banner564

Kim ne kadar uygardır?

Kişinin ne kadar uygar olduğunun en önemli ölçüsü kendisi gibi olmayanlara karşı ne kadar hoşgörülü olduğudur.
Beyaz iseniz siyahlara, erkek iseniz kadınlara, zengin iseniz fakirlere, heteroseksüel iseniz eşcinsellere, Türk iseniz Kürtlere, Sünni iseniz Alevilere, Amerikalı iseniz Afrikalı veya yerli Amerikalılara, Rus iseniz Çeçenlere, Çinli iseniz Uygurlara, yerleşik iseniz göçmenlere kendinizden olanlar kadar iyi davranıyor musunuz?
Konumuz budur.
İddiam da şudur: İnsanın yaradılışından gelen özellikler arasında en cılız olanı hoşgörüdür.
Bir tarifi ile yabancı veya farklı olan her şeye karşı düşmanlık olan hoşgörüsüzlük insanın temel güdülerinden biridir.
İnsan dünyaya hoşgörüsüzlükle geldi.
Hoşgörüsüzlüğün birçok çeşidi var.
En yaygın olanı toplulukların kendilerinden olmayanlara karşı gösterdiği hoşgörüsüzlüktür.
Araştırmalar dünyanın en barışçıl toplumlarından olan bazı Amazon kabilelerinin kendi mensupları arasında  çatışmasızlık kural iken yabancılara inanılmaz gaddar davrandığını gösteriyor.
Kabile mensupları arasında uyum varken komşu kabilelerle bile ilişkileri kaba kuvvet belirliyor.
Bunu anlamak kolaydır: bir başka kabile çevredeki doğal kaynaklara rakiptir. Çok doğal kaynağa sahip olan neslini en kolay sürdürür. Bu nedenle şiddet kullanarak onları bu kaynaklardan uzak tutmalıdır.
Hoşgörüsüzlük birçok kazanda pişer, bunların en büyükleri din ve ulus kazanlarıdır.
İnsan kendisi gibi olan, kendisiyle aynı din ve milliyetin etiketini taşıyan, aynı geleneklere, cinsel eğilimlere sahip, hatta benzer giyinen ve benzer saç tıraşını yaptıranlarla beraber yaşamak ister. Onların arasında rahat eder. Standarttan sapanı, güzellikle veya zorla, yola getirmek ister.
 
Bu özellikler bazı hayvanlarda da var. Ana ördek, yavrularına yaklaşan veya aralarına girmeye çalışan ördek yavrularını kaçırır veya öldürür. Ana ördeğin bütün yavruları beyaz bir tanesi siyah ise onu telef eder.
Hoşgörüsüzlüğe tahammül etmek hoşgörü değildir.
Hoşgörü ölçüsüne göre uygar olan millet yoktur, çok az da insan vardır.
Hoşgörü güçsüzlüğün değil güçlü olmanın kanıtı ise o zaman dünya zayıf insanlarla doludur. 
Hoşgörüsüzlük bencilliğin ve benmerkezciliğin zaferidir.
Hoşgörüsüzlük insanlığın ilkellikten kurtulamadığının en büyük kanıtıdır.
İnsanın uzaya açılma, başka gezegenlere yerleşme, başka yaratıklarla buluşma hayalleri var ama bu olmayacak çünkü uzay ilkel yaratıklara geçit vermeyecektir. Uzayın baş döndürücü mesafeleri insan gibi vahşi yaratıklara karşı bir cordon sanitaire’dir.
Hoşgörüsüzlüklerimizle hoşgörü arasında devasa bir mesafe var. Hoşgörü menziline erişmek için daha yola çıktık bile denilemez. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Gonul Aydonat
Gonul Aydonat - 4 yıl Önce

Sayın Metın Beyın ve yazılarının tıryakısı olanların bayramı kutlu ve mutlu olsun

Gurel ASIK
Gurel ASIK - 4 yıl Önce

Enfes bir konu ve icerik. Metin beyden bu konuyu derinlemesine ve genislemesine degerlendirmesini umuyor konuyu nasıl bir medeniyet sorusuna getirmesini diliyorum.

Yasemin Oral
Yasemin Oral - 4 yıl Önce

Yine çok güçlü bir analiz.Özellikle son yıllarda en çok ihtiyaç duyulan kavram: Hoşgörü.

Cafer Alıcı
Cafer Alıcı - 4 yıl Önce

Dağlara çık bazen, dinle kendini....
Ne güzel paylaşmış bitkiler alemi,
Kuşlar , arılar, böcekler de öyle
Bir tek insanoğlu doyumsuz,
Çözülmemiş bir bilmece.

Cafer Alıcı
Cafer Alıcı - 4 yıl Önce

Üstadım elinize emeğinize sağlık
İyi bayramlar

Metin koç
Metin koç - 4 yıl Önce

Çok tesekurler, doğru tespitleriniz için...zevkle okuyoruz..

ece aksoy
ece aksoy - 4 yıl Önce

yola çıksak belki koşarak geçmişteki uzun yolu altedebiliriz.

Ahmet Ertugan
Ahmet Ertugan - 4 yıl Önce

Örneklerle desteklenmiş çok doğru bir saptama. Uygar sözcüğü başkalrıyle uyum sağlamaktan geliyorsa hoşgörülü olmak doğal olarak uygarlığın da tanımıdır.


banner608

banner474