banner564

 ‘’Çözüm süreci’’ndeki belirsizlikler

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK’nın silahları bırakması çağrısıyla başlayan ve siyasî iktidarın ‘’Terörsüz Türkiye’’ olarak adlandırdığı süreç Büyük Millet Meclisi’nde ‘’Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’’nun kurulup çalışmaya başlamasıyla yeni bir aşamaya girmiş bulunuyor.

İlk toplantısının 8 Ağustos’ta yapan, 51 üyeli Komisyon’un 31 Aralık’a kadar çalışması öngörülüyor; ihtiyaç halinde bu sürenin uzatılması da mümkün. Komisyonun amaç ve görevi şöyle tanımlanmış: ‘’Terörün Türkiye’nin gündeminden tamamen çıkartılması, toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi, milli birlik ve kardeşliğin pekiştirilmesi, özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti alanında çalışmalar yapmak.’’ Komisyonun toplantılarına kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından kişiler de çağrılıp dinlenebilecek.

Komisyonun oturumları ‘’milli güvenliğin’’ gerektirdiği durumlarda kapalı olarak yapılacak, ancak Komisyonun çalışmaları hakkında toplum zaman zaman bilgilendirilecek. Asıl işinin yasa taslakları hazırlamak olduğu anlaşılan Komisyonun karar alabilmesi toplam üye sayısının 3/5 mevsuf çoğunluğu şartına bağlanmış durumda. Komisyon bugüne kadar üç toplantı yaptı. Bu Komisyonun ‘’işi komisyona havale etmek’’ ünlü deyiminin bir örneği olup olmadığını zaman gösterecek.

Şu var ki, Kürt sorununun barışçı çözümü girişimi herkesin hoşuna gitmiyor. Bu süreçte siyasî rejimin Türkiye toplumunun etno-kültürel çeşitliliğine hukukî ve siyasî olarak uyarlanması ihtimalinin gündeme gelmesi, beklendiği gibi, çözüm karşıtı Türkçü-milliyetçi hassasiyetleri kabartmış bulunuyor: Etnik ve kültürel kimliği ne olursa olsun Türkiye’de yaşayan herkesin ‘’Türk’’ olmasını buyurmak gibi insan tabiatına aykırı resmî-ideolojik saplantının motive ettiği bu çevreler Kürt sorununun barışçı-demokratik çözümü ihtimalinden endişe ediyor.

Nitekim bu çevrelerin kimi siyasî temsilcileri ve sivil toplumda ve medyadaki sözcüleri sürece muhalefet etmeye başlamış bulunuyor. Bu arada, özellikle CHP’nin kendi tabanıyla önemli ölçüde örtüşen çözüm karşıtı kamuoyuna kayıtsız kalması zor görünüyor. Dahası, bu ‘’çevreler’’ resmen milliyetçi olarak bilinen siyasî partiler ve toplum kesimleriyle sınırlı da değil; çünkü Türkiye’de milliyetçilik ideolojik yelpazenin her yanına sirayet etmiş durumda. Daha açık bir deyişle, milliyetçilik ideolojisi sadece MHP, CHP ve İyi Parti’yi kontrol etmiyor; Türkiye’de sol ve sosyalistler, dindarlar ve İslamcılar, hatta kimi ‘’liberaller’’ de maalesef milliyetçilik tarafından enfekte edilmiş durumda.

Öte yandan gerek Kürt gerekse Türk kesimindeki çözüm taraftarları da bu süreçten gerçekçi olmayan ‘’aşırı iyimser’’ beklentiler içinde. Oysa AKP-MHP iktidar bloğu baştan beri bu süreci esas olarak PKK’nın silâh bırakması yoluyla ’’terörün sona erdirilmesi’’ veya ‘’terörsüz Türkiye’’ amacıyla tanımlıyor. Bu durum iktidar bloğunun çözüm yolunda hiçbir hukukî-siyasî adım atmayacağı anlamına gelmezse de, atılması muhtemel adımların mütevazi ölçülerde kalacağını düşündürmektedir. En başta, sahici bir çözümün gerektirdiği kapsamlı bir Anayasa değişikliği yapılmayacağı, bu arada Türkiye Cumhuriyeti’ni milliyetçi, merkeziyetçi, birlikçi temelde tanımlayan Anayasanın ilk maddelerine dokunulmayacağı anlaşılmaktadır. 

Ayrıca, iktidarın özellikle AKP kanadının izlediği genel baskıcı siyaset ile Kürt sorununu barışçı-demokratik yoldan çözmenin gerekleri arasında tam bir bağdaşmazlık var. Nitekim AKP geçen Mart ayında yargı eliyle başlattığı ana muhalefet partisini çökertme amaçlı belediye operasyonlarına ara vermeksizin devam ediyor ve bu girişimin yol açtığı insanî dramlara bile kayıtsız kalıyor. Genel siyaset olarak ta temel haklar, hukuk devleti (başta yargı bağımsızlığı) ve demokratikleşmenim bütün gereklerini çiğneme konusundaki kararlılığını koruyor. Hatta siyasî iktidarın bu girişiminin arkasındaki esas motivasyonunun Erdoğan’ın yeniden seçilmesini sağlamak olduğu yolundaki kuşkular da ortadan kalkmış değil.

Özetle, bu sürecin samimiyeti konusundaki belirsizlik varlığını koruyor.

YORUM EKLE

banner608

banner474