banner564

KKTC vatan mı gâvur malı mı?

1960’ta Kıbrıs bağımsızlığına kavuştuktan sonra ekonomi, bilhassa turizm hızla gelişmeye başladı. 
Bu gelişme daha çok sahil kesimlerinde oldu, özellikle Mağusa ve Limasol kazalarında. 
Trodos’un dağ köylerinde tarım ve hayvancılıkla kıt kanaat geçinen gençler yeni açılan şirketlerde iş bularak sahillere taşındı. Ekonomi büyüdükçe dağlardaki nüfus küçüldü. Köyler yaşlılara ve emeklilere kaldı. 
Dağlarda ve yamaçlarda bulunan bu güzel manzaralı ve temiz havalı köylerin büyük potansiyele sahip olduğunu bilen Rum Hükûmeti bu günlerde buralara turist çekmek için 194 projeyi kapsayan 397 milyon Euro’luk bir yatırım yapıyor. 
Bunu Lefkoşa’nın Rum tarafında çıkan Cyprus Mail Gazetesi’nde okudum. 
Birkaç gün önce de aynı gazetede Kıbrıs Posta İdaresi’nin ücra köylere dronlarla posta servisi vermeyi denemeye başladığını okumuş, imrenmiştim. Postanın ulaşmadığı bir köyde oturuyorum, ama ücra sayılmaz çünkü Girne’nin bir mahallesi oldu. 
Cyprus Mail’de okuduğum bir başka habere göre, Rum Hükûmeti Lefkoşa’nın Surlariçi bölgesini canlandırmak amacıyla 40 milyon Euro harcayacak. Paranın bir bölümü daha çok iş yapmak için hibe olarak tüccarlara verilirken bir bölümü de bazı binaların öğrenci yurduna çevrilmesi için harcanacak. Hükûmet başka bir fonu da genç evlileri Surlariçi’nde yaşamaya teşvik için kullanacak. Ayrıca bu bölgede bulunan 500 özellikli evin restorasyonu için sahiplerine çekici olanaklar sunulacak.
Kim bilir benim bilmediğim, bizim tarafta hayalini bile kuramayacağımız başka hangi ağız sulandırıcı projeler var o tarafta.
Rum’un sadece dağ köylerini ekonomik olarak daha verimli bir hâle getirmek için ayırdığı para, Türkiye’nin bu yıl KKTC’ye vermeyi tasarladığı ama muhtemelen kısmen vereceği meblâğdan çok fazladır. 
Bunu sadece bir karşılaştırma olsun diye yazdım, Ankara’nın burası için tahsis ettiği meblağa burun kıvırmak için değil. 
Türkiye’nin burayı para ile desteklemek zorunda olduğuna inananlardan değilim. Aksine, Ankara’dan para geldikçe buradaki hükûmetlerin kamu maliyesini düzeltmek için kılını kıpırdatmayacağına, vergi toplamak yerine Türkiye’den dilenmeye devam edeceklerine eminim. 
Amacım, Rumların neredeyse yarım yüz yıl önce ezici bir yenilgiye uğramalarına rağmen nasıl toparlanıp ilerlediklerini, bizim ise adanın en güzel ve kıymetli kısmını ele geçirmemize rağmen nasıl geri kaldığımızı ve geri gitmeye devam ettiğimizi göstermektir. 
Bunun bir sürü nedeninden belki de en önemlisi Rumların adayı vatan, bizim ise talan edilecek gâvur malı olarak görmemizdir. 
Bu yaklaşımın değişmekte olduğunu söylemeyi çok isterdim, ama mümkün değil. Her şey günbegün daha kötüye gidiyor.  

YORUM EKLE
YORUMLAR
Mustafa Yüksel
Mustafa Yüksel - 2 yıl Önce

Adayı (ülkeyi) vatan ve talan olarak görme yaklaşımı Türkiye için de aynen geçerli. Özellikle akp döneminde dünyanın en güzel kıyıları, ormanları ve hatta 1.derece sit alanları hep talan edildi. En olmadık yerde yabancılara madencilik ruhsatı verildi. Bu arada evvelsi gece Besim Tibuk programında Metin bey çok iyiydi. En çok hoşuma giden de sığınmacılara sempati duyduğunu söyleyip tepki çeken Besim bey’in Hasan bey’e hiç konuşma fırsatı tanımayıp onu bastıran tavrı Metin bey’e sökmedi. Metin bey lafını esirgemedi.

