banner564

Federasyon gerçeği

Yaklaşık yarım aşırı aşkın süreden beri federasyon zemininde sürdürülen müzakerelerden sonuç alınamaması artık başka çözüm seçeneklerine in gündeme getirilmesini gerektirir.
Son Crans Montana’daki müzakerelerde Rum’a verilen korkunç ödünler, tüm eski parametrelerin etkisiz duruma gelmesine sebep olmuştur.
Şımartılan Rumların, egemenliklerini kuzeye yaymalarına olanak vermeyecek hiçbir çözümü kabul etmek niyetinde olmadıklarını, beleklerdeki çocuklar bile biliyor. 
Bu niyetleri nedeniyle de, sırf sıçrama tahtası olarak kullanılabileceği düşüncesi ile tek çözüm şekli olarak Federasyon üzerinde ısrar ediyor.
KKTC’de sol adayların yaşanan acı deneyimlere ve gerçeklere rağmen, Rum yanlısı olduğu bilinen BM ile AB’nin istemesini ileri sürerek, hala daha federasyonu tek çözüm seçeneği olarak dayatmaktadır.
Bu durumda halkımızın daha bilinçli ve sağlıklı oy kullanmasına yardımcı olmak bakımından, federasyon gerçeğini hatırlatmakta yarar görüyorum.
Ciddi sakıncaları nedeniyle, 1990’lı yıllardan sonra dünyada, Federasyonların, hatta konfederasyonların ortadan kalktığını görüyoruz.
Buna karşın, son yıllarda, dünyanın hiçbir yerinde, Federasyon veya Konfederasyonla birleşme olmamıştır.
Sovyet Sosyalist devletleri Federasyonu dağıldı ve Azerbaycan, Belarus, Estonya, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Letonya, Litvanya, Moldova, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Ukrayna bağımsızlığına kavuştu.
Marşal Adaları, Mikronezya Karolin Adaları, Palau, bize birleşmeyi dayatan, ABD’den ayrıldı.
Yugoslavya Federasyonu bozuldu ve Bosna Hersek, Hırvatistan, Sırbistan, Slovenya bağımsızlıklarına kavuştu.
Ayrıca, dili, dini ve ırkı ayni olmasına rağmen, Karadağ da Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiştir.
Sırbistan ile Kosova’nın federasyon zemininde bileştirilmesi amacı ile sürdürülen müzakerelerde, birkaç yılda sonuç alınamaması nedeniyle,  BM Kosova’nın ayrı bir devlet olarak bağımsızlığını ilan etmesine karşı çıkmamıştır. Tanınmaması için karar çıkartmamıştır.
Çekoslovakya 1993 yılında hiçbir sorun yaşanmadan, Çekya ve Slovakya olmak üzere iki devlete ayrıldı.
Afrika’da, Etiyopya (Eritre) Namibya ve Güney Sudan, hiçbir taviz vermeden,  bağımsızlığına kavuşmuştur.
Kıbrıs’taki görüşmelerde görev yapan, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin özel danışmanı A. Downer’in arabuluculuk yaptığı, Endonezya’nın Timor sorunu da, Timor- Lesle’nin ayrılması ile sonuçlandı.
Güney Osetya ve Abazya, Gürcistan’dan ayrılarak, egemenliklerini ve bağımsızlıklarını kazandı.
Birleşmiş Milletler, Batı Sahra’nın bağımsızlığa kavuşturulması amacı ile referandum yapılmasına karar vermiştir.
Yaşanan dönemde, İskoçya, Bask, Padova, Kuzey İrlanda, Quebek (Kanada), hatta 50.000 nüfuslu Grönland, bağımsızlık, ayrılma ve ayrı devlet kurmak mücadelesi içinde bulunuyor.
Kıbrıs’ta birleşme ve Federasyonu dayatan Avrupa Birliği’ne ev sahipliği yapan Belçika’da, Flaman ve Valonlar arasında ayrılma rüzgarları esiyor. Son seçimleri, ayrılmayı savunan Flaman lider kazandı.
Bir çeşit federasyon olan 1960 anlaşması ile kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti sadece 3 yıl yaşatılabilmiş ve acılarla sonuçlanmıştır.
Öte yandan Kıbrıs’ta, Viyana anlaşması ile iki ayrı bölgede toplanan ve en uzun süreli barış içinde yaşayan, dil, din, ulusal kimlik bakımından birbirinden farklı olan, 1960 ortaklık yönetimini yürütemeyen, üstelik 1956-57, 1963-74 ve 1974’deki olaylar nedeniyle aralarında kan davası da bulunan 2 halkın, yeniden birleştirilmesine çalışılıyor.
   Bugüne kadar yaşanan deneyimlere, çekilen acılara ve dünyadaki somut örneklere rağmen, Federasyon üzerinde ısrar etmek, göz göre göre adadaki barışın bozulmasını istemek anlamında değil mi? 

YORUM EKLE

banner471

banner473