Covid-19 dünyayı ölüm döşeğine düşüren hastalığın insanlara paylaştırılmış şeklidir. 
Karşıdan biri geliyor. 
Yaklaşınca genç bir kadın olduğunu görüyorum. Upuzun sahil yürüyüş yolunda bir ben varım, bir o, bir de bulutsuz maviliğin altında denizin başı sonu olmayan çalkantısı.
Kadın kurşuni bir eşofman altı giyiyor. Üstünde sutyeninin üzerine giydiği, eşofmanı ile aynı kumaş ve renkten, ikinci bir sutyen var. Burası ile eşofmanın altı arasında göbeğini açıkta bırakan bir çıplaklık hüküm sürüyor.
Yere bakarak hızla hizamdan geçip gidiyor.
Yalnız yürüyen kadınların takındığı, onlarla konuşmaya veya başka bir şekilde yaklaşmaya yeltenecek erkekleri bu girişimlerinden vazgeçirmeye yönelik bir yüz ifadesi var. 
Bu ifadenin içinde şunlar var: Tatsız bir şeyle karşılaşacağına neredeyse emin olan bir kişinin yüz asıklığı… Kesinlikle göz teması yapmama iradesi… İğrenme ile ne olursa olsun konuşmama kararlılığını ifade eden incelmiş dudaklar. 
Bu ifadenin toplamı, göz yaşartıcı bomba gibi, püskürtme amacını taşır. 
Ve karşılaşılan veya karşılaşılma ihtimali olan erkeklerin niyetinden bağımsızdır.
Yanımdan hızla geçen kadının yüzünde böyle bir ifade vardı.
Bu maskeyi takan kadınları kınamak mümkün değil çünkü herhangi bir erkeğin, ama özellikle Türk erkeğinin, özellikle tenha bir yerde, bir şekilde askıntı olmayacağından yüzde yüz emin olmaları mümkün değil.
Yürümeyi, koşmayı seven kadın arkadaşlarımın anlattıklarından biliyorum bunu.
“İki veya daha fazla kadın yürürseniz kendinizi daha emniyette hissedersiniz,” diye yazdı bana, aslında tek başına dolaşmayı seven bir arkadaşım. “Bu da bana hayvanlar âlemini hatırlatıyor. Av olmamak için sürüler hâlinde dolaşmak...”
Amatör maratoncu olan bir başka kadın da trafikte koşuyor da harika olmasına rağmen yaşadığı Ege sahil kasabasının yaslandığı dağlarda ve vadilerde kesinlikle koşmuyor. 
“Korkma, sana bir şey olmaz. Seni yakalayamazlar,” diye şaka yapıyorum ama gülmüyor.
Aklıma Alman karımla evli iken Avusturya ve Güney Almanya’daki yürüyüşlerim geliyor, karşılaştığımızda, kadın erkek fark etmez, muhakkak grüß Gott diyen yürüyüşçüler…
TC’de tanışmadıklarımızı asık yüzlerle geçmeye alışmıştık. Tanımadığım insanların hitabı, gelen asansördeki tek başına kadının gülümsemesi gibi garip gelmişti bana ilk. Hatta başında eşim grüß Gott diyenleri tanıyor sanmıştım. Ama hepsini tanıyor olamazdı.  
Grüß Gott ne anlama geliyor diye sorduğumda “Tanrı korusun,” demişti. 
Bir çeşit selamünaleyküm, “Allah'ın selamı üzerinize olsun,” gibi bir şey.
Kadınların sorununun nedeni, erkeklerin genellikle cinsel hüsran içinde olmalarıdır. 
Cinsel tatminsizlik insanın yakalanmış olduğu en büyük hastalıktır ve Covid-19’dan yaygındır. İlaç veya aşı ile iyileştirilmesi de mümkün değildir. 
Bu hastalığın virüsü; yerleşik hayata geçiş ve cinselliği utanç, ayıp ve günahla yoğuran tektanrılı dinlerdir.