banner564

Eve dönüş ve büyük muamma

İşte gene buradayım.


Aynı koltuğun bir köşesinde, ayaklarım aynı küçük iskemlenin aynı yastığının üstünde, aynı okuma ışığının altında, aynı çay fincanı dirseğimde, aynı başı zaman zaman kitabımdan kaldırarak aynı açık kapıdan ve pencerelerden görünen aynı ağaçlara bakıyorum.


Ve yanımdaki sandalyenin üzerine istiflenmiş, okunmayı bekleyen kitaplar. Okunup rafa kaldırılmış veya sıktığı veya Kral Leopold’un Hayaleti gibi dehşete düşürdüğü için yarım bırakılmış kitapların yerine ısmarlanmış, Kraliçe’nin tabutunu taşıyan askerler gibi omuz omuza, ele alınmayı bekleyen ciltler…


İçerisi ile dışarısı arasındaki fark; dışarısının sonsuz, içerisinin ise o sonsuzun bir parçasının insan için paketlenmiş küçük bir hâli olmasıdır. 


Akıllı insanlar, insanı akıllı olmaya özendirir.


İlk elime aldığım, çıktığından haberdar olduktan sonra okumayı sabırsızlıkla beklediğim Henry Kissinger’in Leadership – Liderlik adlı kitabı oldu. 


Kissinger 99 yaşında yayımladığı kitabında dünya stratejisine yeni bir yön veren altı devlet adamının izlediği yolları inceledi. 


Konrad Adenauer’e (1876-1967) ayırdığı bölümde, 1974-1982 yıllarında Almanya Şansölyesi olan Helmut Schmidt’in (1918-2015) ahlâklı davranışa verdiği öneme dikkat çekti ve onun çarpıcı bulduğum şu sözlerine yer verdi: 


“Vicdan ile yapılmayan politika suçluluğa yönelir. Gördüğüm kadarıyla, politika ahlâki hedeflere ulaşmak için var olan pragmatik eylemlerdir.” 


Ülkemizde bu sözleri dillendirebilecek bir politikacı var mı diye düşünmeden edemedim.


*


Gün serin hatta soğuk başlıyor. Ama ilerledikçe yaza dönüşüyor, sevgilisini terk edip eşini özleyen pişman âşık gibi ona geri dönüyor. Ama sonbahar artık burada. Günler kısaldı, gölgeler uzadı. Göçmen kuşlar göçtü, ağustosböceklerinin sesi duyulmaz oldu. Yazın nereye kaybolduklarını merak ettiğim karga sürüleri şen şakımalarıyla akşamüstü yeniden uzun serviye uğramaya başladı. 


Karanlık basınca serin gelip sıcağı kaldırıyor ve yerine oturuyor.


Neden keyifsizim, bu sakin sabah, bakacak olursanız hiçbir derdim yokken?


Ölüm değil beni üzen, dünyanın “eterli bir hasta gibi” ameliyat masasında yatıyor olmasıdır. Nükleer savaş olasılığı. İklim krizinin dünyayı altüst etmesi. Sadece insanları değil dünyanın bu hâle gelmesinde hiçbir suçu olmayan diğer canlıları da yok etmesi. 


*


Okuduğum bir başka kitap, uzun zamandan beri merak ettiğim
Kuzey Amerika yerlilerinin din konusundaki inançları üzerinedir. Yarılamış olmama rağmen God is Red – Tanrı Kırmızıdır – adlı kitap bu konuya yeni girmeye başladı. 


“Nerede Kızılderili bulsak ve ne zaman Tanrı ile ilgili düşünceleri sorsak bize şöyle derler:” diye yazıyor Vine Deloria Jr (1933-2005) klasikleşmiş kitabında. “Fiziki varlığın arkasında, kelimelerle tarif edilmesi mümkün olmayan ve her zaman ‘Büyük Muamma’ olarak kalacak olan kutsal bir güç vardır.”


Benim inancım da kelimesi kelimesine böyledir. Belki doğayla biraz haşır neşir yaşayan herkes, eninde sonunda cansızları canlı yapan ve her zaman ulaşılmaz ve anlaşılmaz kalacak, ama derinden hissedilen kutsal bir gücün var olduğu sonucuna varır. 


Bu kutsal güç, insan gibi alçak bir yaratığa kendini neden açıklasın? 
 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ruh İkizi
Ruh İkizi - 2 yıl Önce

Affınıza sığınarak yazınızdan seçiyorum:
“..politika ahlâki hedeflere ulaşmak için var olan pragmatik eylemlerdir.”
“..kutsal bir güç vardır.”
“Bu kutsal güç, insan gibi alçak bir yaratığa kendini neden açıklasın?”
Teşekkürler Üstadım.
Daha çok bilgi edinmemiz için, size sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.

Yavuz
Yavuz - 2 yıl Önce

Kızılderililerde tanrı inancına ilişkin daha ayrıntılı bilgiler içeren bir yazı yazabilir misiniz lütfen; biz de öğrenelim?

Sarp Ege
Sarp Ege - 2 yıl Önce

Gözle görülemeyen kutsal güç insanlığa , bilime hükmediyor. . Tabiatın kanunumu desek. Şairin dediği gibi . Şu gençliği hayatın sonuna koysalardı da akıllı yaşasaydık.

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası - 2 yıl Önce

Yine ruhuma şifa olan bir yazı okudum. Hayatın içinde rutin gibi görünen ama anlatmaya başlayınca hiç de rutin olmayan, bu yazıyı yazmaktaki donanımın nereden geldiğini gösteren bu satırları okumak ne hoş, ne kıymetli. Çok teşekkürler Sn. Münir. Uzun ve sağlıklı yıllar yaşamanız ve hep yazmanız dileklerimle…

Mustafa Yüksel
Mustafa Yüksel - 2 yıl Önce

Kutsal (!) güç var. Ya da bize öyle geliyor. Doğanın işleyişi böyle. Akıl erdiremeyince kutsal oluyor beklentimiz doğrultusunda. Alçak insanı yaratan da bu güç ise o zaman kendisini bize açıklamasını istememiz meşru bir istek bence. Öte yandan, evrensel ölçekte bakarsak meseleye, biz bir hiçiz. Hiç olduğumuz için de yaratıcı gücün (mekanizmanın) bize tenezzül edip açıklama yapması ihtimal dışı. Bu güç evrenin uzak köşelerinde kim bilir daha neler yapıyor, bizi çoktan unutmuştur

Bir Vatandas
Bir Vatandas @Mustafa Yüksel - 2 yıl Önce

Kutsal bir guc olduguna katilmiyorum sayin Yuksel .
Boyle bir kutsal gucun oldugunu gostern hicbir veri hicbir gosterge yok elimizde. Bilimsel olarak boyle birsey yok. Kutsal gucler, tanrilar , ruhlar , cinler, periler vs vs bunlar tamamen insan psikolojisinin yarattigi seyler. Gerceklerle hicbir alakasi yok ve bilimsellikten tamamen uzak. Bilimsel veriler olmadan INANMAK , yani din bence cok sacma. Kendi kendimizi avutmak icin uydurulmus hikayeler bunlar.

Çetin Kotevoğlu
Çetin Kotevoğlu - 2 yıl Önce

Ay farkıyla yaşitınızım. Katılıyorum, beğendim yorumunuzu.

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Cehennemin dibinde neden açıkladığını öğrenirsin zaten surda geriye ne kalmis

m.şakir
m.şakir - 2 yıl Önce

Canlıların tek görevi türlerini sürdürmektir. Son insan ölmeden hiç birimiz ölmüş sayılmayız.


banner608

banner473