banner564

Her Türk ekonomik krizi tadacaktır 

Türkiye’ye ilk defa 1961’de gittim. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okuyacak, diplomat olacaktım.
Okudum ama bu arada Kıbrıs’ta olaylar patlak verdiği için adaya dönüp Dışişleri Bakanlığı’na giremedim. Türkiye’de kaldım, tesadüfen gazeteci oldum ve neredeyse 55 yıldır bu işi yapıyorum. 
Gazetecilik bana Türkiye’yi yakından izleme fırsatı verdi. 
Hiçbir parti veya siyasi görüşe angaje olmadım. 
 
Türk vatandaşı değildim. Ve daha çok yabancı medyaya çalıştığım için farklı bir bakış açısına sahiptim. Bunu, olaylara uzaktan ve yansız bakmak olarak tarif edebilirim. 
Size söylemek istediğim şudur: Benim onu yakından izlediğim bu yarım yüzyılı aşkın sürede Türkiye hiç değişmedi. Evet, ekonomide bir miktar büyüme, yaşam standardında az çok yükselme oldu. Ama Türkiye zenginleşme yarışına hemen hemen onunla aynı yıllarda başlayan İrlanda, İspanya, Güney Kore ve Singapur’dan fersah fersah geride kaldı.
Onlar kalkınmış ülkelerin arasına katıldı, Türkiye “kalkınmakta olan” ülke olmaya devam etti.
 
Türkiye benim orada yaşamaya başladığım yıllarda da bugün de hep ekonomik krizin ya içinde, ya eşiğinde, ya da IMF destekli 
kurtulma çabasında idi. 
Yüksek enflasyon, işsizlik, devalüasyon, çok partili demokratik rejimin fon müziği oldu. Eğitim kurumları, birkaç istisna hariç, her aşamasında düzeysiz, cehalet hep yaygındı. Yargı, kalitesiz ve hep yürütmenin emrinde oldu. Kürtler ve Aleviler her zaman ikinci sınıf vatandaş idi, öyle kaldılar. 
Bu sürecin, yani Türkiye’nin sürekli olarak krizden krize sürüklenmesinin, en ilginç tarafı sorgulanmaması, nedenlerinin araştırılmamasıdır.  
 
Çoğunluk durumdan şikâyetçi, ama kimse neden tekrar tekrar aynı krizi yaşıyoruz diye sormuyor. 
Kimse bunun olmaması için çarenin ne olduğunu araştırmıyor. Mevsimler gibi şaşırmayan bir düzenle gelen krizlere tedavisi olmayan bir hastalık gibi tahammül ediliyor.
AKP Türkiye’yi krize sürükleyen ne ilk partidir ne de son parti olacak. O gitsin CHP gelsin temelde hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz. 
Türkiye bu dertlerinden bütün siyasi partilerin bir araya gelerek sorunları dürüstçe tespit etmesi ve çare uygulaması ile kurtulabilir. İrlanda bu yöntemle yoksulluktan kurtulup Avrupa Birliği’nin en çok denizaşırı yatırım çeken ülkesi oldu. İspanya bu şekilde demokratikleşti ve zenginleşti. 
Ne yazık ki Türkiye’nin bu süreci yaşaması mümkün değil. Çünkü biz Türkler bağımsız düşünme yeteneği zayıf, uzlaşma kültürüne sahip olmayan Müslüman Orta Doğu insanlarıyız. Bizim için acı çekmek, düşünmekten kolaydır. 
Düzen devlet kaynaklarının talanı üzerine kurulu olduğu için demokratikleşmek, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı, kaliteli eğitim söz konusu olmayacak. 
Bu nedenle… Eziyet çekmeye devam. 
Biz Kıbrıslı Türkler de, askeri bir Amerikan deyimi ile, collateral damage’iz: Hedeflenen dışında zarara uğrayan, operasyonun amacı olmamasına rağmen öldürülen ya da yaralanan… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
m.şakir
m.şakir - 2 yıl Önce

