banner564

İki kişilik bir dünya

Elimde bir fincan çay hemen hemen her sabah yaptığım gibi bahçede yürümeye çıkıyorum. 


Bugün gelmeyecek sandığım kışın ilk günü. Soğuk bir rüzgâr var. Hava kapalı ama yağacak gibi görünmüyor. 

Hollanda’dan getirtip siyah plastik kovalara ektiğim lalelerin bazıları boy verdi, bazıları toprağın altında kök salmakla meşgul. Birkaç siklamen açtı, ama çoğu hâlâ çiçeksiz. Bahçenin ucundaki nergisler ise çoktan çiçek verdi de kurumaya başladı. Onlar yıllardır orada oldukları için buranın havasına alışkın.


Geçen gün çoktandır konuşmadığım İngiliz bir arkadaşım telefonla aradı ve beni her Salı saat on birde dört beş arkadaşını davet ettiği iki saatlik klasik müzik dinletisine çağırdı. Seçtiği bestecilerin CD’lerini çalıyor ve bestelerle ilgili konuşuyormuş.


“Ama sen münzevi olmuşsun belki gelmek istemezsin,” dedi.


“Gelirim,” dedim. “Münzevi olduğumdan haberim yoktu.”  

 
Konuşmamız bittikten sonra düşündüm. Birkaç kişi daha bana münzeviliği yakıştırmıştı.  


Münzevi olmuştum da farkında mı değildim? 


Sözlüğe bakmak ihtiyacını duydum. 


Dil Derneği’ne göre, münzevi topluluktan kaçan, yalnız kalmayı seven kişi imiş. İnzivaya çekilen, hiçbir şeyle ilgilenmeyerek tek başına yaşamak üzere köşesine çekilen…


Bu tarife kısmen giriyorum. Yalnız kalmayı seviyorum ama sıkılmak dışında herhangi bir şeyden kaçtığım yok. 


Tek başına yapılan bir mesleğim var ve okumak gibi tekil bir meraka. Küçüklükten beri yalnızlığa yatkınım.


Köşeme çekilmiş de olabilirim ama tek başıma yaşamak üzere değil. 


Bir süre önce internette Orhan Pamuk’un bir söyleşisini okudum. Az önce aradım ama bulamadım. Umarım yanlış hatırlamıyorum. Pamuk, eşinden övgüyle bahsediyordu ve mutlu olmak için bir ilişki kalabalığına ihtiyacı olmadığını söylüyordu. “İki kişilik dünya bana yeter,” veya buna benzer bir şey dedi.  


Onu çok iyi anlıyorum çünkü ben de aynıyım. 


Ondan farkım, o ikinci kişiyi bulamamış olmaktır. Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ındaki C. gibi. C. gibi buldum sanıyorum ama hep yanılıyorum. Kısa zamanda bulduğum kişinin benim tarafımdan bulunmak istemediğini fark ediyorum. Veya benim arzuladığımdan değişik bir birliktelik istediğini.


Neyse. Geçelim.


Hava açıldı. Hep böyle olur. Sabah kalkarsınız hava kapalıdır. Veya büyük bir yağmur düşüyor. Hiç dinmeyecek sanıyorsunuz. Kiremitleri yumrukluyor, camlara kurşun sıkıyor, yola taş bırakıyor, dere olup akıyor.
Ama bir bakıyorsunuz birdenbire üzerinize güneş vuruyor. Başınızı kaldırıyorsunuz ve masmavi bir gök görüyorsunuz.


“Hiçbir şey kalıcı değil,” diyor bir bulut, ufukta kaybolmadan önce başını size çevirerek.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Eylül Eylül
Eylül Eylül - 1 yıl Önce

Bizim neslin duygularını bu kadar güzel ifade eden, sade kahvenin yanında bitter çikolata tadında bir yazı. Okurken kahvemi unuttum, yazı bitmesin diye gıdım gıdım okudum. “Kısa zamanda bulduğum kişinin benim tarafımdan bulunmak istemediğini fark ediyorum..” bir çok ikilinin yaşamını özetleyen bir cümle. Emeğinize sağlık sayın Münir

Yavuz
Yavuz - 1 yıl Önce

Dediğiniz gibi, bazı insanlar yalnızlığa yatkındır. Ve bu diğerlerinin eseridir aslında.

Beyhan Alkan
Beyhan Alkan - 1 yıl Önce

Kendimi bütün bedenimle yazınızın içinde buldum.İş bitmiş yaşıma gimeye altı ay kaldı, belki de biz yaş gurubu kendi ile başbaşa zaman geçirmek istiyor,"seçilmiş yalnızlığı"tercih ediyor,huzurlu asude.
Her ay on kitap okumak istiyorum fakat kütüphanem bana hitap etmeyen kitaplık mezarlığına dönüştü,seçicilik biraz da tembellik birleşince beş kitabı zor buluyorum.Çocukluk yıllarımdan hatıra salon sporu alışkanlığım ve bisiklete binme sevdam da kitap okuma zamanımı kısıtlamasına rağmen beni ziyadesiyle mutlu ediyor.
Yorulmak,terlemek sportif hafif ağrılar bana "başarmış ve yaşanmış hissi" veriyor. Hele bisiklete binip pedallara basınca oluşan rüzgarla oynaşmam en mutlu en yalnız en üretken ve en hızlı akan zamanımı oluşturuyor.
Aktif yalnızlığımda kızım hariç ne kimseyi ararım ne kimse beni arasın isterim.

uğur sezgin
uğur sezgin - 1 yıl Önce

Uygun insanı bulmak büyük bir şans. Sizi seviyoruz.

Nick
Nick - 1 yıl Önce

“Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.” Teşekkürler Metin Bey.

Ahmet Ö.
Ahmet Ö. - 1 yıl Önce

Tam da aylak adamı okuyordum ( üçüncü kez). Güzel bir tesadüf oldu.

Faruk Ercan
Faruk Ercan - 1 yıl Önce

Teşekkürler MM.

Ruh ikiz
Ruh ikiz - 1 yıl Önce

Bitiş harika.Teşekkürler Sayın MM.


banner608

banner474