banner564

İrademize müdahale masalı

 Bize ait bir coğrafyada hür, can  korkusu olmadan yaşamamızı sağlayan,  her derdimize deva bulmak için hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan, tek amacı kendi ayaklarımız üzerinde durmamızı  sağlamak olan  anavatanımızın, irademizi esir almak istediğini ileri süren  ve kötüleyenlerin, iyi niyetli olduğu ve halkımızın çıkarını savunduğu düşünülemez.

Anavatan düşmanlığını misyon kabul eden kişi, kuruluş ve siyasilerin, sapık ve modası geçmiş  ideolojik saplantılar, maddi çıkar ve çeşitli nedenlerle, bilerek bilmeyerek Rum ulusal davasına hizmet ettikleri görüşündeyim
Çok profesyonelce ve toplum mühendisliği ile halkımızı, kulağa hoş gelen slogan ve söylemler ile yanıltarak, anavatandan koparmak, korumasız bırakmak ve böylece Rum’un dayattığı teslim anlaşmasını kabul etmesini sağlamak olan bu kesimin, niyet ve amacının halkımıza anlatılmasının eli kalem tutan herkesin, öncelikli görevi olduğu inancındayım.
Çünkü anavatandan koparılmamız durumunda, korumasız kalacağız, geri dönüşümsüz felakete sürükleneceğiz ve Filistin Araplarının kaderini paylaşacağız.
Acaba  Kıbrıs Türk halkının iyiliğini ve çıkarını isteyen ile, bunun tam tersi için canla başla uğraşanlar kimlerdir?
Anavatan ,olağan üstü fedakarlıklarla  kuraklık ve su kıtlığından perişan olan halkımıza su getirmekle,  irademize el mi koydu? 
Su teminini,  ‘Türkiye’ye  bağımlı olmamız sağlanacak’ safsatası ile engellemek için canla başla uğraşanların halkımızın yararını istediğini kabul edebilir miyiz ?
Anavatanın su kaynaklarımızın kullanımı ile korunmasının disiplin altına alınması için, hazırlanan projenin uygulanmasını istemesi, irademize el koymak ve dayatma mı? 
Anavatanın bize hiçbir karşılık beklemeden yaptığı maddi yardımları plan-program uyarınca kullanılmasını istemesi, irademizin esaret altına alınması mı?  
Anavatanın bu önerisini dayatma, irademizin elimizden alınmak istenmesi safsatası ile engellemek  isteyenlerin, halkımızın çıkarını istedikleri düşünülebilir mi?
İrademize el konulacak yalanı ile  Türkiyeli iş adamlarının emlak sektöründe  yatırım yapmalarının engellenmek istenmesi, halkımızın yararına mı?1974’den sonra ülkemizde emlak sektöründe yatırım yapılmasaydı, bugün güney Kıbrıs yanında bölgemiz gece kondu görünümünde olmayacak mıydı?
Türkiye’li  yatırımcıların KKTC bütçesine yılda 1 milyar dolar dolayında gelir sağlayan Turistik tesisler kazandırması, irademizin elimizden alınmasına mı sebep oldu?
Amabargolarla  yaşamımızı sıkıntıya sokan ve bize her türlü kötülüğü yapabileceği bilinen Rum’dan elektrik enerjisi  takviyesi almak normal, varlığımızı sürdürmemizi sağlayan anavatandan kablo ile elektrik temin etmemiz irademize el konulmak mı?
 Aşırı dindar ve milliyetçi Rumlarla birleşmemizi tek çıkar yol göstermek, kuzeyli soydaşlarımızın ülkemize yerleşmesini ‘irademizi kaybetmek’ olarak tanımlamak iyi niyetli bir tutum mu? 
Doğurganlıkta AB ülkeleri içinde en geride olan Rum kesiminde nüfusun dış göçlerle artırılmasına ses çıkarmamak,  öte yandan  ‘ irademizin elimizden alınacağını’ öne sürerek kuzeyli soydaşlarımıza vatandaşlık verilmesine karşı çıkmak, Rum’un  nüfus politikasına destek değil mi?
      Kuzeyli işçi ve sanatkarların’ İrademiz elimizden alınacak’ gerekçesi ile  kaçırılması ve şimdi kazandıkları paranın büyük bir kısmını döviz olarak ülkelerine gönderen Afrikalı ve Uzakdoğulu işçilere bağımlı duruma getirilmemiz halkımızın yararına mı oldu?
Kısaca belirtmek gerekirse, geleceğimizin risk altına sokulmaması için, uyanık olmamız ve  irade masalı gibi kötü niyetli ve  yalan propagandalara aldanmamamız kendi çıkarımızadır.

YORUM EKLE

banner608

banner474