Avrupğa'da yaşam çok monoton. Bizim burada ise çok heyecanlı. Dün kaldırımda yürürken arkamdan gelen bir motosiklet bana korna çalıp kaç kenara amca dedi. Daha ötesi var mı ? :))))

Ali Veli
Ali Veli @m.şakir - 2 yıl Önce

Hahahaaa sayın Şakir çok güzel anlatmışsınız. Kıbrısa gel hayatı kenarından yaşa. Her gününüz heyecanlı geçsin, monotonluğa son. :)) Bence bunu turizm reklam afişlerine yazmamız gerek.

Tarık
Tarık - 2 yıl Önce

"O gitsin CHP gelsin temelde hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz." Bu düşünceye katılmıyorum. Türkiye değişti. Kadrolar değişti. Partilerde artık gençler de var. 90'lar ve öncesinde görev yapmış olanlar tarih oldular, onların başarısızlıklarını hatırlayarak umutsuzluğa kapılmak bana göre yersiz. Muhalefet partilerinde çok sağlam kişiler var ve zaten muhalefet yeni devlet kadrolarına deneyimli ve işini bilen bürokratları getireceğini sabah akşam tekrarlıyor. Özetle ben umutluyum, çünkü çok şey değişti.

Ali Veli
Ali Veli - 2 yıl Önce

''Ne yazık ki Türkiye’nin bu süreci yaşaması mümkün değil. Çünkü biz Türkler bağımsız düşünme yeteneği zayıf, uzlaşma kültürüne sahip olmayan Müslüman Orta Doğu insanlarıyız. Bizim için acı çekmek, düşünmekten kolaydır.''

3 cümleyle herşeyi anlatmak.

Yavuz
Yavuz - 2 yıl Önce

Türkiye bağımsız bir ülke değil. Yarı (yoksa tam mı demeli?) sömürge bir ülke. Yaşadığı bütün sorunların altında bu sorun var. Ekonomisinden iç siyasetine, dış politikasından güvenliğine her alanda dışa bağımlı. Üstelik bu durum kanıksanmış halde. Bağımsızlığını geri kazanma çabası da yok. Emperyalizme bağlı bir ülkeyle ona bağlı diğer ülkenin (KKTC) başı dertten kurtulamaz. (Kıbrıs Türklerinin kendi payı da ayrıca vardır herhalde.) Böyle gelmiiiş, böyle gider; gidiyor yani.

Akaska
Akaska - 2 yıl Önce

Aslinda problemi tespit etmişsiniz. uzlaşma kültürüne sahip olmamak yada uzlaşmanin her halükarda kazanç oldugunu anlamamak. Catismanin da hiçbir faydası olmadıgı gibi zararlı oldugunu bilmemek.Iki kardeş tarla bolusemedigi icin yıllarca mahkemede sürünüyor anadoluda.. Sonra da birbirlerini vuruyorlar.. Tabi tr özelinde uzlaşı kültürünü özellikle engelleyen gruplarda var muhtemelen o ayrı bir mesele. Darbeci diyecekler ama Yurtta sulh cihanda sulh_:)

Tzone
Tzone - 2 yıl Önce

Hayatımız acı biber tadında arabesk. TV'deki soap opera dizilerimize bir bakın, sentimental faşizm resmen. Metin Bey, bu yıl 40 yaşımda TR'yi terk ettim (Ortadoğulu kafasından bunaldım). İlk amacım AB pasaportuna sahip olmak. Çifte vatandaşlığı alabilirsem daha da güzel olur. Sevgiler...

uğur sezgin
uğur sezgin - 2 yıl Önce

Afrikada az nüfuslu ülkeler var, sürünüyorlar. Mesele doğru işler yapmak. Birde CHP nin farkı akçeli konular. Başkasıyla karıştırmamak gerekir.

Faruk Ercan
Faruk Ercan - 2 yıl Önce

Teşekkürler MM.


banner608

banner473