çabasıdır. 
Böyle bir şey madem ki mümkün, çocukları ondan mahrum etmeyelim.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Rehend
Rehend - 4 yıl Önce

Şehirde en büyük otorite paradır. Bahçede veya doğada doğa yasası,dili ve paylaşımı
esas alan bir yaşam vardır.
Elbett doğada (köy vb.) çocukluğu geçen insanların bedenleri istese de istemese de dogayla iletişim kanallarına sahip olup bunu zenginleştirebilirler.
Besleyici bir metin...
Elinize sağlık Münir Bey...

Figen özdemir
Figen özdemir - 4 yıl Önce

Bugün keşfettim. Tabi ki çok beğenerek okuyorum.

apofiz2551
apofiz2551 - 4 yıl Önce

Sayın MÜNİR'in damakta lezzet bırakan yazılarını büyük bir keyifle takip ediyorum.Hayatın imbiğinden süzülen cümleler,dudağımızın kenarına ince gülüşler asıyor her okuduğumuzda..

Dr. (Mimarlık) Fikret Okutucu
Dr. (Mimarlık) Fikret Okutucu - 4 yıl Önce

Dr.(Mimarlık) Fikret OkutucuDoğa kanunları ile uyumlu imar kanunları ve de planları yapmayı başardığımızda çocuklar sokakta güvenle oynayabilecekler. Öyle olunca da anneler çocuklarını sokağa salacaklar. Sokak oyunları ile büyüyen çocukların hayat bilgileri erkenden gelişecek......Mıtayıtlar bu konseptle tanışırlarsa daha kolay/çabuk/pahalı konut satabilecekler.!

ED
ED @Dr. (Mimarlık) Fikret Okutucu - 4 yıl Önce

Müteahhit elbette

×
× @Dr. (Mimarlık) Fikret Okutucu - 4 yıl Önce

Mıtayıt ne?

Meriç
Meriç - 4 yıl Önce

Emeğinize, kaleminize sağlık. Yazılarınızı keyifle okuyor ve takip ediyorum.Istanbul'dan selamlar.

Ayşe Sayın
Ayşe Sayın - 4 yıl Önce

Bir bilge yazar, kıymetini bilelim, bu çağda böyle bir yazarı okuma şansına sahibiz, dengi yok...

abdi durgel
abdi durgel - 4 yıl Önce

Güzel.Çok güzel.Çok çok güzel


banner471

banner473