Gazeteci, yazar Jon Ronson’a soruyor:
Kaçta kalkıyorsunuz?
Ronson cevap veriyor: 5.30 civarında. Kuşlara yem veriyorum.
Bu hemen aklıma şu soruyu getiriyor: Ben neden 5.30’da kalkıp kuşlara yem veremiyorum? Beş otuz değil 6.30, 7.30 ve hatta 8.30’da bile kalkamıyorum bu günlerde. Erken yatmama rağmen.
Sonra ne yaparsınız diye soruyor gazeteci: Bulaşık makinesini boşaltırım, kahve yaparım ve çalışmaya başlarım, diye cevaplandırıyor yazar.
Hıh!
Daha önce de yazmıştım, istediğin saatte yatmak ve kalkmak dünyanın en büyük lüksüdür diye. 
Espasito saat yedi gibi uyanıyor ve birlikte olduğumuz zamanlarda değişik yöntemlerle beni de uyandırıyor. Yıllarca bir bankada çalıştığı için erken kalkmaya alıştı. Ben ise bir bankada hiç çalışmadığım için erken kalkmaya alışmadım ve ne bir bankada çalışmayı ne de erken kalkmayı denemeye niyetliyim. 
Erken kalkmam için bir neden yok, bir. Uyku iç saatimin alarmı doğuştan geçe ayarlandı, iki. Sanırım uykuya başkalarından çok ihtiyacım var.
Son günlerde sabahleyin kalkıp pencereyi açtığımda aşağıda, ahşap koltuklardan birinin üstündeki yastığa uzanmış başka bir uykucu görüyorum. Siyah beyaz bir kedi. 
Pencerenin açılma sesini duyunca uyanıyor ve başını kaldırıp dikkatle beni inceliyor. Zararsız olduğumu anlayınca uykuya geri dönüyor. 
Birkaç gün sonra pencerenin açılma sesi, araştırılacak bir gürültü olmaktan çıkacak. Pencereyi açanın yıkanmamış yüzü ile ona bakan MM’den başka biri olmadığını bilecek.
Kediler uykunun şampiyonlarından biridir.
Britannica’dan öğrendiğime göre, kediler günde ortalama 15 saat uyuyor. Yaşlı ve yavru kedilerde bu süre 20 saati buluyor. Kedilerin bu kadar uykucu olmalarının nedeni yırtıcı bir hayvan olmalarındandır, Britannica’ya göre. Avlamaları koşmalarını, atlayıp zıplamamalarını gerektirir. Epeyce enerji isteyen bu işe hazır olmak için bol bol uyuyup dinlenmeleri şarttır.
Av saatleri daha çok gün doğarken ve batarken olduğu için günü daha çok uyuyarak geçirirler.
Bir çeşit kedi olan aslan, kediden bile uykucudur. Erkek aslanlar günün 18-20 saatini uyuyarak veya şekerleme yaparak geçirirken dişi aslanlar için bu süre 15-18 saattir. Dişi aslanlar yavrularına baktıkları ve avladıkları erkeklerden daha az uyur.
Filler ise, bilinmeyen bir nedenle, günde 2-3 saat uykuyla yetinirler. Bu da onları uykusu en kısa olan memeli hayvan yapıyor. Avcılardan veya aslanlardan kaçmak için uzun mesafeler kaydettikleri zamanlarda fillerin iki gün uykusuz kaldığı biliniyor. 
Bir fille karşılaştığınızda belki uyuyup uyumadığını merak ederseniz diye size bir tüyo vermek istiyorum: Eğer kuyruğunu beş dakikadan fazla uzun bir zaman dilimi içinde sallamazsa uyuyor demektir.
Ronson’a dönecek olursak…  Saati kurup mu uyanıyor beşte, yoksa kendiliğinden mi ve kaç saat uykudan sonra… Gazeteci sormadığı için bilmiyoruz.  
Aklıma P. G. Wodehouse’un (1881-1975) komik romanlarının birinden bir konuşma geliyor:
Soru: Güneş doğarken seni idam etseler ne yapardın?
Cevap: Güneş doğarken beni idam edemezler. O saatte uyuyor olurum.
Ben de!