banner564

Gönüllüler

Geçenlerde ilginç bir şey öğrendim. Kendiliğinden çıkan bitkilere “volunteers” deniyormuş: Gönüllüler. 


Gönüllüler rüzgârın, kuşların, hayvanların taşıdığı, düştüğü yerde filizlenip büyümeye koyulmuş tohumların bitkileridir. 


Çiçek, ot, ağaç, her şey olabilir. 


Daha çok çevredeki bitkilerden gelirler ama uzaklardan gelmemeleri için bir neden yoktur.


Çok yakından tanıdığım bir olgudur bu, çünkü bahçem “gönüllüler” ile doludur. 

Otuz yıl kadar önce diktiğim, görkemli bir hâl almış çam ağacından başlayalım. Geçen gün altında değişik boylarda yirmi çam fidanı saydım. Bunları sayarken yeni çıkmaya başlayan kibrit uzunluğunda birçok başka çam fidancığının onları izlediğini gördüm. 


Burasını satın aldığımda arazinin güney sınırını boydan boya kaplayan, yol ile arasında hudut meydana getiren bir sıra servi vardı.


Arazi, geniş başlayıp ucuna doğru daralır. 


Kuzey hududuna da ben bir sıra servi diktim. Onlar da büyüyüp yan arazi ile aramda bir duvar meydana getirdi. 


Kozalaklı ağaçlar genellikle yaşlandıkça daha çok kozalak ve tohum verirler. 


Her yaz bahçedeki çamların ve servilerin kozalaklarından toprağa binlerce tohum dökülür. En görkemli ve sağlam serviler bunların çocuklarıdır.

Eskiden yaz akşamüstleri serinlemek için ormanda yürürken çam kozalaklarının tohumlarını serpmek üzere açılırken yarattıkları çıt çıt seslerini duyardım. Hayatın ilerlerken çıkardığı güzel ayak seslerinden biri idi bunlar ve bana büyük bir zevk veriyorlardı.


Kuzeydeki servilerin altında da, ama sadece bir yerde, bir sürü servicik var.


Yeraltında yüzeye yakın su damarları olduğu için orada tohumlar filizlendi sanıyorum. 


Bakalım bu servi ve çam fidancıklarından kaç tanesi susuz mevsimden sağ çıkacak ve büyüyecek. Hiç belli olmaz. Zamanla teker teker ölebilirler veya sadece birkaçı ağaç olacak kadar dayanır.


Çam ve serviden başka kendiliğinden çıkan birçok başka ağaç var. Ceviz, kayısı, defne ve tespih ağacı meselâ.


İnsan olarak her şeye kendi açımızdan bakma huyumuz olduğu için tohumların “gönüllü” olarak ağaca dönüşmesini sanki de kendine has bir fenomenmiş gibi düşünüyoruz. Sanki doğal olan ağaçları fidan olarak dikmedir de tohumların yere düşüp kendiliklerinden ağaç olması bu doğaldan sapmadır. Oysa tam tersidir.

Doğal olan tohumların bitkiden kopması ve değişik aracılar vasıtasıyla taşınıp elverişli bir yer bulduğunda filizlenmesidir.


Bitkilerin çoğalması için insana ihtiyacı yoktur. Tersine insanın olmaması bitkilerin daha çok ve daha hızla çoğalması için elverişlidir. Ormanların hızla tükenme sürecine girmesi insanın hayat sahnesine çıkması ile başlar.


Bir gün insan âniden yok olsa yeryüzünün birçok yeri yüz yıl geçmeden “gönüllüler” sayesinde kesif orman olur. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Tarık
Tarık - 11 ay Önce

Bahçenizi halka açmanızı, ismini de Metin Münir Millet Bahçesi koymanızı talep eder saygılar sunarım.

Furkan
Furkan @Tarık - 11 ay Önce

Metin abinin bahçesinde yuvarlanmak, ardından da çayla hellimli kek yemek istiyorum.

Elvan E.
Elvan E. - 11 ay Önce

Eskiler "gönüllü"lere hudayinabit derler.

Müfüt ONAT
Müfüt ONAT - 11 ay Önce

Bizde'de Ziraatçiler kendi gelen derler.

Sarp Ege
Sarp Ege - 11 ay Önce

Önceki yazınızda bahçenizin çevresinin Espasito’nun saatine göre 700 adım olduğunu yazmıştınız. Arazinizin büyüklüğü orta ölçekte. Gönüllüler sayesinde bahçeniz ileride bir koru ve küçük bir orman olabilir.

Ruh ikizi
Ruh ikizi - 11 ay Önce

Sayın MM, son cümle hem çok güzel olmuş.Hem de bizi bize şikayet ediyor.Teşekkürler.

Eylül Eylül
Eylül Eylül - 11 ay Önce

İnsanoğlu tabiat anayı çok hor kullanıyor ama o da bunca hoyratlığa rağmen sürekli kendini yeniliyor. Gelecekte daha yeşil bir doğa olmasını ümit ediyorum. Emeğinize sağlık sayın Münir…

banner471

banner474