banner564

Geçmişteki durumumuz

Bazı kişilerin, çeşitli nedenlerle, Kıbrıs Türk halkının geçmişteki durumunun şimdikinden daha iyi olduğunu ileri sürmesi, gerçeklerle bağdaştırılamamaktadır.
İngiliz döneminde sefaletten kurtulabilmesi amacı ile bazı ailelerin kızlarını Araplara vermesi, Türk halkının yaşam koşullarının ne durumda olduğunu ortaya koymaktadır.
İngiliz döneminde ada çapında sadece Lefkoşa’da BİR Türk ortaokulu ve Lisesi vardı. Ulaşım olanaklarının henüz gelişmemiş olması nedeniyle, sadece mali gücü iyi olanlar çocuklarına lise öğrenimi yaptırabilirdi. 
Bunun sonucu 1950’li yıllara kadar, Hekim, Mühendis, eczacı lise öğretmeni gibi üniversite mezunu Türkler, parmakla sayılacak kadar azdı. Devletteki Türk memurlar sayılacak kadar azdı. 
 Adada ticaretle uğraşan sadece birkaç kişiydi. Türklerin başlıca geçim kaynağı kuru tarımdı. Kuraklık ve tefeciler yüzünden çiftçilerin ekonomik durumu fenaydı.
Geçmişteki gerçekleri yansıtma bakımından tarihçi Lang’ın yazdıklarını aktarmayı yararlı görürüm.
‘1932 kuraklığında Yoksul insanların bakır kap kacaklarını satıp açlıktan kıvranan ailelerine biraz okka un alabilmek için her gün çarşılarda uzun kuyruklar oluşturulduğunu görmek üzücüydü.’
Tefecilik ve köylünün tefecilere olan borcu, Kıbrıs’ın kanayan sosyal ve ekonomik yarası olarak yakın geçmişe 1940’lara kadar kendini göstermişti. 
R.Hamilton Lang’ın kitabında ‘Köylünün kanını emen sülük, onun vergisini ödemek ve ürününü olgunlaşana kadar geçinmesine katkı olsun diye borçlandığı tefecilerdi. Bunlar korkunç faizlerle ödünç para verirler. Köylü ayda yüzde 2 hatta yüzde üç faiz il borçlanmakta kalmaz, tefeci alacağını para değil, mal olarak ödenmesinde ısrar eder ki bunun kaçınılmaz sonucu şöyle olur: Köylü örneğin borcuna karşılık 10 kile tahıl verecek olsa, tefeci bunu 9 kile diye hesaplarsa köylü kendini talihli saymalıdır. Piyasa değeri 10 kuruşsa, köylü onu 9,5 kuruştan verebilmişse çok mutludur. Bu şekilde kesintilerle alınan paranın yıllık faizi %40’ı bulur. Ancak bu bile en dürüst bir muamele sayılır. Köylü hesap kitap tutmaz, gösterilen her kağıdı imzalar ve karşılığında makbuz almaz. Kötü yıl gelir, tefecisinin yanına gitmeğe utanır. Ve ilk bereketli yıl gelince bir bakar ki 100 kuruşluk borcu,4 misli olmuştur. İşte bu talihsiz durumu onu manevi yönden kötüleştirir (.’Gürkan, M. Haşmet 1986. Bir zamanlar Kıbrıs’ta)
İngiliz’in Türk halkına karşı uyguladığı çeşitli baskılar sonucu, doğurganlık oranının Rumlardan daha fazla olmasına rağmen, göç ettirildi. Taşıma nüfus sayesinde Rum nüfusu artırıldı. Kısaca tükenme noktasındaydık. 
1950’den sonra Anavatanın bize her konuda yardım etmesi sayesinde, bugünlere kavuşturulduk.  

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hüseyin Becer
Hüseyin Becer - 1 yıl Önce

Doğru ve genç nesillerin bilmesi gerekenler.

banner608

banner474