banner564

Kan portakalından sonra

Kan portakalını kuru dallarından kurtardıktan sonra kendimi tutamayıp sulamaya giriştim.


Özlenen yağmur özlenmeyen bir soğukla gelmiş, bir hafta kadar ıslatıp üşüttükten sonra gitmişti. 


“Dur kardeş nereye gidiyorsun,” diye arkasından bağırdım bulutların. Ama onlar “en iyi misafirlik en kısa olandır,” diyerek dönüp bakmadan başka bir yerin bulutları olmak üzere kaçtılar.


“Gene bekleriz,” diye bağırdım gene.

“Çok beklersin,” oldu ufukta kaybolmadan son sözleri.


Yaprakları fil kulağına benzeyen ve neredeyse fil kulağı kadar büyük olan zambaklar patikanın sağında ve solunda çiçek vermeye başladı. Biraz su içerlerse sanki seveceklermiş gibi geldi bana. Toprak kurursa patikaya yatmaya başlarlar. 


Önce üstlerine su püskürttüm sonra hortumu köklerine tuttum. Püsküren suda parlayan ışıkta, gözün bayıldığı bir güzellik var.


Bu beyaz kalla zambakları bahçedeki en sorunsuz bitkiler olmalı. On yıldan fazla bir zaman geçmişti onları evden bahçeye giden toprak patikanın kenarlarına ekeli. Çoğala çoğala aynı yerde açıyorlar. 


Zambak, tohumlarını toprağa dökerek veya yumru şeklindeki köklerinden yavrulayarak çoğalır. Ekmediğim yerlerde de aynı zambaklardan çıktığına göre, çiçeğin üzerinde bıraktığım siyahi tohumların bir şekilde başka yerlere de seyahat etmiş olması lazım. 


Gölge yerlerdeki çiçeklerin yaprakları daha çok güneş alabilmek için güneştekilerden büyük olur. Bu da bize bitkilerin bir şekilde “gördüğünü” gösteriyor. Görmek için illa göz gerekmez.


Bahçede beni üzen tek şey salyangozların siklamen ve lale yapraklarını yiyerek arkalarında çirkin, delik yapraklar bırakmaları. Rum tarafından, yemeleri hâlinde başka yaratıkları öldürmeyen biyolojik salyangoz zehri aldım ve yenik yaprak gördüğüm her yere serpiyorum, ama o kadar çok ve çabuk çoğalıyorlar ki onlarla baş etmek mümkün değil. 


Zehrin hoşlarına gittiğini bile düşünmeye başladım. “Koşun çocuklar, koşun iyi kalpli Metin abimiz bize Rum tarafından salyangozlar için özel yapılan tatlı getirdi,” diye bağrışıyorlardır aralarında diye geçiyor aklımdan.


Koşullar uygunsa, ki bahçemde uygundur, salyangozlar ayda bir defa yumurtlar. Yavrular yumurtadan iki ila dört haftada çıkar ve hemen MM’nin siklamen ve lalelerini yemeye  başlar – çiçekleri değil yaprakları her nedense. Ve bahçe yeşillik dolu olmasına rağmen bu çiçeklerden başka bir bitkiye dokunmazlar. 


Ortalama bir bahçe salyangozu her defasında, yani ayda bir, 86 yumurta doğurur. Her bir salyangozun yıllık ortalaması 430 yumurtadır. 


Bu sevimsiz yaratıklar arsanafiligodur, hem erkek hem dişi, bu yüzden doğurmaları için çiftleşmeleri bile gerekmez. 


Zehir kullanmasam herhalde bahçeyi iyice yiyip bitirecekler.


Salyangozlar galiba “hiçbir şey mükemmel olmamalı” kuralının bahçemdeki belirtisi. Biliyorsunuzdur. Eskiden ustalar eserlerinde isteyerek bir eksik, bir hata izi bırakırlarmış, mükemmelliğin sadece Tanrı’ya ait olduğuna inandıkları için.


Zambakları bitirdikten sonra saksılara da su vermeye başladım.  İki lale çıkmış. Ladin fidanı da yeni yaprak vermiş. Kışın lale olmaz ve yeni yaprak çıkmaz, ama iklim değiştiği için artık her mevsimde her şey olabilir. Ve oluyor. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Mustafa Yüksel
Mustafa Yüksel - 1 yıl Önce

Tanrı mükemmel olsa dünya böyle olur muydu?

Faruk Ercan
Faruk Ercan - 1 yıl Önce

İnsan olduğumuzu hep hatırlatan her makaleniz ayrı bir tat, teşekkür ederim MM..

Eylül Eylül
Eylül Eylül - 1 yıl Önce

Bizim bahçede de çok fazla salyangoz var. Sardunyalarımı, lahana ve karnıbahar yapraklarını elek yapıyorlar. Bazen toplayıp protein olarak ördeklerime veriyorum. En son çare sıvı Arap sabununu çiçeklerime püskürterek salyangozları uzaklaştırdım. Deneyin arap sabunu öldürmüyor ama uzak tutuyor. Doğaya ve bize kattıklarınız için teşekkürler… sayın Münir

Yeşim
Yeşim - 1 yıl Önce

Kuşların nüfusu azalmış olabilir. Ya da kuşlar insanlar tarafından besleniyorlar, böylece salyangozlarla beslenme ihtiyacı olmuyor.

Ahmet Ö.
Ahmet Ö. - 1 yıl Önce

Salyangozlar uzaktan çok sevimliler :)

Yeşim
Yeşim - 1 yıl Önce

Kuşların nüfusu azalmış olabilir. Ya da kuşlar insanlar tarafından besleniyorlar, böylece salyangozlarla beslenme ihtiyacı olmuyor.

Dursun
Dursun - 1 yıl Önce

Bahçede kurbağa yetiştirin.

PAKO ROJ
PAKO ROJ - 1 yıl Önce

Aksine, salyangozları herzaman çok sevmişimdir. Özellikle de şelhlerindeki doğal dizayn ve kıvrımları. Küçükken ormanda, sabahın erken saatlerinde toplar ve satardık onları, anımsıyorum. Bir adam gelirdi, atının üstündeki torbalara doldurur, götürürdü salyangozları.


banner471

banner474