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası - 2 yıl Önce

Samuel Beckett’in “Godot’yu Beklerken” adlı eseri, Estragon’un “yapacak bir şey yok” cümlesi ile başlar. Bu ülkede (TC) kendimi bu cümlenin içinde hapsolmuş hissediyorum. Evet, halkın refahını yükseltecek yapacak çok şey var. Biz üç nesil bu ülkede bunu görmedik. Ve Bay Godot haber yolladı:bu akşam gelemeyeceğini ama yarın kesinlikle geleceğini söyledi.

Özkan Kılınç /İstanbul
Özkan Kılınç /İstanbul - 2 yıl Önce

Rumlarda Avrupa birliğinden dileniyor

Hatalı İkilem
Hatalı İkilem @Özkan Kılınç /İstanbul - 2 yıl Önce

Siz her gördüğünüz dilencinin yanına oturup dileniyor musunuz? Dilenmiyorsunuz umarım... O zaman KKTC de dilenmez. Dilenmesi sizi rahatsız etmiyorsa o başka tabii.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Sayın Arda Genç, yoksa siz de sonsuzda dek KKTC de Cumhurbaşkanı adayı mı olmak istiyorsunuz acaba !!!

Sarp Ege
Sarp Ege - 2 yıl Önce

KKTC 'de yeterli üretim yok aksine lüzumundan fazla tüketim. Savurganlıkta çabası. Vergi toplamada yetersiz. Plân program yok. Güney tarafında en azından iş disiplini var. Bırde ağlamasını iyi biliyorlar. AB'den karşılıksız hibe ve yardım alıyorlar. Esasında Adanın en iyi yerleri , kreması bizim elimizde....

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Bırakın dezenformasyonu 50 yıldır haksız ambargolar referandum reddine rağmen AB'ye tam üyelik iflas etmiş Rum Yunan ekonomilerini ab desteğiyle canlandırma negatif ayrımcılık silindirik ülkeleri AB üyesi yapma PKK PYD destekleri vs vs bırakın ezik şarkli asimile mahcup aşağılık kompleksli tipleme havalarını sarı saçlı mavi gozlumusun Rusya'ya karşı piyonmusun

Sadet
Sadet @Turkish power - 2 yıl Önce

Emekli mayışı alıyomusun??

Öz
Öz - 2 yıl Önce

Aslında Rumlar iyi işler yaparken, biz kötü işler yapıyoruz denemez. Bizde de un var şeker var da...Belki sorun kılavuzdadır. Hani kılavuzu karga olanın burnu ...... kurtulmazmış!

ARDA GENÇ
ARDA GENÇ - 2 yıl Önce

15 KASIM 1983'TEN BERİ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'NDE 33 HÜKÜMET KURULDU.YANİ ORTALAMA BİR HÜKÜMETİN ÖMRÜ SADECE 13 AY.BİR AN ÖNCE İSTİKRARLI BİR YÖNETİM İÇİN RUMLAR GİBİ DEVLET BAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNE GEÇMELİYİZ.TAM BAĞIMSIZ BİR ÜLKE İÇİN DEVLET BAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNE GEÇMELİYİZ.YOKSA ÜLKECE BATACAĞIZ.DÜNYA'NIN EN İYİ EKONOMİSİNE SAHİP AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ BİLE BAŞKANLIK SİSTEMİYLE YÖNETİLİYOR.ÇOK DA BAŞARILILAR.

Mustafa Yüksel
Mustafa Yüksel @ARDA GENÇ - 2 yıl Önce

Bu devirde tam bağımsız olmak pek olası değil. Hele KKTC için hiç değil. TR’nin ‘vesayeti’ altında başkanlık sistemine geçilse de hiçbir şey değişmez hatta (TR’deki gibi) daha da kötü olur. Abd’yi örnek almak yanlış olur.


banner608

banner473