banner564

Herkesi memnun etmeye çalışmak…

    Yaşanan dönemde bazı kişilerin her şeye ayıp bulması, hiçbir şeyi beğenmemesi ve eleştirmesi Nasrettin Hocanın öyküsünü akla getirmektedir.

   ‘Nasrettin Hoca kasabaya giderken, oğlu da onunla birlikte gitmek istedi. Nasrettin Hocanın oğlu merkebe binmiş, Hoca da arkasından yaya olarak takip etmiş. Yolda karşılaştıkları bir kişi ‘ne kötü günlere kaldık! Babası yürür, genç oğlu da eşeğe bindi’ demiş. Hoca çocuğu indirerek eşeğe kendi binmiş. Biraz ötede karşılaştıkları bir köylüleri  ‘Ne insafsız adam çocuğu yürütüyor. Kendi eşek sırtında göbek büyütüyor’ demiş. Bunun üzerine Hoca çocuğunu da yanına alıp eşeğe bindirmiş. Yolda karşılaştıkları bir kişi  ‘ne büyük insafsızlık iki kişi bir eşeğe bindiniz’ demiş. Bunun üzerine Hoca oğlu ile beraber eşekten inmişler. Yine yolda karşılaştıkları bir kişi; ‘Yazık size, boş eşeğe binmeyip yaya gidersiniz’ demiş. Bunun üzerine Hoca öfkelenip ; ‘herkesi dinlersen, eşeği sırtlamalı, yoksa kalmadı başka iş’  demiş.

   Birçok kişi gibi ben de hükümetin; Covid-19 orununda gereken titizlikle davranmadığı, samimi uyarılara rağmen devlet görevlilerine devriye ve denetim görevi yaptırmadığı, Rum ulusal davasını benimsettirici ve ulusal davamızı kötüleyici,  devletimizin içerden çökertilmesi amaçlı 5.kol faaliyetlerine ses çıkarmadığı, Anavatan ve devletimizi aşağılayanlar hakkında yasal işlem yapmadığı, devletin saygınlığının korunmasını sağlamak için cesur ve radikal önlemler almaktan çekindiği görüşündeyim. Hele,  AKEL’in KKTC’de adeta şube gibi ofis açmasına öz yumması, ulusalcı kesimde büyük memnuniyetsizliğe sebep oldu.

   Ancak pandemi nedeniyle bütün dünyada yaşamın sıkıntıya girdiği dönemde iktidarda olan hükümetin hiçbir iyi hizmet yapmadığını ileri sürmek de haksızlık olur.

   Örneğin hükümetin tüm dünyada ulaşımın durduğu koşullarda, başka ülkelerde kalan öğrencilerimiz ile vatandaşlarımızı özel uçak temin ederek  getirmesi, gıda temininde piyasada sıkıntı olmamasını sağlaması, dış politikada önceki hükümetlerden farklı olarak teslimiyetçilik yerine dik duruş sergilemesi, tek dayanağımız olan Anavatanla uyumlu ve  iyi ilişkiler içinde hareket etmesi, ekonomik protokolü imzalaması, ekonomik önlemler paketleri ve Anavatandan temin edilen kredi sayesinde piyasayı az çok canlandırması gerçeğine rağmen hiçbir şey yapmadığını ileri sürmek insafsızlık olur. Bazı kişilerin hükümetin yangın helikopteri temin etme başarısını bile, sırf satın almadıkları gerekçesi ile kötülemeleri, art niyetli olduklarını kanıtlamıştır.

   Ülkemizde bir kesimin, halkımıza yapılan tüm iyi hizmetleri engellemeyi misyon kabul ettiği, ülke yararına yapılması istenen tüm uygulamaları kötülediği,  bu nedenle de her şeye karşı çıktığı bilinen bir gerçektir.

   Bu nedenle hükümet; bağırıp çağıran, bazı yayın organları ile sosyal medyada çok ses çıkaran, ağzı kalabalıkların, iyi niyetli olmayanların istek ve şikâyetlerine göre hareket etmemeli. Doğru olanı yapmaktan çekinmemeli. Zaten genellikle fazla ses çıkaran malum kesim, halkımızın ezici çoğunluğunu değil, sadece bir azınlığı temsil ediyor.

    Kişisel görüşüme göre hükümetin tüm halkımızı memnun etmesi ve başarılı olabilmesi için STÖ’lerin temsil ettiği zümrenin çıkarlarını savunmak dışında siyaset yapmasını ayrıca ülkemizi içerden çökertmek amaçlı ve KKTC-TC düşmanlığını körükleyici art niyetli kampanyaları engelleyici, yasal düzenleme yapmalı. Karşı tarafın ulusal davasını benimsettirici propaganda yapan medya kuruluşlarına bütçeden mali yardımları durdurmalı.

   Bu amaçla öncelikle grev ve eylemlerin art niyetle, siyasi ve baskı aracı olarak kullanılmasını önleyici yasal düzenleme yapmalı.

   Aksi halde hükümetin ülke yararına alacağı tüm kararlar, yapacağı ve yapmak istediği tüm hizmetler kötülenecek, yararlı yasalar çıkarılması, marina olayında olduğu gibi ülkemize yatırım yapılması ve eser kazandırılması engellenecek.

YORUM EKLE

banner608

banner474