banner564

İşçi ve teknik eleman açığımız

Ekonomik faaliyetlerin normal bir düzeyde yürütülebilmesi için, ülkemizde yeterli sayıda düz işçi ve teknik eleman bulunması şarttır.
 Uzun vadeli çare olarak teknik eleman ihtiyacımızın karşılanması için, meslek okullarına önem verilmeli. Ayrıca yerli işçi çalıştırılmasını özendirici önlemler alınmalı.
Özel kesimden yapılan şikâyetlere rağmen, İlgili siyasi ve atanmış yetkililer her nedense işçi açığımız önemsemiyor. 
Yakın geçmişte kuzeyden gelen soydaşlarımız sayesinde, ülkemizde düz işçi ve teknik eleman sıkıntısı yoktu.
Fakat sözde kayıt dışılık ve kaçak işçilik söylemi gerekçesi, gerçekte Anavatan fobisi nedeniyle, yaklaşık 80 bin dolayında kuzeyli soydaşımızın baskılarla ülkemizden ayrılması sağlandı.
Kuzeyli soydaşlarımızın ayrılması ile ortaya çıkan düz işçi gereksinimi, kendi inisiyatifi ile gelen uzak doğulu ve Afrikalı öğrenciler tarafından dolduruldu. Söylentilere göre, halen bazı kişiler de uzak doğudan işçi temin etmektedir.
 Ancak uzak doğulu ve Afrikalı işçilerin verimlerinin daha düşük olması yanında hırsızlık, gasp, cinayet gibi can sıkıcı ve zararlı asayiş sorunlarına da sebep olduğu inkar edilemeyen bir gerçektir.
3’üncü ülkeden gelen işçilerin okullarımızda öğrenim yapan çocuklarının sayısındaki artış, bu konuda gelecekte ciddi sorunlarla karşılaşacağımızı göstermektedir.
Kayıt dışılık, asayiş sorunları ve çeşitli nedenlerle ülkemizde çalışan kuzeyli soydaşlarımızın kaçırılması için yoğun kampanya düzenleyen kesimin, şimdi onların boşluğunu dolduran uzak doğulu ve Afrikalılar için sessiz kalması, tepki göstermemesi, gerçekte niyetlerinin nüfusumuzun artmasını engellemek olduğunu gösterir.
Hele 4’lü koalisyon hükümeti kurulur kurulmaz, önceki hükümet tarafından hak sahibi Türkiyeli işçilere, hatta hekimlere bile verilen vatandaşlıkları iptal etmesi düşündürücüdür.
Halen ülkemizde çalışan Uzakdoğulu ve Afrikalı emekçilerin iş verimliliği, kuzeyli soydaşlarımıza göre çok düşüktür. Ayrıca halen ülkemizde ciddi boyutlarda teknik elman sıkıntısı bulunmaktadır.
Buna rağmen seçilmiş ve atanmış yetkililer, bu çok önemli konuya çözüm üretmemekte, yapıcı ve samimi uyarıları dikkate almamaktadır.
Kuzeyli emekçi soydaşlarımız, elde ettikleri geliri ülkemizde harcayarak ekonomimize katkıda bulunurdu. Uzakdoğulu ve Afrikalı emekçiler ise, kazandıkları paranın çoğunu döviz olarak ülkelerine gönderiyor.
Ayrıca, turistik tesislerde ve müşterilerle temas halinde olan işçilerin, Türkçe bilmemesi sıkıntılara sebep oluyor.
Siyasi ve atanmış yetkililerimiz diğer konularda olduğu gibi, düz işçi açığımız konusunda da maalesef, basiretli çare üretmek yerine, işin kolayına bakmaktadır.
Kendi gelen ve kaçak çalışan yabancı işçilere, yasal çalışma ve ikamet izni verilme kararının, isabetli ve basiretli olduğu kabul edilemez.
Ülkemizin teknik eleman ve düz işçi gereksinimi olduğuna göre, hükümet bu soruna, daha yararlı, gerçekçi, basiretli çare üretmeli. 
Yasal düzenleme ile kaçak çalışanları kayıt altına almak yerine, iş insanları ile görüşerek, düz işçi ve teknik eleman gereksinimlerinin resmi kanaldan, anavatandan temini her bakımdan daha isabetli ve basiretli bir uygulama olacaktır.
 Bilindiği gibi halen Avustralya, Kanada, ABD, Almanya gibi ülkeler, düz işçi ve teknik eleman açığını, belirlene koşullara bağlı olarak resmi kanaldan temin etmektedir.
 Çeşitli nedenlerle nüfusumuzun artmasını önlemeyi misyon kabul edenlerin, emekçi ihtiyacımızın anavatandan teminine şiddetle karşı olduğu inkar edilemeyen bir gerçektir.
Ayrıca kayıt dışı yabancı işçiler, daha düşük ücretle, daha fazla saat çalıştırmaya ses çıkaramıyor. Bu nedenle bazı iş adamları dışında, işveren kesimini temsil eden STÖ’ler, düz işçi açığı konusunda hükümete baskı yapmıyor.
Fakat ülkemizin genel çıkarları bakımından,  kısa vadeli önlem olarak, teknik eleman ve düz işçi ihtiyacımızı, belirleyeceğimiz ilkeler çerçevesinde resmi kanaldan anavatandan temin etmemiz, en doğru ve yararlı seçenektir.
Kuzeyli soydaşlarımız kazandıklarını ülkemizde harcayacaklar, ülkemizden her ay milyonlarca dolar döviz çıkışı olmayacak ve lisan bakımından da herhangi bir sıkıntı yaşanmayacak.
 Kuzeyli soydaşlarımız ailelerini de getirmeleri durumunda, Rum’un ve içimizdeki işbirlikçilerin en büyük korkusu olan, aramızdaki nüfus açığının da azalmasına katkıda bulunacaklar. 
Siyasi yetkililerimiz ülkemizin sorunları ile fazla ilgilenmediği için belki bilmiyorlar. Ancak son yıllarda yükseköğrenimini tamamlayan binlerce gencimize hiç zorluk çıkarılmadan anavatanda vatandaşlık verilmekte ve istihdam hakkı tanınmaktadır. Kıbrıs Türk halkına tanınan bu ayrıcalık karşısında bizim de düz işçi açığımız ile teknik elman ihtiyacımızı anavatandan temin etmeliyiz.


 

YORUM EKLE

banner471

banner473