Önümüzdeki aylarda yapılacak seçimleri Erdoğan kazanacak olursa ayvayı yiyecek olan sadece Türkiye olmayacak. KKTC de ayvayı yiyecek. 

Hem de daha büyük ısırıklarla.  

Türkiye demokrasisi Erdoğan’ın yirmi yıllık yönetiminde nakavt olmuş boksör gibi yerde serili yatıyor. KKTC’ninki ise sallanmakla birlikte hâlâ ayakta durmakta. 

Ama Erdoğan bir şeye karar verdi mi kolay kolay vazgeçmez. Yavaş ve sabırlı gitmeyi sevdiği için vazgeçmiş görünür, ama hayır: KKTC demokrasisini TC’nin yanına uzatmakta kararlı olduğu kesin.  

Bunun son örneği Kıbrıs Gazetesi’nin ele geçirilmesidir. 

Erdoğan’ın favori şirketlerinden Aksa enerji şirketi adına hareket ettiği söylenen bir işletme, gene söylentiye göre Kıbrıs Medya Grubu’nu beş milyon dolar veya sterline satın aldı. 

Kıbrıs Gazetesi, ada için, ele geçirilip sıfırlanmadan önceki Hürriyet gibidir. Veya gibi idi diyelim. 

Gazete kadar, hatta belki gazeteden de fazla forsu olan Hasan Hastürer bağımsız köşe yazılarını orada yazıyor ve fütursuzca başyazılarını kaleme alıyor. 

Yeni sahipleri ipleri ellerine geçirir geçirmez UBP kökenli Özer Kanlı’yı genel yayın yönetmenliğine getirdiler ve gazetenin amaçladıkları istikamette çıkmasını güvence altına aldılar. 

Ama başına buyruk, tek kişilik bir ordu olan, çok sayılan Hastürer’i yola getirmelerinin mümkün olduğunu sanmıyorum. Anladığım kadarıyla niyet, ona hemen yol vermekmiş ama bunu yapmanın prestij ve tiraj olarak gazeteye maliyetinin çok ağır olacağını öğrenince vazgeçmişler.

Düşüncem bu geri adımın sürekli olmayabileceğidir. 

Hürriyet ve Milliyet’e bir milyar dolara yakın para ödeyenler de gazetelerin içinin boşaltılmasının maliyetinin ağır olduğunu biliyorlardı. Ama omuz silkip yaptılar, çünkü amaç medyadan para kazanmak değil Erdoğan’ı şad etmekti.

Kıbrıs Medya Grubu konusunda da durum aynıdır. Gazete ve sahibi olduğu diğer medya kuruluşları, bırakın beş milyonu beş yüz bin dolar bile etmezdi. Para kazanmıyordu. Ve, neredeyse bütün medya kuruluşlarının ayakta durmak için medya dışı kaynakların desteğine muhtaç olduğu KKTC’de, kazanma şansı da yoktur. 

Amaç Erdoğan’ı memnun etmek, TC’de olduğu gibi KKTC’de de yandaş bir medya grubu yaratmaktı.

Kıbrıs Gazetesi’nin ele geçirilmesiyle bu yönde önemli bir adım atılmış oldu.

Bakalım tamamlanabilecek mi ve tamamlansa bile buradaki bağımsız sesler susturulabilecek mi…

Bence susturtulamayacak:

KKTC, TC değildir ve Kıbrıslı Türkler de TC’deki Türklerden farklıdırlar.