Hükûmetlerden beklenen şeyler arasında akılsızlar adına akıllı, beceriksizler adına becerikli, ödlekler adına cesaretli olmak da vardır.
Ne yazık ki bu özellikleri KKTC hükûmetinde göremiyoruz.
Sağlık Bakanı birkaç gün önce Türkiye’den gelenlerin iki negatif Covid-19 testine sahip olmaları koşuluyla adada karantinasız üç gün kalabileceklerini açıklamıştı.
Turizmi teşvik için alınan bu karar akıllı ve pratik bir karardı – Coronasız bir turistin adaya hastalık getirmesi, üç günde hasta olması neredeyse imkânsızdır. 
 
Covid-19 virüsünün bedene girmesiyle hastalığın meydana çıkması arasındaki müddet, kuluçka devresi, beş gündür. Bu zaman zarfında kişi ülkesine dönmüş olacaktır.
Açık bırakılan bu kapı sayesinde Türkiyeliler turizm için adaya gelebileceklerdi. Bu da oteller, onlara mal ve hizmet sağlayanlar, taksiler vesaire için hayat suyu olacaktı.
Ne yazık ki hükûmet tuzu kurular tarafından kurulan baskıya dayanamayarak 24 saat geçmeden bu kararından döndü.  Ve turizm sektörünü yeniden yoğun bakıma soktu. 
Bir süreden beri açık olan oteller gene kapanacak. Parasız tatilden otellerdeki mesailerine dönen personelin geliri gene kuruyacak. Otellere yiyecek sağlayan bakkal ve manavlar da en iyi müşterilerini kaybedecekler. 
Adaya karantinasız üç gün girişi kaldıran kararın kaldırılmasının nedeni, tuzu kuruların “kumarcılara kıyak” yapılıyor yaygarası idi.
Oysa kıyağı yapan “kumarcılar”dır. 
Turizmin dünya çapında felç olduğu bu dönemde kalkıp adaya gelmeleri, paralarını başka yerde değil de burada harcamaları bize ayrıcalıklı iyilik yapmak olmayacaktı da ne olacaktı?
Ben turist ve sağlıklı isem ister kumar oynarım, ister gece kulüplerinde sabahlarım, istersem de dağda yabani orkide ararım. 
Seni ne ilgilendirir bu?
 
Ama gerçek başkadır ve ilkellikle ilgilidir.
Casino otellerine karşı, özellikle politikacılarda ve bürokratlarda, ezelden beri hastalık derecesinde olumsuz bir tepki var. 
Ahlaki veya dini nedenlere dayanan bir alerji değildir bu. Nedeni kıskançlık ve körlüktür.
Şöyle: 
Hemen hemen bütün büyük otellerin sahipleri ve bu otellerin müşterileri Türkiyelidir. Casinolar olmasaydı oteller yapılmayacaktı, kumar olmasa Türkiyeli turist gelmeyecekti. 
Neden gelsin ki? 
 
Senin Türkiye’de olmayan neyin var ki oradan turist çekesin? 
Ülkeyi betonlaştırdın. Akdeniz’in en güzel limanlarından biri olan Girne Limanı’nı gecekondulaştırdın. Zevksiz ve estetik yoksunu olduğun için çevreyi kirlettin ve çirkinleştirdin. 
Denizlerin hamam suyu gibi ve pislik ve denizanası dolu. (Bu arada kim açıklayacak bana bunu: Rum tarafı da aynı adadadır ama orada deniz tertemiz. Nasıl oluyor bu? Bunu nasıl becerdiniz be gunolar?)
Bunu ilk defa söylemiyorum ve herhalde son defa da söylemeyeceğim: Siyasi ve bürokratik kadroyu şımartan ve uyuzlaştıran Türkiye’den gelen paralardır.  Bu kapıkulu ihsanı çalışma, yaratıcı olma, vergi toplama zorunluğunu ortadan kaldırıyor. Ekonomik performansı siyasette başarının unsuru olmaktan çıkarıyor.
Hâl böyle olunca atış serbest! 
Akılsızlardan daha akılsız, beceriksizlerden daha beceriksiz, korkaklardan daha korkak ol.
Ekonominin en büyük sektörünü 
“kumarcılar” diye damgala ve boğ.