banner564

KEDİ DÜŞÜNCELİ BİR SABAH

Bu sabah mutfakta çayımı içerken kapalı kapının arkasından bir kedi sesi geldi. Ağlama ve yalvarma ile karışık bir sesti ve sanki bir yavruya aitti.  


Birkaç kere tekrarlanınca kedilere has o büyük inatla ben kapıyı açıncaya kadar sürecek diye düşündüm, ama birkaç defadan sonra kesildi. 


Şimdi bu satırları yazarken keşke kapıyı açıp onu görseydim ve resmini size kelimelerle çizseydim diye düşünüyorum, ama çok geç. 


Kapıyı açıp kedinin ağlamasının amacını öğrenmememin üç nedeni vardı. Bir, endemik üşenikliğim; iki, karşılaşmanın kedi ile bir bağ kurmanın başlangıcı olmaması. Üçüncü neden, bu yazıyı yazıyor olacağımı bilmemek. 


Eğer biraz önce açtığım NYRB adlı kitap eleştiri dergisinde kedi kitapları ile ilgili yazıyı okumasaydım büyük olasılıkla ağlamasını unutup gidecektim. 


Geçmişte, gönülsüz ve biraz da emrivaki olarak kedi sahibi oldum ama dürüstçe belirtmem gerekir ki bir kedi seven değilim.  

“Kedi nedir? Köpek olmadığı kesin,” diye yazıyor NYRB’nin eleştirmeni. 


Bir şey atıp “Pamuk getir,” diye bağırsanız en çok alacağınız aşağılayıcı bir bakıştır. 


Bu konu feylesof Ludwig Wittgenstein’i (1889-1951) biraz meşgul etmişe benziyor. “Kediye neden atılan şeyi geri getirmesi öğretilemez?” diye soruyor notlarında. “Ondan isteneni anlamadığından mı? Ve bu bağlamda anlamak veya anlamamak nedir?”


Anlıyordur da neden bu kadar basit bir oyunun bir tarafı kabul etsin ki kendini? Zekâsına hakaret saydığı için oynamıyordur. 


Kedinin zeki olduğunu nereden çıkarıyorsun diye soracak olursanız sorunuza bir soru ile cevap vereceğim: Siz insanı çalıştırıp, kendi hiç çalışmadan yaşayan başka bir hayvan biliyor musunuz? 


“Köpekler bütün zenginliği ve çeşitliliği ile dünyaya karşı duyduğumuz aşkın somutlaşmasıdır,” diye yazıyor eleştirmen. “Kediler dünyanın bize karşı duyduğu aldırmazlığı temsil eder. Köpekler bizi memnun etmek ister; çağrıldıklarında gelirler. Kediler isimlerinin ne olduğunu biliyorlardır ama cevap verme gereği duymazlar. Niye duysunlar ki? Kedilerin umurunda değildir.”


Feline Philosophy (Kedi Felsefesi) adlı kitabında İngiliz feylesof John Gray “Kedileri ilgilendiren iyi olmak değil kedi olmaktır,” diye yazıyor. Kediler empati, alturizm, acıma, şefkat gibi hislere sahip değildirler ama buna karşılık zulüm ve sadizm de ellerinden gelmez. İyilik ve kötülüğün ötesindedirler. Öleceklerini bilmezler ama ölümlerinin yaklaştığını hissedebilirler. Hayatlarında bir anlam aramazlar. 


Doğaya uygun yaşarlar, hayattan azami derecede keyif almayı amaçlarlar. 


Kedilerin bir hayat felsefesine ihtiyaçları yoktur ve incelenmemiş hayatları pekâlâ yaşanmaya değerdir.


Böyle yazıyor Gray ama bunlar doğru mu kedi olmadan bilmeye imkân yoktur. Kedilerin öldürmeden önce fareler ve kuşlarla nasıl oynadıklarını görmüş biri olarak bu zulüm ve sadizme yabancı olduklarını kabul etmem kolay değil.


Çok kedi seven var ama bu sevgi ne kadar karşılıklıdır, emin değilim. Ama kedi hiç olmazsa bu konuda dürüsttür, insan gibi seviyormuş rolü yapmaz. 


Her zaman yakınlardadır ve her yerdedir, ama bilinmezliğinden taviz vermez. O sadece kendisidir. Bunun ne olduğu da bizden gizlidir.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ruh İkizi
Ruh İkizi - 12 ay Önce

Bir kedim var bahçede, Smokin. Kışın yiyecek sıkıntısı çektiğinde, gözümü çıkarır. Benim kadar yer. Vermezsem tırnak atar, zorla alır.
Yazın doğa her yer, yiyecek onun. Umurunda değilimdir. Bazen iki iç gün kaybolur.
Onunla ilgili iki denemem var:
Biri, bir dolu ekmek veririm yemez. Aynı ekmeği küçük miktarlarda veririm hepsini yer.
İkincisi, yemekten öncedir sıcak bir ortam.
Teşekkürler Üstadım.

Muhterem Elmas
Muhterem Elmas - 12 ay Önce

İnsan besleyen kedi gördünüz mü hiç?

Ben
Ben - 12 ay Önce

Köpeğe, ata evet. Kediye hayır.

Sarp Ege
Sarp Ege - 12 ay Önce

Ah bu emrivakiler. Hiç sevmem ama ne yaparsın katlanıyoruz.

Ahmet Ö.
Ahmet Ö. - 12 ay Önce

:)

V. K
V. K - 12 ay Önce

Tut ki karnım acıktı
Anneme küstüm
Tüm şehir bana küstü
Bir kedim bile yok
Anlıyor musun?
Hadi gülümse

Kemal Burkay
İyi akşamar

Nick
Nick - 12 ay Önce

Teşekkürler Metin Bey.

Bayan Natürel
Bayan Natürel - 11 ay Önce

Türkiye ve KKTC topraklarında önümüzdeki 10 yıl içinde kedi ve köpeklerin sayısı kısırlaştırma, sahiplenme ve barınaklar yoluyla %65 oranında azaltılmalıdır.

banner471

banner473