banner564

Kendim iken mükemmelim

Ağlamam bitince kalkar, dere kenarına giderdim.
Dört beş yaşlarında idim. 
Başka bir anne babanın çocuğu olduğumu hayal ederdim. 
Hayalimde annem babam ölür ve beni çok sevecek olan bir karı kocaya verilirdim. Her şey yeniden başlardı. Hiç dövülmezdim. Geceleyin kapısı açık, ışığı söndürülmeyen bir odada uyurdum. Kâbussuz uykularım olurdu. Kucağa alınıp öpülür, pohpohlanır, şımartılırdım. Üç tekerlekli bisikletim, oyuncaklarım, askılı, beyaz keten kısa pantolonum, beyaz gömleğim, dizimin altına kadar gelen çoraplarım, beyaz ayakkabılarım olurdu.
Bunu kimseyle konuşmazdım. Başka bir evde, başkalarının çocuğu olarak sürdüğüm yaşamdan kimsenin haberi yoktu.
Babamın sürdüğü bisikletin arkasında otururken yanından geçtiğimiz villanın bahçesindeki bir İngiliz çocuğun hayatı idi hayal ettiğim. Benim yaşlarımda olan çocuk o gün beni görünce bir şeyler bağırmış, el sallayıp bağırarak bahçenin bittiği yere kadar arkamızdan koşmuştu. Beyaz kısa pantolon, beyaz gömlek, dizinin altına kadar gelen çorap, beyaz ayakkabı giyiyordu.
Derenin suyu iri taşların üzerinden geçerken kıvrılıyor, buruşuyordu. Derenin üzerinde, incir dallarının gölgelendirdiği, derme çatma bir köprücük uzanıyordu. Suyun altında, suyun onları olduklarından büyük ve parlak gösterdiği irili ufaklı çakıllar vardı. Kaç yılda, böyle yanak gibi yuvarlak ve pürüzsüz olmuşlardı? 
Su hem hep aynı hem değil. Özgür ve coşkulu, sahipsiz ve herkesin, nereden gelip nereye gidiyordu?
Kaç insan acaba bir başkası olmayı hayal eder? Daha güzel, daha paralı, daha ünlü, daha özgür, daha güzel vücutlu falan olan birisi?
Ben epey zaman, bazen obsesif bir şekilde, o çocuk olmayı hayal etmiştim. Bir avuntu, kendi hayatımdaki mutsuzluktan bir kaçıştı bu. Okuma yazmayı öğrenir öğrenmez kitap okumaya da aynı nedenle sarıldığımı sanıyorum. Kendi hayatımdan kaçmak, Kaf Dağı’nın arkasına gitmek için. 
Çocukluğumun bitmesiyle, kendimden başka biri olamayacağımı anlayınca bu hayaller de sona erdi.
Herkesin hayatı aşağı yukarı aynı olmalı diye düşünüyorum şimdi. Tanrı bazılarına parayı çok verir ama mutsuzluğu dağıtırken daha âdildir. Endişe, kaybetme korkusu gibi olumsuz duygulara sahip olmayan yoktur. Yağdığında yağmurun herkesin üzerine yağması gibi bir şey. 
Hiç kimse sonsuz bir mutluluk içinde yaşamaz.
Geçenlerde sert futbolu kadar dik kafalılığı ile de ünlü Zlatan İbrahimoviç’le Guardian’da yapılan bir söyleşiyi okurken aklıma geldi bunlar. Kırk yaşında Milan’da futbol oynamaya devam eden İbrahimoviç Guardian’a 
“Kendim iken mükemmelim,” demişti.
Herkes böyle söyleyebilse diye düşündüm…

YORUM EKLE
YORUMLAR
alev er
alev er - 2 yıl Önce

merhaba metin,
bütün yazılarını okuyorum burada, sevmediğim hiçbir yazın yok gibi.
ama bu, bugüne kadar yazdıklarının en iyisi bence.
sen yazdıkça okumayı sürdüreceğim.
kolay gelsin. sevgiler.

Metin Münir
Metin Münir @alev er - 2 yıl Önce

Teşekkürler Alev. Umarım iyisin. Sevgiler, MM

Eylül Eylül
Eylül Eylül - 2 yıl Önce

Büyük yolculukların yazarı Gerard de Nerval, meslektaşı Theophile Gautier’ye şöyle demiş bir mektubunda: “ülkeden ülkeye, bir kentten diğerine taşırken benliğimi, en güzel hayallerimi tek tek yitirdim. Yakında düşlerimin hayaline dönüşeceğim.” Hayallerimizi koruduğumuz sürece, kanatlarımız gerçeğin duvarlarına çarpıp kırılmaz. Hayal etmezsek beden ölmese de ruhumuz ölür. Yüreğinize sağlık...

Ahmet Ö.
Ahmet Ö. - 2 yıl Önce

Tanrı var mı ki Metin Bey, mutsuzluğu eşit dağıtsın?

Efira
Efira - 2 yıl Önce

Yazarken dünyayı bir anlığına değiştirebilirken, geçmişinizi bir santim bile yerinden oynatamıyorsunuz diyordu
Tomris Uyar. Siz yazarken biz okurların dünyasını bir anlığına da olsa değiştirebiliyorsunuz Sayın Metin Münir. Teşekkür edelim size...

Ruh İkizi
Ruh İkizi - 2 yıl Önce

1956 doğumlu olduğumu ifade edersem, sanırım haleti ruhiyem daha iyi anlaşılır.
Annem okuma yazma bilmez, babam üç ay okula gitmiş, Atatürk gibi (eksıksiz) yazardı.
Aile ortamında, uzayla ilgili bir sohbetin olduğunu sanmıyorum. Radyomuz da yoktu.

Ali özdemir
Ali özdemir - 2 yıl Önce

Belgeselde izledim Afrika’da kadın kafasında kil taşıyor 1saat kum çukurunda yoğuruyor ve şekil veriyor artık yoruldum eski gücüm yok diyor kim bunun yerinde olmak ister

Ruh İkizi
Ruh İkizi - 2 yıl Önce

Arkadaşlar, ister inanın ister inanmayın. 4-5 yaşındayken, evimizin yukarısındaki nispeten yüksek tepeye çıkar; uzaylıların gelip beni almasını hayal ederdim.Tabi daha iyi ve mutlu yaşamak için.
Birde bu corona virüsünü ben çocukken, ateşli hastalıklar geçirirken görürdüm.Bana acı verirler, çığlıklar atardım. Elinize sağlık sayın MM. Herkese selam.

Faruk Ercan
Faruk Ercan - 2 yıl Önce

Teşekkürler.


banner471

banner473