banner564

İstihbarat ve önemi

 İstihbarat, bir devletin kendi güvenlik politikasını yürütmek için yurt içinde ve yurt dışında askeri, siyasi, ekonomik, sosyal, coğrafi, biyografik, ulaştırma, haberleşme gibi konularda bilimsel ve teknik yöntemlerle bilgi toplaması, bunları sınıflandırması, analiz etmesi ve karşı casusluk çalışmaları yapması şeklinde tanımlanır. (Bahar, 2009: 19).
İstihbaratın tarihini Âdem ile Havva’ya kadar götüren, CIA’dan emekliye ayrılmış eski bir casus olan Walter L. Pforzheimer, İncil’den de örnek vererek, ilk casusun ünlü yılan, ilk muhbirin Havva ve ilk kurbanın da Âdem olduğunu söylemektedir (Yörükoğlu, 2010: 19).
 Casusluğa, yazılı olarak ilk Hitit Kitabelerinde rastlanır. Ayrıca, II. Ramses zamanında (M.Ö. 1224/1290) Hititlerle Kadeş Barış Antlaşmasını imzalayan Mısırlıların kaynaklarında, Hititlerin casusluk ve haber alma alanında ne kadar profesyonel oldukları ve bu bilgiler sayesinde de ani baskınlarda ne kadar başarılı oldukları yazmaktadır (Bahar: 2009: 28)
  M.Ö. 500’lerde yaşayan Çinli general, bilgin ve filozof, Sun Tzu, istihbarat konusunda ilk kitabı olan ve halen gündemden düşmeyen stratejik değerlendirmelerde mutlaka örnek alınan “Savaş Sanatı” adlı kitabında; istihbaratı, faaliyet ve bilgi olarak iki şekilde tanımlamıştır. Bilgi olarak geleceği görmeyi, faaliyet olarak ise düşmanın imkânlarından haberdar insanlardan yardım alınması gerektiğini belirtmektedir (Yakın, 1969: 11). 
Türkler, tarihte birçok devletle ilişki içerisinde olmaları sebebiyle, istihbarata önem vermişlerdir. Tahminen 680 yılında, belki de dünyanın en eski istihbarat teşkilatı olan Börü Budun tarih sahnesinde yerini almıştır. Göktürk Veziri Bilge Tonyukuk tarafından Kutluk Kağan’ın emri ile kurulan ve toplam 50 kişi oldukları bilinen bu teşkilat, karşı devletlerin orduları ve milletleri hakkında casuslar sayesinde bilgi toplayıp, karşı devletin yapacağı herhangi bir girişimi baltalamak gibi işler için kullanılmıştır (Aydın, 2010b: 54-55)
Asya’da istihbarat faaliyetlerinin görüldüğü dönemlerde, Avrupa’da devletlerin bu yönde bir çalışma içerisine girmediği görülmektedir (Gündoğar, 2007: 42).
Moğol Devleti’nin kurucusu olan Cengiz Han, tarihte istihbaratı en sistemli kullanan ve istihbaratın sağladığı olanaklardan azami ölçüde yararlanan Türk hükümdarıdır. (Özdağ, 2011: 45). Yapacağı seferlerden önce bir ön araştırma yapan Cengiz Han, işgal edeceği topraklar üzerinde detaylı bilgiye sahip olmadan hareket etmezdi (Hiçyılmaz, 2008: 12). 
Eski CIA başkanlarından Allen Dulles’a göre, orta çağda Batı Avrupa, istihbarat alanındaki eksikliğinden dolayı Moğolların Batı’ya doğru ilerlemeyi hedeflediklerini göremedi.
Napolyon’un da, tarihte kazandığı başarıları, istihbarat çalışmalarının sağlamlığına bağlanmaktadır. Savaştan önce mutlaka casusların, düşman hakkında hazırladıkları raporları değerlendirir, bu değerlendirme sonucuna göre savaş planlarını yapardı (Demirel, 2002a: 13). O kadar ki, koskoca bir ordunun kahramanlıklarını, casusların gözle görülmeyen icraatları karşısında hiç olarak görmüştür. (Çınar, 1997: 110).
II. Abdülhamit Han hatıralarında, istihbarat teşkilatını kurma nedenini şu şekilde açıklamaktadır;  ‘Yabancı devletler kendi emellerine hizmet edecek kimseleri vezir ve sadrazam mertebesine kadar çıkarabilmişlerse, devlet emniyet içinde olamazdı. Doğrudan doğruya şahsıma bağlı bir istihbarat teşkilatı kurmaya, bu düşünce ile karar verdim. İşte düşmanların jurnalcilik dedikleri teşkilat budur (Şimşek, 2004: 36; İlter, 2002: 7; Karan, 2008: 35; Yörükoğlu, 2010: 76).
Küreselleşmeyle birlikte birçok devletlerde, istihbarat teşkilatlarının çeşitlendiği ve güçlendiği görülmektedir. 
KKTC’de biz koltuk, popülizm ve birbirimizi yemekle meşgul olurken, Rum Yönetimi istihbarat konusunda da yoğun çalışmalar yapmaktadır. 
Güneyde yayınlanan Simerini gazetesinde, Rum Yönetiminin Milli Muhafız Ordusuna 25-27 milyon Euro’ya mal olacak, Yeşil hattan Beşparmakların eteğine kadar KKTC’den gece -gündüz görüntü ve ses alabilecek bir gözlem-izleme sistemi kurulacağı belirtildi. (Kıbrıs Postası, 24.10.2021) 
Yakın geçmişte bir Rum bakan, ‘Kuzeydeki dostlarının yardımı sayesinde, yabancı iş adamlarının KKTC’de yatırım yapmalarını engellediklerini’ ifade etmişti.
Filelefteros gazetesinde ise KİP’in (Rum istihbarat teşkilatının)  4 milyon Euro değerinde ‘cep telefonlarına bulaşan bir yazılım ve dinleme servisi’ satın alındığını belirtilmişti. (Kıbrıs Postası 14.11.2021) 
Son olarak Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris, kuzeyde kurulu Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden satışı yapılan Kıbrıslı Rum malı sayısını Kıbrıs İstihbarat Teşkilatı’nın bilebileceğini söyledi. (Kıbrıs Postası,12.2.2022)
Devletlerin içten ve dıştan gelebilmesi olası tehdit ve tehlikeleri önceden bilmesi ve buna göre önlemler alması gerekir. Alınan önlemler sayesinde devletlerin devamlılığı sağlanmaktadır. Özellikle askeri güç ve askeri istihbarat milli gücün en temel yapı taşları arasındadır.
Bazı tarihçiler, 1571’de Haçlı donanmasının, İnebahtı baskınında gemilerimizi yakması ve 20 bin denizcimizi şehit etmesinin, istihbarat eksikliğinden kaynaklandığını ileri sürmektedir. 
Geçmişten günümüze istihbarat hizmetine önem vermeyen veya yeterince önemsemeyen devletler, zarara uğratılmış hatta tarih sahnesinden silinmiştir.
KKTC üzerinde oynanan komploların fazlalığı nedeniyle, güvenli geleceğimiz bakımından istihbarat hizmeti bizim için, olağanüstü yaşamsal önemdedir. 

YORUM EKLE

banner471

banner473