banner564

Günde kaç bin adım atıyorsunuz?

Günde 10,000 adım atmanın sağlığa iyi geldiği bilimsel değil, ticari bir iddiadır. 
Bir pazarlama numarasıdır. 
Bu numaranın, aynen günde iki üç litre su içmenin sağlık için şart olduğu gibi*, bilimsel bir temeli yoktur.
New York Times Gazetesi’nin araştırmasına göre 10,000 adım hikâyesi 1960’larda Japonya’da başladı. Japonya’da 1964 Olimpiyatları’ndan sonra bir fitness merakı başlamış. Bu hevesi paraya çevirmek isteyen bir Japon saat üreticisi, adım sayan bir pedometre üretip piyasaya sürmüş. 
Japon karakterleri ile yazıldığında pedometre yürüyen bir adamı andırıyor ve “10,000 adım metresi” anlamına geliyor. Yılların geçişiyle 10,000 metre günlük yürüyüş hedefi hâlini alıyor. 
Ancak bu hedefi destekleyen bilimsel bir bulgu yok. Günümüzde yapılan hiçbir araştırma sağlık veya uzun yaşam için günde 10,000 adım, uzunluk olarak sekiz kilometre, yürümenin bir koşul olduğu sonucuna varmış değil.
İki yıl kadar önce yetmişlerindeki kadınlara yapılan bir araştırma günde 4,400 adım atanların, günde 2,700 adım atanlara nazaran ölüm olasılığını yüzde 40 azalttığını ortaya çıkardı. Ölüm riski 5,000 adımdan fazla atanlarda daha da azalıyor, ama bu rakamdan öte ne kadar fazla yürünürse yürünsün fark etmiyordu. Bu da o büyülü 10,000 adımın yarısından azını bile atanların daha uzun yaşama babında kazançlarının büyük olduğunu gösterdi.
Beş bin orta yaşlı erkek ve kadını kapsayan bir başka yürüme araştırması da günde 10,000 adım atmanın uzun bir ömür için şart olmadığını ortaya çıkardı. Günde 8,000 adım atanların kalp krizi veya başka hastalıklardan ölme riski 4,000 adım atanlara oranla yarı yarıya azalıyor. Bundan fazla yürümenin istatistiki olarak faydası kayda değer değildir. Yani 10,000 adım veya daha fazlasını atmanın bir zararı yoktur. Ama atılan ek adımlar erken ölmeye karşı bir koruyuculuk sağlamıyor.
On bin adım yürümek zaten herkes için pek gerçekçi bir hedef değil. Batı ülkelerinde insanlar günde 5,000 adımdan az yürüyor. Günde 10,000 adım yürümekte inat edenler kısa zamanda bu hedeflerinden vazgeçiyorlar.
Bu konuda Belçika’nın Gent kentinde yapılan ünlü bir araştırma var: Araştırmaya katılan kişilere pedometre verildi ve günde 10,000 adım atmaları istendi. Bir yıl süren araştırmayı tamamlayan 660 kadın ve erkekten sadece yüzde sekizi günlük 10,000 adım hedefine ulaşmıştı. Dört yıl sonra yapılan ikinci bir araştırma hemen hemen herkesin araştırma öncesi temposuna döndüğünü gösterdi.
Ama biliyoruz ki insanlar araştırmalardan çok reklamlara göre hareket eder. 
Bunlar da kafayı bu afaki 10,000 adıma takmış durumda. 
Eğer takmasalar saat veya başka şekillerde piyasaya sürülen milyonlarca pedometre nasıl satılacak? İnsanlar nasıl adım ve başka şeyler sayan saatlerinin esiri olacak ve onların saçma buyruklarına uyacak?
Daha önce yazdığım gibi; modern hayat, doğru olduğuna milyonların hatta milyarların inandığı, doğru olmayan şeylerle doludur. 
 
*https://t24.com.tr/yazarlar/metin-munir/su-sisesi-ile-dolasanlara-bir-yazi,17926

YORUM EKLE
YORUMLAR
Kâzım oduncu
Kâzım oduncu - 3 yıl Önce

Millet 10,000 adım atacağına 2,000 adım atsın ama cinselliğini tam gaz yaşasın. Bakın o zaman trafikte, yolda, işte herkes pamuk gibi olur. Kıbrıs birleşir, rum-türk kardeş olduğunu hatırlar. Selametle.

mustafa yüksel
mustafa yüksel - 3 yıl Önce

Osman Müftüoğlu, Ertuğrul, Ahmet bu adım geyiğini zaman zaman hep yaparlar. Bu işin doğrusu şudur: Adım sayısı kişiye göre değişir. Yaşa,kiloya,fiziki kapasiteye,isteğe göre değişir. Yani herkes için geçerli bir sayı olmamakla birlikte adım mutlaka atılmalı. Adım kesmediği için koşu esiri olmuş insanlar da var benim gibi.

Ali özdemir
Ali özdemir - 3 yıl Önce

8000 adım günlükyeterli fazlası ayakları yoruyor

Sarp Ege
Sarp Ege - 3 yıl Önce

Güzel bir konuya değinmişsiniz. Herkes bir yol tutturmuş gidiyor. Yinede şahsen ben günde 5-6 bin arasında adım atıyorum.

ali özdemir
ali özdemir - 3 yıl Önce

şişman postacı yoktur

uğur sezgin
uğur sezgin - 3 yıl Önce

Kazım beyin söyledikleri, çok güzel.

faruk ercan
faruk ercan - 3 yıl Önce

Teşekkürler.

Ruh İkizi
Ruh İkizi - 3 yıl Önce

Aynen Üstadım. Bir sürü yanlışla birlikte yaşıyoruz.
Şahsen benim çevremde onlarca örnek var.
Bir tanesi çok ilginç, kayda değer:
Akdeniz sahilinde, büyük bir ilçede yaşadı.
Çatısız, beş katlı binanın en üst katında.Yazın
cehennem gibi sıcak, kışın soğuk.İçerden dışarı çıkmadı.Tatil yok, komşu ziyareti yok...
Eşi 30 yıl önce vefat etti. Bir bayan 89 yıl yaşadı.
Bir kısım insanlar, ‘yaşam koçu ‘ adı altında,
salon işletiyorlar.
Bir garip dünya, bir dolu garip bilgi.


banner471

banner474