banner564

İngilizler çıldırmış olabilir mi? 

Pazar günü açıklanan bir kamuoyu araştırmasına göre İngiltere’nin başına Brexit belâsını açan, şarlatan bir soytarının başkanı olduğu Muhafazakâr Parti, gelecek ay yapılacak genel seçimlerin favorisidir.
Oyların yüzde 47’sini almaya adaydır ve ondan sonra gelen İşçi Partisi ile arasındaki oy farkı, on dokuz puandır.
Eğer bu tahmin gerçekleşirse olduğundan daha güçlü bir sayıyla parlamentoya dönecek ve İngiltere, muhtemelen, anlaşmasız Avrupa Birliği’nden (AB) çekilecek.
Ülkenin en büyük ticaret ortağı olan AB ile ilişkileri baş döndürücü bir kaosa sürüklenecek. İngiliz ekonomisi gerileyecek, sterlinin değeri düşecek, işsizlik artacak, İngiltere’de iş gören birçok yabancı şirket kaçacak ve ülke bölünecek.
Resmi adı Birleşik Krallık olan “İngiltere” dört ülkeden meydana geliyor: İngiltere, 
İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda.
Galler’in bir yere gideceği yok, ama İskoçya büyük bir olasılıkla birlikten çekilip bağımsız bir AB ülkesi olarak varlığını sürdürme yolunu seçecek. Kuzey İrlanda ile ilişkiler, sonucunun ne olduğu kestirilemeyen bir sallantıya girecek.
 
Premier Lig dünyanın en dramatik futbolunu sergilemeye devam edecek ama İngiltere, fakirleşecek, ufalacak ve uluslararası arenadaki önemini yitirecek.
Zaten şu anda bile şaka bir devlet gibi görülüyor.
Bir ulus neden kendine bunu yapar?
İngiltere her zaman Avrupa’nın en az Avrupalı ülkesiydi. Bugün olduğu gibi, 1960’larda da Avrupa için problem teşkil ediyordu. Avrupa’dan çok Amerika’ya yakın olduğu, kıtanın değil Amerika’nın çıkarlarını kollayacağına inanılıyordu.
Bu nedenledir ki Fransızların efsane lideri General Charles de Gaulle (1890-1970), İngiltere’nin AB’nin ilk şekli olan Avrupa Ekonomik Topluluğu’na alınmasını veto etmişti.
De Gaulle, İngiltere’nin Ortak Pazar’da Amerikan ajanı gibi hareket etmesinden endişe ediyordu. İngilizler Avrupa takımında oynamayacaklardı. Resmen Avrupa’nın içinde ama her zaman Amerika’nın yanında olacaklardı. 
İngilizleri takdir ettiği kadar onlardan nefret eden de De Gaulle’nin hayali Fransız-Alman güdümünde bir Avrupa idi.
İngiltere’nin 1973’te Ortak Pazar’a girebilmesi için de Gaulle’nin iktidardan düşmesi ve dünyayı terk etmesi gerekecekti.
 
O zamanlar Avrupa topluluğuna katılmak için paralanan İngiltere şimdi çıkmak için paralanıyor.
Çıkmacıların kazandığı referandumun üzerinden üç yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen Muhafazakâr hükûmetler çıkışı gerçekleştiremedi. Çıkışı düzenleyecek yasa Parlemento’dan geçmedi.
Seçimlerden sonra da geçmeyebilir ve İngiltere düzensiz bir şekilde paldır küldür Avrupa’dan düşebilir.
Daha yetmiş beş sene önce üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk için acı bir sonuç.

YORUM EKLE

banner608

banner473