banner564

Geri olmak bir zorunluluk  mu?

 Her konuda geri kalmak zorunda değiliz.
Avı yasaklayarak dünyada bir ilki gerçekleştirebiliriz.
Bu bize uluslararası arenada saygınlık getirir.
Avlamak bir hak değildir. Avcılık, insanlığın ilk çağlarında geçerli bir karın doyurma yöntemi idi. Bugün ise doğaya karşı işlenen bir suçtur.
Avcılardan başka av yandaşı var mı?
Bir araştırma yapın ve av tüfeği sahibi dışındakilere sorun bakalım avcılığı destekliyorlar, kuşsuz bir dünyada yaşamak istiyorlar mı?
Çünkü gidişat o yöndedir. 
İnanmayanlar ormanda bir gün geçirsinler ve duydukları kuş seslerini kaydetsinler. Bu seslerin üzerlerinden geçen uçakların çıkardığı seslerden az olduğunu keşfedeceklerdir.
En kötü sessizlik kuşların yokluğunun sessizliğidir.
Dünyanın her yerinde kuşlar süratle yok oluyor.
Saygın bilim dergisi Science’de birkaç gün önce yayımlanan bir araştırmaya göre, sadece Amerika ve Kanada’da 1970’ten bu yana üç milyar kuş yok oldu.
Göçmen kuşların önemli bir geçiş ve durak yeri olan Kıbrıs’ta ne kadar kuşun yok edildiğini hiç kimse bilmiyor.
 
Avı yasaklayarak dünyada bir ilki gerçekleştirebiliriz.
Yapılabilecek sadece bu değildir.
Ormanlar özellikle yaz aylarında araç trafiğine kapatılmalı, ormanların bazı bölümlerine giriş tamamen yasaklanmalı, kuşların, tavşan, tilki, gibi canlıların tehdit altında olmadan çoğalması sağlanmalıdır.
Ormanlarda yine sıcak aylarda, kuşlar ve diğer hayvanlar için su yalakları bulundurulmalıdır.
Büyük bir ağaç dikme kampanyası başlatılmalıdır.
Bu girişime hükûmet önayak olmalı; hastane, bakanlık, belediye, okul gibi bütün kamu binalarının bahçeleri çiçeklendirilmeli ve ağaçlandırılmalıdır.
Kaldırımların ve meydanların ağaçlandırılması belediyeler için yasal bir zorunluluk hâline getirilmelidir.
Müteahhitler inşa ettikleri her bir daire için bin ağaç dikmelidir.
Çiftçilerin arazilerinin hudutlarını çiçeklendirmeleri özendirilmelidir.
Eğitimde, anaokulundan başlanarak, benim ilkokula gittiğim yıllarda olduğu gibi, çocuklara tohum filizlendirmek ve çiçek dikmek öğretilmelidir.
Anaokulundan lise son sınıfa kadar müfredata “tabiat” dersi konulmalı, çocuklara doğaya ve doğa içinde yaşayan canlılara zarar vermeden nasıl yaşanacağı, çevrenin nasıl temiz tutulacağı bilgisi verilmelidir.
 
Bütün öğrencilere senede birkaç gün sahiller temizletilerek onlara bunun pratiği gösterilmelidir.
Saydığım şeyleri yapmak için fazla para gerekmez. Biraz duyarlılık ve sorumluluk duygusu kâfidir.
Her konuda geri kalmamız şart değil.
Küçük bir toplum olmak da bizi dünya vatandaşlığı sorumluluklarımızdan muaf tutmaz.
Seçimlerde oyunuzu doğa dostu insanlara verin.
Dünyayı, yeniden seçilmekten başka bir amaç gütmeyen ve seçim kazanmak için gerek duydukları parayı sağlayan zenginlerin buyruklarını yerine getirmekten başka bir fonksiyonu olmayan politikacılar kurtaramaz.

YORUM EKLE

banner471

banner474