banner564

Kıbrıs konusunda gunosuz bir yazı

Kendi kendime söz verdim.
Bu yazıyı yazarken aptal, mankafa, uyuz kelimelerini kullanmayacağım. 
Lollo, hollo ve guno kelimelerini de.
Kolay olmayacak. Ama kendimi tutacağım.
Konumuz BM Genel Sekreteri’nin KKTC cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Kıbrıs görüşmelerini yeniden başlatmak istediğini açıklamasının ardından yerli siyasiler tarafından verilen beyanatlar olacak. 
Son yarım yüzyılı Kaf Dağı’nın ardında geçirenler için kısa bir özetle başlayayım:
Üç yıl kadar önce soruna çözüm bulmak için yapılan Türk-Rum görüşmeleri İsviçre’nin karlı bir kasabasında başarısızlıkla sona erdi. Amaç adada iki toplumlu, iki bölgeli, eşitlik üzerine kurulu bir federasyon kurmaktı. 
Rum lider Anastasiades Türk lider Akıncı’ya iki toplumlu, iki bölgeli, eşitlik üzerine kurulu bir federasyonu kabul etmeyeceğini söyledi. 
Akıncı başında Anastasiades’in ne dediğini anlar gibi oldu. Ama kısa bir süre sonra Rum liderin iki toplumlu, iki bölgeli, eşitlik üzerine kurulu bir federasyonu kabul etmemesini kabul edemeyeceğini açıkladı. 
O gün bugündür, en son geçen hafta olmak üzere, ad nauseam açıklamaya devam ediyor.
 
Akıncı’ya göre “Alternatifler” belli imiş. “Ya siyaseten eşit iki kurucu devlete dayalı federal bir yapılanma; ya da Türkiye’nin alt yönetimi olarak algılanan bir yapı içerisinde bölünmüşlüğe mahkûm olmak.”
Ama bunlar “alternatif” yani “ya bu ya da diğeri” şeklinde seçenekler değildir. 
Çünkü Anastasiades, yani Rumların çoğunluğu, eşit iki kurucu devlete dayalı federal bir yapılanmayı kabul etmeyeceğini defalarca tekrarladı. Bunu bir seçenek olmaktan çıkardı.
Bu konudaki anlayışı dumura uğramış olan sadece Akıncı değil. 
Bir diğer cumhurbaşkanı adayı, CTP Başkanı Tufan Erhürman da aynı durumdadır. O da federasyoncu. 
Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar’ın ise neci olup olmadığı belli değil, önemli de değil. O her kalıba girer.
Bu konuda orijinal ve yapıcı düşüncelere sahip olan tek aday Kudret Özersay’dır ama bu kalabalık içinde cumhurbaşkanı seçilme şansı nedir, bilmiyorum. 
Durumu daha da gerçeküstü yapan Türkiye’nin tutumudur.
Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu, görüşmeler için zirve toplantısı yapılacak olursa “ikili devletli ve konfederasyon olmak üzere diğer seçenekleri de” değerlendirmek düşüncesindedir.
 
Bu gerçekçi bir tutumdur ve KKTC’li liderlerden çok Rumlara yakındır. Çünkü Rumlar da, ne olduğunu söylememekle beraber, federasyondan başka çözümlere meyillidirler.
O zaman Akıncı, Erhürman ve Tatar’a ve onlar gibi düşünenlere sormak lazım: Hadi Rum’u bir tarafa bırakalım. Eğer (Tu tu tu! Allah esirgesin!) cumhurbaşkanı seçilirsen, senin gibi düşünmeyen TC ile masada nasıl yan yana oturacaksın ve eğer oturabilirsen ne elde edebileceğini sanıyorsun?
Toplumlararası görüşmeler fiyasko ile sonuçlanalı geçen bin günü aşan zaman içinde ne Akıncı ne de diğer ikisi “acaba federasyon olmazsa ne olabilir,” diye kafa yordular. 
En büyük kusurları bu entelektüel tembellik ve sorunlara çare aramak gibi bir alışkanlığa sahip olmamalarıdır.
Bu yüzden KKTC’yi er geç gömecekler.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Öz
Öz - 4 yıl Önce

K/Türk toplumu AB'ye girmek istiyorsa Federasyondan başka çözüm olmaz. Yok eğer AB ye girmek istemiyorsa, kimse K/Türklerini adamdan saymaz.

Ruh İkizi
Ruh İkizi - 4 yıl Önce

İyi de etmişsiniz, Üstadım. Tarih, sonuçta insana layık olduğu yere koyar.

Ali özdemir
Ali özdemir - 4 yıl Önce

45 senede kültür ekonomi siyaset olarak geriye gittiniz gençler kurtuluşu ingiltereye gitmek olarak görüyor en kötüsü geri gelmeyi düşünmüyor

Nuray Yeşiladalı
Nuray Yeşiladalı - 4 yıl Önce

Şahane bir makale

dk
dk - 4 yıl Önce

evet bu

banner608

banner474